Depocuya kız vermezlermiş

Yaklaşık 15 yıl önce lojistik ile ilgili profesyonel iş hayatımın ilk depo deneyimi sırasında depoda çalışan bir ağabey, bana “bu işe neden girdin? Depocuya kız mız vermezler” demişti. Anneler, evlilik çağına gelen kızları için iyi ve önemli işi olan “doktor, mühendis . . .” hayal eder. Bu ağabey de, depoculuğun evlenmek isteyen kızların hayalini süsleyen bir meslek olmadığını düşünmüş olacak ki bana “depocuya kız vermezler” demiş olabilir miydi? Geçen yılları düşündüm. Ağabey mi haklıydı? Yoksa, depocular, evlilik çağına gelen kızlar için “doktor, mühendis ...” gibi iyi ve önemli iş haline gelmiş miydi? Bugün çok rahatlıkla “Depocuya kız vermezlerMİŞ” diyebiliyorum. Yazıyı okuyan ve günümüzde depo ile ilgili faaliyetlerde bulunan kadınlardan özür dilerim. 15 yıl önce depolarda, herhalde bir elin parmağı kadar az sayıda kadın vardı. Bugün, sayıları arttı ve hatta depoları yöneten kadınları tanıyorum. Bu bile depo yönetimindeki olumlu değişimin bir işaretidir. Depo Yönetimi, sadece, malı içeri alıp dışarı çıkarmak değildir. Bugün, satış penetrasyonu; rafta bulunabilirlik, yok satmamak … depodan başlar Günümüzde depo ve depo yönetimi çok önemli ama depolar iyi yöneliyor mu? Depolara hak ettiği önemi veriliyor mu? ·         Depo personelini özellikle mavi yakalı personeli nasıl seçiliyor ve eğitiliyor? 1992 yılında Çağın Teksil dergisindeki makalede(1) “Depocu, tesadüfen işe aldığınız biri mi? Yoksa branşınızda eğitim görmüş ve tecrübeli biri mi?” diye sorulurken işe alınacak depocuda olması gereken özelliklerden birisi “en iyi derece ile okulunu bitirmeli (en az tekstil lisesi mezunu) ve işi bilen olmalı (tekstil malzemesini ayırt edebilmeli)” gösterilmiş. Ekipmanları kullanan operatörler için eğitim nasıl? Örneğin 10 -1 12 metrede kullanılacak bir reach truck eğitimi, 30 yıllık bir forklift ile sadece yerden 2 metre yükseğe bir paleti birkaç kere indirip kaldırmakla mı veriliyor? ·         Depoda akışın sürekli, düzenli, kesintisiz ve izlenebilir olmasını sağlanıyor mu? Bizi, yavaşlatan unsurlara (toplamalar arası yürüyüş, kutu bazlı toplama, paletleme, paketleme,  eğilme , ulaşma, etiketleme, kontrol, ağır veya  çok büyük kutular, kırılgan ürünler, tıkanıklık, yazılım sorunları, stokta bulunmama, hasarlı ürün, iş bekleme, ekipman şarj, ekipman bozulma, Lay-out, ışık, etiketin yanlış yerde olması, toplama rotası, ziyaretçiler . .. ) dikkat ediyor muyuz? ·         Yangın riskini nasıl yönetiliyor? İBB İtfaiye Daire Başkanlığı’nın raporuna göre 2007 yılında 71 adet depo yangını olmuşken 2012 yılında 214 adet depo yangını olmuş (2008’de 79 adet, 2009’da 76 adet, 2010’da 182 adet ve 2011’de 191 adet) ·         İş güvenliğini nasıl yönetiliyor? Yasal mevzuatına göre depo faaliyetleri, ağır ve tehlikeli iştir. SGK ve TUİK verilerine göre depolarda; 2010 yılında 1.623 adet iş kazası olurken depo faaliyetleri, 89 iş kolu içinde 12’inci sıradadır. 2011 yılında ise 1.487 adet iş kazası ile 89 iş kolu içinde 14’üncü sıradadır. Öte yandan; bu kazalar neticesinde 2010 yılında 39.031 geçici iş göremez gün kaybı olurken ve depo faaliyetleri, 89 iş kolu içinde 13’üncü sıradadır. 2011 yılında ise 89 iş kolunda 15’inci sırada yer alarak 32.830 geçici iş göremez gün kaybı olmuştur. 