Birinci ‘FERİBOT’ savaşı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından 1987 yılında kurulan İstanbul Deniz Otobüsleri’nin (İDO), 2011’de özelleştirilmesinden sonra, başlatılan...
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından 1987 yılında kurulan İstanbul Deniz Otobüsleri’nin (İDO), 2011’de özelleştirilmesinden sonra, başlatılan esnek fiyat uygulamasının kamuoyunda yarattığı büyük tepki, yeni oyuncuların İstanbul’da deniz ulaşımına ilgi duymasına neden oldu.
Yeni oyuncuların planlarını açıklaması ve mevcut oyuncu İDO’nun karşı yaklaşımı Marmara Denizi’ndeki ilk feribot savaşını da başlatmış oldu. İlk adımı Bursa Büyükşehir Belediyesi attı. Bursa Belediyesi BUDO adıyla Mudanya-Kabataş arasında feribot seferlerine başlayacağını duyururken, ikinci adım Negmar denizcilik şirketinden geldi. Yeniden sabit fiyat uygulamasına başlayarak, tepkileri büyük ölçüde ortadan kaldıran İDO ise, Negmar’ın açıklamalarına karşılık, lisans silahını çekti. İDO konuyla ilgili açıklamasında, Negmar’ın lisansının bulunmadığını, yasal yollara başvuracağını belirtirken, İDO’nun İngiliz ortağı Brian Souter, konuyla ilgili yasal çerçeveyi araştırdıklarını, gerekirse dava açacaklarını söyledi. Negmar Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kutlu, ise kararlı: “Gemisi ve limanı olan her şirket hat lisansı alabilir.” Bursa Belediyise ise, sessiz sedasız çalışmalarını yürütüyor. ki gemisini aldı bile...
NARLI: BAYRAMA ESKİHİSAR-TOPÇULAR HATTI TAMAM
NEGMAR Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kutlu Kabotaj Kanunu’a göre, Türkiye’de gemisi ve limanı olan her şirketin yolcu taşımacılığı için hat alabileceğini belirterek, “ Biz de Topçular ve Eskihisar’da gerekli limanları kiraladık. 3 gemi siparişi verdik. Toplam 50 milyon liraya aldığımız gemilerin işlemleri sürüyor. Biz bu işte yeni değiliz. 2009’dan bu yana Ambarlı-Mudanya arasında yolcu ve araç taşımacılığı yapıyoruz, deneyimliyiz” dedi.
GEMİLER YUNANİSTAN’DAN
Kutlu, hat için lisans çalışmalarının henüz tamamlanmadığı bilgisini teyid ederek, “Çünkü lisans alabilmek için gemilerin Türk bayrağına geçmesi gerekiyor. 10 gün içinde gemilerin işlemlerini tamamlayıp hat lisansımızı alacağız” dedi. Gemileri Yunanistan’dan ikinci el olarak satın aldıklarını kaydeden Kutlu, 4’üncü bir gemiyi almak üzere de görüşmelerin sürdüğünü belirtti. Eskihisar-Topçular hattında 5 gemi ile hizmet vermeyi hedeflediklerini belirten Kutlu, “Bu hat için Narlı Denizcilik İşletmeleri adlı bir şirket kurduk. Gemilerin adını da Narlı koymayı düşünüyoruz” dedi.
BUDO: KURBAN’A YETİŞMEK İSTİYOR
BURSA Büyükşehir Belediyesi de, Bursa-İstanbul arasında başlatmayı planladığı Mudanya-Kabataş hattının hazırlıklarını Kurban Bayramı’na yetiştirmeye çalışıyor. Bursa Belediyesi İDO’ya alternatif olarak hayata geçirmeyi planladığı seferler için İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile, iskele hizmeti anlaşması imzaladığını duyurmuş, bu kapsamda 3 gemi almıştı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, deniz otobüsü hizmetini Bursa Deniz Otobüsleri (BUDO) şemsiyesi altında vereceklerini açıklamıştı.
İDO: AĞACI BİZE SATTILAR KİRAZLARI DAĞITIYORLAR
İSTANBUL Deniz Otobüsleri’nin (İDO) Tepe-Akfen-Sera ortak girişiminin bir parçası olarak yüzde 30 ortağı olan İngiltere merkezli Souter Investment’ın Kurucu Başkanı Brian Souter’den İstanbul’da deniz ulaşımının rekabete açılmasına İngiliz atasözüyle tepki geldi. İDO’nun özelleştirilmesinden sonra İstanbul’da Bursa Belediyesi ve farklı şirketlere belli hatlarda imtiyaz hakkı verilmesinin etik olarak doğru olmayacağını belirten Souter, “Bu durum bana İngilizce’de ‘picking the best cherries’ (en iyi kirazları toplamak) atasözünü hatırlatıyor. Biz tüm ağacı satın aldık, şimdi en güzel meyvelerin dağıtılmasına karşı çıkıyoruz. Sadece en çok yolcunun olduğu feribot hatları imtiyazlarının başkalarına dağıtılması etik olarak doğru değil” dedi. İDO’nun varlıkları ile birlikte İstanbul’da deniz yoluyla ulaşım imtiyazları için 861 milyon dolar ödediklerini hatırlatan Souter Hürriyet’e yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Rekabete karşı bir insan değilim. Aksine rekabetin şirketleri diri tuttuğuna, büyüttüğüne inanıyorum. İDO’nun İstanbul şehir hatlarında birçok hattının halen kârlı olmadığının altını çizmek istiyorum. Ama biz kamu hizmeti verdiğimiz anlayışı ile, o hatlarda faaliyete devam ediyoruz. Eğer Marmara denizi ulaşımda rekabete açılacaksa, o zaman tüm hatlar rekabete açılmalı. Bir-iki feribot alıp bu işe heveslendi diye önüne gelen şirkete deniz ulaşımı lisansı verilmesi hiç doğru değil. Bütün hatlarda rekabet istiyorlarsa biz buna hazırız. Ama sadece belli hatlarda faaliyet izni adil değil. Yasal incelememiz sürüyor. Gerekirse dava açabiliriz.”
ÖZELLEŞTİRMENİN RUHUNA AYKIRI
· İDO’nun Türkiye’deki ilk yatırımı olmadığını kaydeden Brian Souter, “Ben burada 15 yıldır yatırım yapıyorum. Benim bir fon yönetim şirketim var. Orada 15 yatırımcının yatırımlarına da yön verebiliyoruz. Eğer ben İDO’da hayalkırıklığına uğrarsam ki, en iyi meyveleri başkalarına toplatırlarsa hayal kırıklığına uğrayabilirim, bu durum onların kararlarında olumsuz etki yapabilir. Bu durum özelleştirmenin ruhuna aykırı.
Hülya GÜLER - HÜRRİYET
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.