Bulgaristan ile ihracat lojistiğinde büyük işbirliği imkanları var

Bulgaristan ile ihracat lojistiğinde büyük işbirliği imkanları var

Uzak Pazarlar Stratejisi gibi yakın pazarlar için de farklı düşünmemiz gereken bir süreçteyiz. Çevre ve komşu ülkeler üzerine tekrar çalışıp bu pazarlarda payımızı nasıl artırırız bunun üzerine düşünmemiz gerek. Burak Önder’in yazısı…

Balkanların merkezi olan Bulgaristan, üretim merkezlerimize yakın bir lokasyon. Transit geçiş güzergâhı olarak ve Avrupa kıtasına olan ihracatımızın geliştirilmesinde önemli. Sınır komşumuz Bulgaristan’la mesafenin kısa olmasından dolayı Bulgar ithalatçılarının birçoğu ülkemize sık sık gelmekte.

Jeopolitik risklerin yoğunlaştığı bir dönemdeyiz. Küreselde farklı dengeler, farklı birliktelikler ve farklı riskler var. Bu ortamda near-shoring, frendlyshoring, re-shoring gibi kavramları daha fazla duyar olduk. Bu dönemde çevre ve dost ülkelerle ticaret çok daha efektif olacak gibi.

Biz çocukken bazı Avrupa ülkelerinde çocuk sahibi olan aileye ilave yardım yapıldığına dair haberlere şaşırırdık. “Babamlar 9 kardeş. Çocuk başına 100 guldenden toplam 900 gulden! Hollanda’da çalışmaya bile gerek olmaz’’ gibi klasik hesaplamalara şahit olurduk. O tarihte ülkemiz Türkiye doğumları kontrol altına almak için mücadele ederken, Avrupa’da çocuk yapan aileye neden yardım edilirdi anlayamazdık. Aradan yıllar geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakan olduğu dönemde “en az üç çocuk yapın’’ söylemi çokça eleştirilir ya da mizah konusu olurdu. Bugünse nüfus artış hızındaki azalmalar artık Batılı-Doğulu, gelişmiş-gelişmekte olan birçok ülkede önemli bir sorun haline geldi. 22 yıl aradan sonra yaptığım Bulgaristan ziyaretinde 6 farklı şehri gezme fırsatım oldu. Gittiğim her şehirde her işletmede konu dönüp dolaşıp Bulgaristan’da nüfusunun eridiğine ve çalışan bulmakta zorlandıklarına geliyordu.

Nüfusta gerileme Bulgaristan ekonomisi için bir tehdit

Evet, birçok araştırma dünyada nüfusu en hızlı azalan ülkenin Bulgaristan olduğunu gösteriyor. 1990’dan bu yana nüfusunun %25’ini kaybeden Bulgaristan’ın 2050'ye kadar %25 daha azalması bekleniyor. Bu durumun en önemli nedenleriyse siyasi ve ekonomik nedenlerle göç ve gençlerin çocuk sahibi olmaması olarak gösteriliyor. Bu durum Bulgaristan ve Bulgaristan ekonomisi için bir tehdit. Bunu fark eden Bulgaristan yönetimi de özellikle ülkeden göç eden Bulgarları ülkelerine geri döndürmek istiyor. Bana öyle geliyor ki, bu durum hem sınır komşumuz olması itibariyle hem de Balkanlardaki en fazla Türk nüfusuna sahip olmasından dolayı bizi de ilgilendiriyor.

Bulgaristan için Euro’ya geçmek ekonomik açıdan önemli

Küresel ve bölgesel sorunların yanında, son üç yılda altı kez erken seçim yaşayan Bulgaristan’da siyasi istikrarsızlık en önemli sorunlardan biri… AB’nin en yoksul ülkelerinden biri olan Bulgaristan’da para birimi olarak Leva kullanılmakta. AB’ye üye olan ve Euro’ya geçiş yapacak ülkelerin hazırlanmasına yardımcı olan Avrupa Döviz Kuru Mekanizması’na üyeliği devam eden Bulgaristan için Euro para birimine geçmek ekonomik açıdan önemli. Euro’ya geçiş Leva'nın değer kaybetmesi riskini ortadan kaldıracağı gibi AB ülkeleriyle ticaret ve doğrudan yatırımları artırabilecek. Bu sayede ülkede iş ve yatırımlar artacak, göç azalacak ve ülke ekonomisi daha istikrarlı hale gelebilecek. Haziran ayında düzenlenen seçimlerle hükümet kurulamazsa yani siyasi istikrar sağlanamazsa 1 Ocak 2025 de Euro’ya geçiş yapması planlanan Bulgaristan’da geçiş süreci ertelenebilir. Bu da Bulgaristan ekonomisi için istenmeyen bir durum olur. Güncel verilere göre Bulgaristan, cari fiyatlara göre 196 ülke arasında dünyanın 67. büyük ekonomisi olup, 16 bin 943 dolar olan kişi başı milli gelir ile dünyada 65. sırada yer almakta. Bulgaristan’da sanayi sektörü ekonomiden %28,6 pay alırken, otomotiv, elektronik, metalürji, makine imalatı, kimya, gıda ve içecek ve mobilya sektörleri öne çıkmakta. Tarım sektörünün Bulgaristan ekonomisindeki payı %4,4 civarında Tarım ve hayvancılık sektöründe özellikle AB’ye tam üyelik sonrası finansal yardımlarla gelişme yaşanmış. Bulgaristan toprak ve iklim açısından tarım ve hayvancılığa uygun olup tarım arazilerinin toplam ülke topraklarına oranı yaklaşık %47 düzeyinde. Ulaştırma, telekomünikasyon, bankacılık, turizm ve sigortacılığın başını çektiği hizmetler sektörünün Bulgaristan ekonomisindeki payı ise %67. Bulgaristan’da kömür madenciliği ölçek olarak küçük olmasına rağmen ülke için büyük öneme sahip. Bunun yanında ülkede demir, kurşun, çinko, kireç taşı ve granit ile bakır cevherleri de bulunmakta. Ülkedeki işsiz sayısının toplam işgücüne oranının 2024 yılında %4 olacağı, IMF raporuna göre 2024 yılında enfl asyonun %3.4, 2025 yılındaysa %2.7 seviyelerine gerileyeceği tahmin ediliyor.

Lojistik üs potansiyeli var

Konumu itibariyle Balkanların merkezi durumunda olan Bulgaristan, Türkiye’nin üretim merkezlerine yakın bir lokasyon. Bu yönüyle transit geçiş güzergâhı olarak ve Avrupa kıtasına olan ihracatımızın geliştirilmesinde önem taşır. 4 havalimanı, 2 liman, 5 transit karayolu geçiş noktası ve Tuna Nehri’nin taşımacılık açısından avantajı Bulgaristan’ın lojistik üs potansiyelini de güçlendirmektedir.

Dış ticaret hacmi 102 milyar dolar

Bulgaristan’ın ihracatı 2023 yılında %4’lük düşüşle 48 milyar dolara gerilerken ithalatıysa %7’lik düşüşle 54 milyar dolar olarak gerçekleşmiş. Aynı yıl dış ticaret hacmi 102 milyar dolar olurken dış ticaret açığıysa 6 milyar dolara gerilemiş. Bulgaristan’ın ihracatında başlıca ürün gruplarıysa; elektrikli makine ve cihazlar, makineler, mekanik cihazlar ve aletler, mineral yakıtlar, yağlar, bakır ve bakırdan eşya, hububat, motorlu kara taşıtları, plastikler ve mamulleri, eczacılık ürünleri, metal cevherleri, cüruf ve kül, optik, fotoğraf, ölçü, tıbbi alet ve cihazları olarak öne çıkmakta.

Perakende pazarına Almanlar hakim

Bulgaristan’da Alman zincir marketlerinin ağırlığını; REWE Grup’a bağlı Billa Marketleri, Schwarz Grup’a bağlı Kaufl and, Lidl, Metro, Bauhaus gibi zincirlerin pazarı domine ettiğini görüyoruz. Bulgaristan’ın ithalatında Almanya’nın birinci sırada olmasının tek sebebi bu olmasa da perakende kanalında güçlü olması özellikle tüketim ürünlerinde Alman menşeli ve Avrupa menşeli ürünlerin etkisi olabilir. Hatırlayacağınız üzere ülkemizde de AVM’ler uzun süre tartışılmıştı. AVM’lerin ülkemize önemli bir katkısı ise tekstilden ev eşyalarına birçok markanın ortaya çıkması ve bu markaların çevre ülkeler başta olmak üzere yurt dışında mağazalaşmasıydı.