1992 ve 2007 arasında yıllık 400 – 600 adet iş kazası olurken 2007’den itibaren % 100 artışın görülmektedir. Geçici iş göremez günü, sadece kazayı geçiren kişiyi kapsar. Öte yanda; bu tür kazaları yaşamış birisi olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki kazayı takip eden iki gün, depoda çalışan diğer çalışanların bütün motivasyonu ve çalışma sistematiği düşer. Bu durumda; kayıp günlerin sayısı iki katı artmaktadır. ·         Depolar ne kadar düzenli ve tertipli? Depolarınız, “Aslan, yattığı yerden belli olur.” sözüne uygun mudur? ·         Depolar ne kadar çevreci? Dünyada lojistik ve nakliye kaynaklı CO2 salınım % 11’i (300 mega ton) tesis & depolardandır (2). Bir şişe şarabın (750 Mili Litre ) karbon ayak izi ölçümünde depo kaynaklı CO2 salınımı (3); Avrupa’da; 12,8 gram ve toplam 1.720 CO2 gram salınımın (1 litre için) ise %1’idir. Bu oran; K. Amerika’da; 21,7 gram ve toplam 2.390 CO2 gram salınımın (1 litre için) ise %1,2’idir. İngiltere’de toplam CO2  salınımının %3’ü, depo kaynaklıdır. (4)  05.12.2008 tarihli ve 27075 Numaralı Resmi Gazete’de yayınlanan “Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği” ile binalarda enerjinin ve enerji kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması, enerji israfının önlenmesi ve çevrenin korunması amaçlanmıştır. Öte yandan; bu yönetmelik, depoları kapsam dışında tutmuştur. ·         Depo, depo işi için mi tasarlanmış? yoksa bir bina, depoya mı çevirilmeye çalışılmış? Bunun zorlukları yaşanıyor mu? Yukarıdaki konu ile ilgili diğer unsurları da yazabilirim ancak çok uzun olacak. Bunları isteyen kişilerle karşılıklı konuşabilirim. Benim atladığım çok önemli diğer konular olabilir. Bitirmeden önce bana göre depoyu ve depo yönetimini etkileyen ve yakın dönemde etkileyecek gelişmeleri sizinle paylaşmak isterim. ·         Yalın depolar (daha az israf, daha az hata, daha fazla düzen …) ·         Yeşil depolar (daha az enerji tüketimi, daha az gaz salınımı) ·         İş güvenliği (daha fazla insan sağlığı, daha az iş göremez gün sayısı ile daha fazla verimli & etkin ve etkili olmak) ·         Güvenlik (terörizm, kötü niyet . . .) ·         Daha kısa teslim süresi için müşteriye daha fazla yakınlık (önemli soru, müşterinin nerede olduğudur. Bunun için; özellikle Doğu Karadeniz, Kuzeydoğu Anadolu, Ortadoğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’daki tüketim eğilimlerini izlemenizi tavsiye ederim.) ·         Daha ufak miktar ve daha sık gönderimi destekleyecek daha küçük ama daha esnek depolar çünkü Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği’nin Perakende Endeksi verilerine göre özellikle 2008 yılınının dördüncü çeyreğinden itibaren insanlar, daha sık ama daha az miktarda alış-veriş yapıyor. Her futbol takımının hayali 10 Numara ve onunla birlikte oynayacak olan Defansif & Ofansif Orta saha oyuncularıdır. Depo ve depocular, her şirketin 10 Numarası ve Defansif & Ofansif Orta saha oyuncularıdır. Saygılarımla, (1)     http://www.erolkara.net/675-paraniz-kasada-ya-mallariniz-haber.html (2)     Supply Chain Decarbonization, Ocak 2009 , WEF (3)     Research on the Carbon Footprint of Wine Industry Environmental Roundtable, June 2012 (4)     UK Warehouse Association – 2010

Bu yazı toplam 3223 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum