Oruç Kaya
BU İŞ YAPILIR MI?
Hangi sektör veya hangi iş kolu olursa olsun bütün şirketler, “para kazanmak” için kurulur. Para kazanmak, çok ciro elde etmek değildir. Para kazanmak, “kâr” elde etmektir. Para kazanmak, düzenli ve sürekli gelişen “kârlılık” ile çalışmaktır. Lojistik sektörü; kamyonetler, kamyonlar, uçaklar, gemiler, vagonlar, depolar, insanlar, yazılımlar, ofisler gibi birçok fiziki yatırım ile lojistik hizmet üretiyor. Zaman, sabır, cefa ve fedakarlık gibi birçok soyut yatırım da lojistik hizmet üretiminin harcını oluşturuyor. Hem fiziki hem de soyut yatırımlar sayesinde oluşan lojistik hizmetinin getirileri ve özellikle “kârlılık”, bu hizmeti üreten lojistik firmalarını tatmin ediyor mu? Lojistik firmaları, yaptıkları fiziki ve soyut yatırımların karşılığını alıyor mu? Kârlılık, geleceğe umutlu bakabilmek için yeterli mi? Fortune dergisinin “Fortune 500 Türkiye” listesine göre lojistik sektörünün (nakliye, depo, dağıtım vb. hizmetleri entegre sunabilen firmalar) 2011, 2012 ve 2013 yılı FAVÖK (1) (EBITDA) oranı (2), sırasıyla ortalama %7,3, %5,5 ve %4,9’dur. Fortune 500 Türkiye’deki lojistik sektörünün ortalama EBITDA oranı, hem az hem de azalma eğilimi gösteriyor. Bu durumda aşağıdaki sorular sorulabilir mi?
- Lojistik firmaları, fiziki ve soyut yatırımların karşılığını alabiliyor mu?
- Yatırımların ve emeklerin geri dönüşümü, ne kadar sağlıklı olabilir?
- Lojistik sektörü için daha iyi bir gelecek ve daha iyi hizmet sunabilmek için yeterli mi?
Lojistik sektöründeki düşük kâr oranları için iki tespit yapılabilir.
- Teklif verilirken yüksek EBITDA oranları dikkate alınıyor ancak düşük EBIDTA oranları mı gerçekleşiyor? Bu durumda; Acaba!!! gerekli maliyet kalemleri; hatalı mı hesaplanıyor ve öngörüler yanlış mı yapılıyor veya bu maliyet kalemleri, operasyon sırasında iyi yönetilemiyor mu? Örneğin; araçlar, depolar, insanlar, finansman iyi yönetilemiyor mu?
- Teklif verilirken “rekabet var...” veya “aman işi kaçırmayalım...” diyerek düşük kâr oranları mı öngörülüyor? Hedeflenen ve gerçekleşen oranların tutarlı olması, olumlu görülebilir ve iyi bir yönetim örneği olarak düşünülebilir. Öte yandan; firmalar niçin bu düşük oranları uyguluyor? Eğer “rekabet” bir etken ise firmalar, “rekabete” karşı nasıl “farklı rekabetçi avantajlar” üretebilir veya üretmelidir?
Türkiye’de lojistik ve lojistik işine (sektörüne) çok büyük anlamlar yüklenirken diğer ülkelerde ise çok lojistik faaliyetler, önemli bir faaliyet olarak görülüyor ama çok büyük anlamlar yüklenmiyor. Türkiye’de bu kadar çok anlam yüklenen lojistik işine, hakettiği önem veriliyor mu? Hamaset duyguları ile havalı sözler söylemek yerine şapkayı önümüze koyarak sorgulamanın faydalı olacağını düşünüyorum. Örneğin;
- Kamu ve lojistik sektörünün ilişkisi nasıl? Bu iki grup, birbirini ne kadar tanıyor ve anlıyor? Yapılan çalışma, (3) kamunun lojistik sektörünü çok iyi tanımadığını ve bilmediğini gösteriyor.
- Lojistik hizmet verenler ve hizmet alanlar arasındaki “güven” ilişkisi nasıl? Yapılan çalışma, (3) güven duygusunun yüksek olmadığını ve giderek azaldığını gösteriyor.
- Neden hâlâ“mevzuat eksikliği”, “denetim ve standartlaşma”, “altyapı sorunları” ve “aşırı bürokrasi” (3) en önemli sorunlar ve bunlar için çözüm beklentileridir?
- Neden hâlâ “kalifiye eleman insan kaynağı” çokönemli sorundur (3)? Durum böyle iken neden lojistik ile ilgili okullardan mezun olan öğrenciler, iş bulmakta zorlanıyor? Okullar mı yanlış yapıyor? Öğrenciler mi kendilerini iyi yetiştiremiyor? Lojistik şirketleri mi ne istediğini bilmiyor?
- Neden “lojistik sektörünün büyüyeceğine ve gelişeceğine” yönelik beklentiler (3) olumlu değil?
- “fiyat odaklı rekabetini” (3 en önemli sorun olarak gören lojistik sektörü, bu sorunu çözebilmek için ne tür çözümler üretiyor ve üretebiliyor?
- Neden hâlâ “lojistik” denilince akla ilk “taşımacılık” geliyor? Veya “depo”, “katma değerli hizmetler” ve benzeri faaliyetler niçin gelişemiyor?
Yazımın başlığı “Bu iş Yapılır Mı?”. Hem kâr oranları düşük, hem birçok cefa çekiliyor hem de hâlâ çözülmesi beklenen sorunlar varken lojistik işi yapılır mı? Evet yapılır. Ama... eğer doğru yapılırsa yapılır. Eğer doğru yapılmazsa daha çok bu şikayetler devam eder, daha çok bu sorunlar çözüm bulunmaksızın tartışılır.... Aksi takdirde gelecek için önemli soru işaretleri beklenmelidir. Evet yapılır... eğer biraz delilik, biraz delikanlılık, biraz aşk varsa yapılır. Saygılarımla,
- Faiz Amortisman ve Vergi Öncesi Kar (Earnings Before Interest, Taxes, Depreciation, and Amortization)
- Kıyaslamak için değil sadece bilgi olması amacıyla yazıyorum. K. Amerika merkezli lojistik firmalarının son 10 yıldaki EBITDA oranı, ortalama %10-12 (2009’da % 7,8 ama 2010’dan sonra hafif artış görülüyor) ve AB merkezli lojistik firmalarının son 5 EBITDA oranı, ortalama % 4-6’dir (2009’dan sonra görülen azalma devam ediyor)
- Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu, Lojistik Uygulamaları ve Araştırma Merkezi, “Lojistik Sektöründe Eğilimler Araştırması - 2014 2. Çeyrek çalışması”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.