Kapt. Ünal Benlialper
DENİZDEN GELEN MUCİZE
Kurtuluş savaşı yıllarında Deniz Kuvvetleri personelimiz ile sivil denizcilerimiz, yüreklerinde ölümüne hissettikleri vatan, millet sevgisi ve benliğindeki o sarsılmaz Kuvai-ye Milliye ruhu ile denizlerdeki çok zor ve tehlikeli görevleri başarıyla yerine getirmişlerdir. Denizden gelen bu önemli destek, Kurtuluş Savaşımızın kazanılmasında çok önemli rol oynamıştır. İçimizdeki hain Pontus çetelerinin yakalanmasından, ellerindeki hurda teknelerle kaçak yollarla Romanya'dan askeri malzemelerin yurda getirilmesine kadar daha bir çok görevi başarı ile gerçekleştirerek denizlerde destanlar yazmışlardır. Sakarya'ları, inönü'leri, Çanakkale'yi ve Dumlupınar'ı yaratan Büyük Komutan Mustafa Kemal Atatürk ve onun önderliğindeki kahraman Türk Ordusu İşgalci düşman güçlerini yurdumuzdan kovmaya kararlıydılar. Bu nedenle cephelerdeki askerlerimizin araç, gereç ve cephane ile ilgili bütün gereksinmelerinin hemen karşılanması gerekiyordu. Korkusuz Türk Denizcileri şartlar ne olursa olsun gerek kaçak yollarla, gerekse satın alarak veya düşmandan ele geçirerek aldıkları bütün askeri malzemelerin cephelerdeki askeri birliklerimize ulaştırılmasını mutlaka sağlıyorlardı. Bilindiği gibi Balkan savaşlarını kaybetmemizin en önemli nedeni askeri malzemelerinin zamanında birliklerin eline geçmemesi veya hiç ulaşamamasıdır. Kurtuluş savaşında Türk Ordusu için gerekli olan olan bütün askeri araç ve diğer bütün malzemeler, korkusuz Türk Denizcileri tarafından deniz yoluyla taşınmıştır. Bunların miktarının 300 bin ton cıvarında olduğu tahmin edilmektedir. Buna karşın kullanılan teknelerin özelliklerine baktığımızda kapasitelerinin 4 - 5 bin tonu geçmediğini görürüz. Bu şartlar altında her geminin en az 80 - 90 sefer yapması gerekmektedir. Denizlerde Türk mucizesi yaratan kahraman denizcilerimizin vatan sever ruhu sayesinde silahsız olan Alemdar gemisinin her türlü silahla donatılmış Pontus çetelerini esir alması büyük bir başarıdır. Toplam 90 tonluk Gazal romörkorunun düşmana ait 3 bin tonluk Uraniya isimli gemiyi esir alması ise Türk denizcilerinin gerektiğinde denizlerde neler yapabileceğinin en önemli kanıtlarından sadece bir tanesidir. Toplam 5 bin tonluk küçücük bir filonun 250 bin tonluk işgal donanmasına ve 120 bin tonluk olan İngiliz filosunun kontroluna ve ayrıca 50 bin tonluk Yunan donanmasının o yoğun ve acımasız baskılarına rağmen on binlerce ton malzemeyi fırtınalı denizler de bile taşıyarak cephelere ulaştırması takdire değer bir başarıdır. Bu gerçelerin ışığı altında şunu söyleyebiliriz. Askeri ve sivil Türk denizcileri bu kutsal savaşta birbirlerine kenetlenerek denizlerde olmazı başararak mucizeler yaratmıştır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.