Sabri Ergenecoşar

Sabri Ergenecoşar

ÇALIŞANLARIN AİDİYET DUYGUSU NEDEN ÖLDÜ ?

Ekonomik krizin ayyuka çıktığı bu dönemde büyük şirketlerin toplu personel çıkarmaları ve bunu yaparken insanların işe giriş yapacağı sırada kartlarının çalışmamasıyla işsiz kaldıklarını anlamaları artık patron şirketlerinin çalışanlar ile empati kuramadığının en belirgin özelliği değil midir?

Şirketiniz ne kadar büyük ve global bir şirket ise tabi ki çalışanlarınızı birebir tanıma şansınız o kadar azdır. Kimin çocuğu okuyor, kim kirada kalıyor, kim yeni evli veya çocuk bekliyor. Bunları bilmeniz mümkün değildir.

Ama çalışan ile empati kurmak sadece bu bilgileri bilmek anlamına gelmemektedir. Çalışanların çalışma ortamı, ast/üst ilişkileri, iç çatışmalar, şirket içi terfi planlamaları, şirket içi eğitimler ve finansal özgürlük durumlarını en iyi şekilde planlayabilmekte bir empati yöntemi olabilir. Empati kurmak sadece çalışanları ismiyle hitap etmek onlarla öğlen yemeğinde ekmeği bölüşmek değildir.

Çalışanları ile öğle yemeğini yemekhanede yiyen bir patron ile yemeğini lüks bir restoranda yiyen arasında ki fark çalışanlarına verdikleri değerdir. Çalışanın firmaya aidiyet duygusu ile bağlı olması önemlidir. Nedir bu aidiyet duygusu, çalışanın firma çıkarlarını gözeterek kendinden bir şeyler katarak çalışması denebilir basit anlatımla. Aidiyet duygusu olan bir çalışan üretkenliği de artırmaktadır. Çalışanın kafasında bir mesai kavramı olmaz ve “ne kadar ekmek o kadar köfte” anlayışı onun için gerekli bir söz değildir.

Para odaklı patronlar, şirket içi çalışan sirkülasyonunu çok önemsemezler. Onlar için çalışacak çok kişi olduğunu düşünürler. Bu yanlış bir stratejidir. Çünkü çalışanların işten ayrılması işi bilen, şirketi tanıyan kalifiye birinin gitmesi ve onun yerine daha az maaşla çalışan birinin işe alınması şirkete ilk etapta cebinden daha az para çıkmasını sağlayabilir. Ama yeni personelin eğitilmesi, şirkete adapte olması, işi öğrenmesi ve müşteri tanıması zaman kaybı açısından şirkete uzun dönemde para kaybettirecektir. Az maaşla başlayan personelin daha yüksek bir maaş teklifine hayır demeyeceği göz önüne alındığında ise bu döngü uzun dönemde daha fazla maliyet demektir. Şirket içi işten çıkan personel sirkülasyonu da yeni işe girecek personelde handikap yaratarak o iş yerinde çalışmamasını veya çalışmaya başladıktan sonra yeni iş yeri aramayı bırakmamasına sebep olacaktır.

Şirketlerde çalışan kişilerin başka iş teklifleri aldığında yöneticilerin aynı şartları bizde veririz. Neden gidiyorsun ki gibi bir cevap vermeleri de şirket yöneticilerinin ne kadar empatiden uzakta olduğunu anlamaya yeterli bir örnek olduğunu düşünüyorum.

Devletin koymuş olduğu alt berem olan asgari ücretin altında personeli çalıştırmak için farklı yöntemler geliştirmeye çalışan, personele maaşı asgari ücret verirsem yan haklarını (yemek-yol-sağlık sigortası gibi) vermem diyen bir iş verenin yanında o personel ne kadar aidiyet ile çalışabilir ki. Hatta yapılması gereken zammı bile devletin belirlediği rakamın altında maaş veren işletmeci neye güvenerek çalışanına beni istersen mahkemeye verebilirsin diye söylemlerde ithamlarda bulunabilir.

İş yerlerinde yaşanan bu tarz sıkıntıların ardında yatan asıl neden iş verenlerin bu ekonomik buhranda kendilerine bir çıkış yolu bulma çabalarımı yoksa çalışanların yerine işsizlik ordusu üzerinden kendilerine yeni çalışanları kolayca bulabileceklerini düşünmeleri mi bilmiyorum. Ama çalışanları ile empati kuramayan ve aidiyet kavramını benimsemeyen bir çalışanla çalışmak sadece mesai saatlerinde verilen işi yapan bir robottan farksız olacaktır ve bu siste önünü göremeyen bir teknenin dümencisinin mesaim bitti diyerek kamarasına gitmesi ile teknenin dalgalar ile yön bularak ilerlemesine sebep olacak ve o sislerin içinde tekneyi bekleyen sinsi kayaları görecek bir dümenci olmayacağından kayalara çarpmak kaçınılmaz olacaktır.

Sabri ERGENECOŞAR

[email protected]

Bu yazı toplam 2004 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.