Destek verilirse pazar 2016’da 1.5 milyonu aşar
OTOMOTİV Distribütörleri Derneği (ODD), akademisyenlerle işbirliği yaparak otomotiv sektörünün önümüzdeki 4 yıllık falına baktı. Hazırlanan “Otomotiv...
OTOMOTİV Distribütörleri Derneği (ODD), akademisyenlerle işbirliği yaparak otomotiv sektörünün önümüzdeki 4 yıllık falına baktı. Hazırlanan “Otomotiv Ticaretinde Yol Haritası-Talep Tahminleri 2012-2016” raporu, bu yıl dahil 2016 yılına kadar otomotiv pazarının seyrinin ekonomik gelişmelerle ve destekle birlikte nasıl gelişeceğini ortaya koydu. ODD’nin, sektörün yol haritasını oluşturmak üzere 2009 yılında gerçekleştirdiği akademik çalışmanın devamı niteliğindeki raporda 4 farklı senaryo ortaya kondu.
4 farklı senaryo
İlk senaryoya göre; bu yıl 850 bin adet olarak öngörülen otomotiv pazarında mevcut şartlar değişmeden, yıllık yüzde 5.5 büyüme olması durumunda 2016 yılında otomobil satışları yıllık 850 bin 39 adet, toplam otomotiv satışları ise 1 milyon 246 bin 323 adet seviyesine ulaşacak. 1 milyon adetlik psikolojik sınır ise 2014 yılında aşılacak.
İkinci senaryoya göre, yüzde 5.5’luk büyümeye ek olarak ÖTV’nin yüzde 18 oranında uygulanması halinde otomobil satışları 2016 yılında 1 milyon 16 bin 168 adet, toplam otomotiv satışları ise 1 milyon 412 bin 252 adede ulaşacak. 1 milyon adetlik pskilojik baraj ise 2012 yılında yani bu yıl aşılacak.
Üçüncü senaryoya göre ise yine yüzde 5.5’luk büyümeye ek olarak ÖTV’nin yüzde 27’ye düşürülmesi durumunda otomobil satışları 2016 yılında 930 bin 682 adet, toplam otomotiv satışları da 1 milyon 326 bin 966 adede ulaşacak.
Raporda hazırlanan 4’üncü senaryoda ise tüm bunlara ek olarak hurda teşviği yer alıyor. Hükümetin 13 yaş üzeri araçlara kilogram başı 4 veya 5 TL teşvik vermesi durumunda yukardaki 3 senaryoya ek olarak yılda 150 bin adet daha fazla araç satılacak. Bu da yüzde 5.5’lik büyüme ve yüzde 18’lik ÖTV senaryosunda pazarın 2016 yılında 1.5 milyon adedi aşmasını sağlayacak.
Talep büyümeye bağlı
ODD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bayraktar, rapordaki ekonometrik modelin revize edilmesiyle beraber, talep tahmini konusunda güncel sonuçlara ulaştıklarını belirterek, “Gördük ki değişmeyen tek doğru, gelir artışının, yani ekonomik büyümenin ülkemizde otomobile olan talebin en önemli etkeni olduğudur” dedi. Satın alımda ödenen yüksek vergiler ve yaşa göre azalan motorlu taşıtlar vergisinin Türkiye’deki araç parkının bugünkü durumuna gelmesinin nedeni olduğunu ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti:
Gereksiz bir park
“Otomotiv sektörü ülkemizde olması gereken potansiyeline yaklaşamamış, kabul edilemeyecek çevresel etkiler yaratmış, kullanımı gereksiz hava kirliliğine yol açan bir araç parkımız olmuştur. Yüksek bedeller ödenerek gereksiz, eski yedek parçalar kullanılıyor. En önemlisi de son yıllarda variline 100 dolar seviyesinde bedel ödenerek ulaşım için kullanılan yakıt da cabası.”
Türkiye’de 1000 kişiye 141 otomobil düşüyor
RAPORDA, 2011 yılı itibariyle bin kişiye düşen otomobil sahipliği bakımından Türkiye’de bir artış söz konusu olsa da gelişmiş Batı ülkeleri ile Avrupa ortalamalarının çok altında bulunduğuna dikkat çekiliyor. Raporda, bin kişiye düşen otomobil sayısının ABD’de 965, Doğu Avrupa ülkelerinde 318, Avrupa ülkelerinde 641, Kore’de 340 iken Türkiye’de bu oranın son yıllardaki artışlarla birlikte ancak 141’e ulaştığı bilgisine yer veriliyor. Türkiye’de araç kullanabilecek genç nüfusun payının, Avrupa ortalamalarının çok üzerinde bir orana sahip olmasına rağmen, Türkiye otomotiv pazarının potansiyelinin çok gerisinde olduğu ifade ediliyor.
Cari açık sorumlusu değiliz
TÜRKİYE’de ortalama yaşı 12, yüzde 20’si 20 yaş ve üzeri, yüzde 35’i ise 16 yaş ve üzeri bir araç parkının olduğunu kaydeden Mustafa Bayraktar, “Böyle bir araç parkının yarattığı yakıt israfını herhalde benim söylememe gerek yok. Otomotiv sektörü maalesef ülkemizin cari açığının sorumlusuymuş gibi görülse de asıl israf yaşlı araç parkına ödenen kullanım ve bakım bedelleridir. Kazalar ve kamu sağlığı tarafını da söylememe gerek yok” dedi.
Hurda devlete 600 milyon lira gelir getirir
ODD Başkanı Mustafa Bayraktar, ömrünü tamamlamış araçlarla ilgili kanuni düzenlemeler yapılmış olsa da sistemin mevcut vergi yapısıyla işlemesinin mümkün olmadığını dile getirerek, “Biz de, devletin vergi gelirlerini azaltmadan, hatta artırarak sistemin nasıl çalıştırılabileceği konusunu ana çıkış noktamız olarak belirledik” diye konuştu. Bayraktar’ın açıklamasına göre raporda ‘Ömrünü Tamamlamış Araçlar’ (ÖTA) ile ilgili yapılması gerekenler şöyle sıralanıyor: “ÖTA teşviğinin yaratacağı etki çok sınırlı. Yılda en fazla 1500 araç ÖTA teşviğiyle trafikten çekiliyor. Geçmişte uygulanan hurda teşviğine benzer bir uygulama gündeme gelmeli. Yaratılacak ilave taleple devletin ödediği teşviklerin çok üzerinde vergi geliri elde edilerek, sektör ivme kazanacak. Hurda teşviğiyle birlikte teslim edilen araçlar için sahiplerine kilogram başına 3, 4 ve 5 liralık bir tutar ödenmesi hem devletin hem de sektörün ihtiyaçlarına yanıt verecektir. Bu teşvik uygulamasıyla devletin net gelirlerinin 350-600 milyon liraya ulaşacağı, pazarın ise yılda 150 bin adet büyüyeceği öngörülüyor.
Emre ÖZPEYNİRCİ-HÜRRİYET
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.