Ticaret hacmi 6,6 milyar dolar

Bana sorarsanız Türkiye’nin ihracat stratejisinin içine konvansiyonel ihracatın yanı sıra re-export, lokal perakende mağazalarının yurt dışında mağazalaşması da olmalı, var olan destekler artırılmalı. 2023 yılı rakamlarını incelediğimizde Bulgaristan’a olan ihracatımızın %10 azalarak 4,2 milyar dolar seviyelerine gerilediğini, ithalatımızınsa %11 azalarak 2,4 milyar dolar olduğunu görüyoruz. İki ülke arasındaki toplam dış ticaret hacmi 6,6 milyar dolar seviyelerinden gerçekleşirken 2023 senesinde Bulgaristan’a 1,8 milyar dolar dış ticaret fazlası vermişiz.

Termin süresi uzadı, pazarı Çin’e kaptırabiliriz

Bulgaristan’da görüştüğüm Bulgar ithalatçılar Türkiye’den sipariş geçtiklerinde termin sürelerinin uzunluğundan şikâyetçi olduklarını dile getirdiler. Türkiye’den 4-6 hafta termin süresi aldıklarını bu nedenle Çin’den ithalatlarını artırdıklarını söylediler. Bu örnek tüm sektörler için olmasa da birçok sektör için örnek teşkil edebilir. Önceleri stok maliyeti biz üreticilerin pek gözümüze gelmezdi. Üretim ve ticaret yapma yolculuğunda öğrendikçe ve piyasada kârlar azaldıkça her şey daha da “incelmeye’’ başladı. Her tür stok, paranın maliyeti, verimlilik vs. daha da gözümüze çarpar oldu. Tabi bir de otomotiv, beyaz eşya gibi sektörlerde kullanılan “Just in time’’ üretim gibi kavramlar duyuldukça “stokları nasıl azaltabiliriz’’ çalışmaları başladı.

Tek avantajımız navlun

Tabi buradaki başka bir sorunda sanayicinin “yer’’ sorunuydu. Finansman sorununuz olmasa da sanayicilerin yer sorunu olduğundan ve fabrika kiralarının pahalı olmasından dolayı stok yapmak eskisi kadar mümkün olmuyor. Evet, hala Türkiye’nin bugün için navlun maliyetleri açısından Çin’e karşı avantajları var. İstanbul-Bulgaristan 1.800 Euro civarlarındayken Çin-Bulgaristan konteyner fiyatı 7000-8000 dolar civarlarında. Lakin Çin’in hali hazırda hammadde, yatırım maliyeti, ölçek ekonomisi, yan sanayinin gelişmişliği ve verimlilik gibi bizden güçlü tarafları var. Bunlardan birincisi ülkemizin lojistik imkân ve kabiliyetlerini geliştirmesidir. Diğeri de tabi ki sanayiciye fabrika alanlarının tahsis edilmesi. Bana ayrılan satırları etkin kullanmak adına bu konuyu detaylandırmayacağım. Şişecam, Sarten Ambalaj, Sarkuysan, Kastamonu Entegre gibi Türk firmalarımızın Bulgaristan’da önemli yatırımları olduğunu da ayrıca belirtmek isterim.

Pazarda nelere dikkat etmeliyiz?

* Bulgarlar ciddi görünseler de sıcakkanlı insanlar. Fakat ilişkilerde mesafeyi korumak ve sınırlar içinde samimiyet kurmak faydalı olabilir.

* Seyahat öncesi randevuları almak, randevu saatinde görüşmede hazır olmak, görüşmeye giderken yanınızda küçük bir hediye götürmek iyi olur. Okuduğum bilgilendirme yazılarında görüşmeler esnasında takım elbise ya da smart casual kıyafet giyilmesi tavsiye ediliyordu. Ben de önerilere uymayı tercih ettim. Lakin toplantıda muhataplarımın serbest ve rahat kıyafetler tercih ettiklerini gördüm.

