ASGARİ ÜCRETE, ASGARİ HİZMET Mİ?

Bir şirketi ayakta tutan karlılık oranıdır. Yapılan işin kalitesi de karlılık ile doğru orantılıdır. Bu ticaretin vazgeçilemez kuralıdır. Özellikle hizmet sektörlerindeki rekabet bu vazgeçilmez kuralı alt üst etmektedir ama aynı zaman da şirket batmalarını da ayyuka çıkartmış durumdadır. Burada karlı olan aslında hiç kimse değildir. Bizim Gümrük sektörüne ve dış ticaret karşılığı hizmet alan şirketlerin ilişkisine bakalım. Vekalet yenileme veya iş yapma ilişkisine gelindiğinde direkt olarak gümrük şirketlerine,  asgari ücretle çalışıyoruz teklifi ile masaya oturuluyor. Ama en iyi hizmet beklentisi isteriz deniyor. Ne lahana ne perhiz !!! Sanki asgari ücretle çalışanından uzmanlık hizmeti beklentisi çok doğal ve elzemmiş gibi…! Ama gerçek bu. Şimdi asgari ücret düz ithalat ve ihracatta nedir bakalım. İthalat     110. -TL  hava gümrüğü, 125. -TL kara gümrüğü ve 175. -TL deniz gümrükleri. İhracaat    75. -TL hava ve kara gümrüğü. . . 100. -TL deniz gümrüğü. . Dosya başına verilen sadece vergi oranı olan %20 yi düşün, bütün masraflar dahil kalan miktar ortadadır. Bu sene dalga geçer gibi %10 artırım düşünülüyor. Bu rakamlarla müteselsil sorumluluk içinde beyanda bulunacaksınız, uzmanlık yapılıp tarifelendireceksiniz, eşyayı muayene edeceksiniz, maliyetini çıkarıp vergilerini yatıracaksınız ve malı çekerek teslim edeceksiniz. Bu size hak görülen paraların içinde gerçekleştirip, atılım içine girip, teknolojiyi, bilgiyi ve hizmet kalitesini gerçekleştireceksiniz. İşte biçilen değer. Deniyor ki sürümden faydalanın. Sanki sürümün katma maliyeti yok mu !!! Ey dış ticaretle uğraşan firma yöneticileri. Ey, İhracatçılar Meclisi ve sanayiciler. Siz sadece kendi çıkarlarınızı düşünmüş olmuyor musunuz ? Vurun abalıya misali, düne kadar el pençe durduğunuz gümrük sektöründen intikam alır gibisiniz. Aslında bu davranışı hak ediyor gibi bir tutum içinde sektörümüz. Çünkü ses çıkarabilen yok. Aman işi kaybetmeyim ızdırabı içindeyiz. Bizi yönetir katında oturan müsteşarlık da,  aynı tutum içinde sus diyemeyeceği kesimlerin davranışı emir telakki edilmektedir. Üstelik kanun gereği asgari ücret belirleme hakkı gümrük müşavirliği şirketlerinde olmasına rağmen, her kes ve kesimin iki dudağı arasında hareket edilmektedir. Hatırlayacağınız gibi bu senenin başında belirlenen asgari ücret İhracatçılar Meclisi’nin de karışması ile kuşa döndü. Yani vurun zavallıya. . . Peki bu kesimin kafasını kuma nasıl gömdüğüne bir bakalım. Çünkü ucuz hizmet kendilerini vurmaktadır. Anlaşma ile veya kanun hükmünde karşı karşıya kaldıkları durumun maliyetini düşünen var mı? Bana göre yok. Sadece oh bu durumdan kurtulduk diyenler var. Ama bu duruma niye düştük diye sorgulayan yok. Maliyete bakalım birazda ve çok basitini örnekleyelim. Burada Lojistik şirketlerine biraz da dokunmak zorundayım. Kimse alınmasın ve kızmasın. Dış ülke girdilerini yazarsam sayfam yetmeyecek. Bir İthalatta girdi. . Özet beyan ücreti. 