BASEL II, bankaların sermaye yeterliliklerinin ölçülmesine ve değerlendirilmesi için Basel Bankacılık Denetim Komitesi’nin yayımladığı standart olup bankaların daha etkili risk yönetimi uygulamasını gerektirmekte ve riskin ele alımında daha kapsamlı ve risk odaklı yaklaşımı ortaya koymaktadır. Bu da bankaların müşterisi konumunda olan reel sektör firmalarını da olumlu veya olumsuz etkileyecektir. Basel II’e göre riskler; piyasa riski (faizler ve piyasa fiyatlarındaki değişimlerden kaynaklanan riskler), kredi riski (bankanın verdiği kredi karşılığında anapara ve faiz ödemelerini hiç veya zamanında yapamaması sonucu oluşabilecek potansiyel kayıplar) ve operasyonel risklerin toplamı olup üç risk türü de bankanın sermaye yeterliliğini etkilemektedir. BASEL II’nin getirmiş olduğu temel değişikliklerden birisi ise operasyonel risklerin de sermaye yeterliliği hesabında dikkate alınacak olmasıdır. Basel II, "faaliyet riski" olarak da algılanabilecek operasyonel riskleri kısaca, " yetersiz ya da başarısız süreçler, insanlar, sistemler ya da dış etkenler nedeniyle oluşan direkt ya da dolaylı kayıp riski" olarak tanımlamaktadır. Türkiye’de 01.01.2009 tarihi ile yürürlüğe girmesi planlanan BASEL II, Bankacılık Denetleme Kurulu (BBDK) tarafından ileri tarihe ertelenmesine karşın devreye alınması ile firmaların operasyonel risk seviyesi, kredi maliyetini doğrudan olumlu veya olumsuz etkileyecektir. Basel II uygulamaları ile birlikte bankalar kredi kullandırırken daha seçici olacak ve kredi isteyen firmanın operasyonel riskleri yüksek ise bankalar bu tür firmalara karşı daha yüksek maliyet ile kredi verecektir. İyi veya kötü şirket yerine riski az veya riski yüksek şirket kavramı geçerli olacaktır. BASEL II, lojistik sektörünü ve lojistik operasyonları nasıl etkileyecektir? Bankalar, kredi almak isteyen lojistik firmalarının ve reel sektör firmalarının lojistik operasyonlarındaki operasyonel yetkinliklerini ve operasyonel risklerini dikkate alacaktır. Operasyonel risklerini iyi yöneten firmalar, rakiplerine karşı daha avantajlı (daha ucuz) koşullarda kredi temin edebileceklerdir. Operasyonel riskler kapsamında şirketin yönetimi ve yapısı, şirketin ve yönetimin tecrübesi, şirketin rekabet gücü ve sektörün riskleri göz önünde tutulacaktır. Tedarik zincirinde akışın kesintisiz ve sürekli olması esastır. Lojistik süreçlerin ve operasyonların, durması veya durdurulması, Tedarik Zinciri’nin performansını ve akışını olumsuz etkiler. Lojistik hizmetleriniz ve lojistik operasyonlarınızın etkilenmesini nasıl engelleyebilirsiniz ve operasyonlarınızı nasıl yönetebilirsiniz? Bunun için Operasyonel Risklerin neler olduğu bilinmeli ve bu riskler iyi yönetilmelidir. Saygılarımızla,