* Gördüğüm kadarıyla Bulgarlar da siyasi konularda konuşmaya istekli ve meraklılar. Ancak muhataplarınızla siyasi ve dini konulara girmekten uzak durmanızı tavsiye ederim.

* Bulgaristan pazarına genel olarak baktığımda modern pazarın gelişmiş olduğunu söyleyebilirim. Ulusal ve uluslararası birçok zincir var. Tabi geleneksel pazarı da küçümsememek gerek. Gördüğüm kadarıyla geleneksel pazar hala çok güçlü.

* Kendi sektörümde gördüğüm; modern pazarda marketler daha çok Bulgaristan’da yerleşik ithalatçılarla çalışıyor. Bulgaristan’da modern kanal ile çalışmak istiyorsanız iyi bir ithalatçı bularak marketlere girebilirsiniz.

* Tüm dünyada olduğu gibi e-ticaret kanalı da gün geçtikçe pazar payını artırıyormuş. Bu pazarda e-İhracat ve e-ticareti de düşünmek gerekir.

Neler yapmalıyız?

Malumunuz jeopolitik risklerin yoğunlaştığı bir dönemdeyiz. Küreselde farklı dengeler, farklı birliktelikler ve farklı riskler var. Bu ortamda near-shoring, frendly-shoring, re-shoring gibi kavramları daha fazla duyar olduk. Bu dönemde çevre ve dost ülkelerle ticaret çok daha efektif olacak gibi. Uzak Pazarlar Stratejisi gibi yakın pazarlar için de farklı düşünmemiz gereken bir süreçteyiz. Çevre ve komşu ülkeler üzerine tekrar çalışıp bu pazarlarda payımızı nasıl artırırız bunun üzerine düşünmemiz gerek.

* Ülkemizde çok başarılı perakende zincirlerimiz var. Yazımın içinde kısaca bahsettiğim gibi özellikle gıda ve gıda dışı perakende zincirlerimizin çevre ülkelerde şubeleşmesini sağlamak Türk ihraç ürünlerinin pazar paylarını artırmada fayda sağlayabilir.

* Uluslararası ticarette lojistik imkan, kabiliyet ve maliyetleri her geçen gün daha önemli bir hal alıyor. Komşu ve çevre ülkelerle lojistik kabiliyetlerimizi geliştirmek ve maliyetlerimizi aşağıya çekmek Türk ihracatçısı için büyük fayda sağlayacaktır.

* İhracatı bir ekosistem içinde ele alacak olursak ülkemizde düzenlenecek fuarlara bu ülkelerden ziyaretçi çekebilmek, aynı şekilde bu ülkelere sektörel heyetler düzenlemek ihracat payımızı artırmada fayda sağlayacaktır. Kaynak: T.C. Ticaret bakanlığı Trademap Ankasam

UÇAKLA 1.5 SAATLİK MESAFE

Bulgaristan seyahatimi uçak yerine otomobille yapmayı tercih ettim. Eğer Bulgaristan’a uçakla seyahat etmek isterseniz uçuş yaklaşık 1,5 saat sürüyor. Benim gibi otomobille seyahat etmek isterseniz Varna’ya yaklaşık 5 buçuk saatte, Sofya’ya ise yaklaşık 5 saatte ulaşıyorsunuz. 2007 yılında AB üyesi olan Bulgaristan’a giriş yapabilmek için Schengen vizeniz olmak zorunda. Otomobille giriş yapmak isterseniz de yeşil kart sigortası yaptırmanız gerekiyor. Şirket aracınızla çıkmanız durumundaysa şirketten kaşe imzalı vekâletnameyi de almalısınız. Türkiye tarafında evraklarınız tamsa hiçbir sıkıntı yaşamadan Bulgar kapısına geçiş yapıyorsunuz. Bulgar tarafındaysa sizi biraz zorlayabilirler. Yanınızda numune götürecekseniz muhakkak proforma fatura düzenleyin. Kalacağınız otel için rezervasyon evraklarını yanınızda bulundurun. Araçla seyahat ederseniz gündüz yola çıkmanızı tavsiye ederim.

Burak ÖNDER -EKONOMİ.COM

LOJİPORT

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.