40. Tl ile 180. TL Ordino ücreti 130 TL ile 320 TL arası Hiç bir risk yok, uzmanlık gerekmiyor ve hatta ordino gibi para alınması gereken belge yok. . Mütesessil sorumluluk yok. Tahkikat yok. efor yok. . Toplam maliyet nerede ise sıfır. Yani şirkete malınızı şu kayıtla getirdik işleme başlayabilirsiniz demenin ücret bu. Ses çıkaran nerede ise gene yok. . . Bu maliyete özellikle ihracaatta onaylanması gereken ATR, EURO 1, MENEŞİ belgesi vs. maliyetlerinin toplamı 15 tl sadece kağıt ve mühür parası. Duyum ve bildiklerime göre ise gümrük müşavirlerinden 20 Tl evet sadece 20 Tl ye ihracaat işinin yapılması isteniyor. İthalat ise sadece 110 Tl olsun deniyor. Bu durumdan rahatsız olan sadece Gümrük müşavirliği şirketleri. Zarar eden ve bir bir kapanan sadece Gümrük müşavirlik şirketleri. Ha unutmadan en rahatsız olan da bu asgari üçret karşılığında çok uzman iş beklentisinde olan İthalatçı ve ihracaatcı şirketler. Sadece başlarına iş gelince, müeyyide yiyince ve mahkeme koridorlarında kendilerini bulduklarında. . . . Gümrük müşavirlerinin dernek tüzüğüne bakıldığında, kendi üyelerine yaptırımı sıfır. Bırakın asgari üçret konusunu aidatını toplamaya bile muktedir değil. Tüzükteki bir kelimeyi değiştirebilmek için bile Gümrük müsteşarlığının onayına ihtiyacı var. Doğal olarak bu kadar etkisiz ve yetkisizlikte, her kes ve kesimin şamar oğlanı durumunda kalıyorsunuz. Eğer gerçekten kendi varlıklarının ispatı ve kabulünü bekliyorlarsa, yapacakları tek şey "BAĞIMSIZ OLMAK. " Gerisi hikaye. Şimdi kendi sektörlerine en çok zarar nereden geliyor diye bakmalılar. Eğer hakkaniyetli, saygın ve gerçekten sorumluluk içinde çalışmak ve kazanç elde etmek istiyorlarsa, mücadeleyi kimseyi ve özellikle kendilerini kandırmadan işe başlamalılar İsterseniz bir iki mesleğe zarar veren davranıştan bahsedeyim. Önem sırasına göre: 1- Kendi içinde ki sürtüşmeler. Birbirinin acısına gülenler, kendi meslektaşının işini almak için her türlü madrabazlığı yapanlar ve gelecek korkusu ile etik davranamayanlar. 2-Gümrük Müşavirliğinden Lojistik sektörüne geçenlerin, rekabet adı ile mesleklerini iğdiş etmeleri. 3-Gümrük müsteşarlığında sözünü kabul ettirebilecek seviyeye gelememek. 4-Sektörünün birlikteliğini sağlayamamak ve sadece ben deme aymazlığında olmak. Kesin olarak başı kesilmiş horoz gibi boşlukta ayakta kalma çabasında olan bir sektör durumunda. Eğer bu işe devam etme düşüncesinde olanlar varsa, nacizane olarak sözüm; Önce adam olduklarını ispat etmeleri gerek. Kendi kararlarını alma ve uygulama becerisini göstertmek gerek. Gerekirse ve bana göre şart olan Müsteşarlığın boyunduruğundan kurtulmak. Müsteşarlığın elbette ki bazı söz ve denetim hakkı olmalıdır. Ama işin doğumundan ölümüne kadar karar verici yani, hem savcı hem de hakim konumunda olunmamasının gerektiğinin kabul ettirilmesi gerek. İktidar olmak değil MUKTEDİR olmak vaz geçilmez kural ve şartlılıktır. Bunu yapabilecek bir sektöre şapka çıkarmaya da hazır olduğumu zevkle haykıracağımı ilan ediyorum. Kamu yararına hizmet veren barolar ve mali müşavirler gibi. . . 2005 yılında bu sektör ölmeye mahkum dediğim zaman yalan söylüyorsun, hakaret ediyorsun diyenlere ithafımdır. . . 2012. yılda her şey gönlünüzce ve hak ettiğinizce olsun. . . MUTLU YILLAR. . .

Bu yazı toplam 1630 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.