'DKV Kart' yükünüzü hafifletecek
“DKV kart petrol finansmanı konusunda dünyadaki en büyük organizasyondur” diyen DKV Türkiye Genel Müdürü Muzaffer Tuna, tüm dünyada birinci sınıf...
“DKV kart petrol finansmanı konusunda dünyadaki en büyük organizasyondur” diyen DKV Türkiye Genel Müdürü Muzaffer Tuna, tüm dünyada birinci sınıf petrol şirketlerinden oluşan bir tedarikçi ağıyla çalıştıklarına vurgu yaptı. DKV Kart’ın lojistik sektörünün yükünü hafiflettiğini söyleyen Tuna, “DKV Kart, aynı kalitedeki bir akaryakıtı yüzde 10’a varan tasarruf oranıyla almanızı sağlıyor” dedi.
“BİREYSEL MÜŞTERİYE AVANTAJ SAĞLIYOR”
Ürünlerinin işlevi hakkında bilgiler veren Tuna, “Bireysel müşterilerin gidip indirimli veya finanse edilebilir bir modelde alamadığı akaryakıtı DKV olarak onun adına satın alıyoruz. Riskini üstleniyor, vade olarak bir ödeme düzeni tedarik ediyor, KDV iadesi gibi yan avantajlar sağlıyoruz. Bu şekilde Avrupa’da 34 bin noktada yer alıyoruz. Bu anlamda dünyada geçerlilik konusunda en büyük markası DKV’dir. Bunun dışında Avrupa’da en büyük yol geçiş ücreti operatörü konumundayız. Yani Almanya’da Avusturya’da, Fransa’da başlayan otoban ödemeleri konusunda DKV gene bir finansman modeli sunuyor. Bizim ürettiğimiz elektronik kutular var. Bu kutuları ülkemizdeki OGS olarak düşünebiliriz” ifadelerini kullandı.
“AKARYAKIT İNDİRİMİ YAPIYOR”
Ürünlerinin avantajlarını sıralayan Tuna, “Bu kart akaryakıt ayağında indirim yapıyor. Bütün Avrupa’daki birinci sınıf dolum istasyonlarında kullanılıyor. Peşin ödeme yapmanıza gerek yok. Otoban ödemelerini tek kartla bütün ülkelerde ödeniyor. Tüm Avrupa’daki vergi iadelerini alabiliyorsunuz. Türkiye’de nakliyecilerinin sermaye nakit akışlı sorunu var. Öz kaynaktan çok borçlanarak iş yapıyorlar. İki yıl sonra alacağınız vergi iadesini biz bugünden veriyoruz. Sefer giderlerinin yüzde 7’si gibi bir rakamı cebinizde kalıyor. Uluslararası karayolu taşımalarında kar marjının yüzde 5’lerde olduğunu düşünürsek bu çok önemli bir oran” diye konuştu.
“PAZAR PAYI ÇOK BİLİNMİYOR”
Satış rakamlarını göz önüne aldıklarında kendi pazar paylarını yüzde 15-20 civarında olduğunu kaydeden Tuna, “60-100 milyon litreye giden Türkiye satışımız var. Giderek pazarda daha dominant bir pozisyona geliyoruz. Ama rekabet çok sert. İyi rakiplerimiz var. Tahmin ediyorum onların pazar payları da bize yakındır. Piyasanın yüzde 60-70 oranı kartlar tarafından yapılan işlemlerle yürütülüyor” dedi.
Bu sektörde pazar payı için net bir rakam vermenin çok zor olduğunu kaydeden Tuna, yurt içi satışlarla ilgili bir takım istatistikler bulunduğunu fakat kesin rakama ulaşmanın şu anki oluşum içerisinde imkansız olduğunu söyledi. Muzaffer Tuna, “Bizim iş modelimiz EPDK tarafından tanınmadığı için geçen kasım ayına kadar yurtdışındaki dolumlarla ilgili toplam hacim bile belli değil. Çünkü pazarın tanımlamamız için sabit ülkeler olması lazım. Bu ülkelerdeki satılan akaryakıtın kayıt altın olması ve ölçülebilir olması şart. Türkiye’den çıkan araçların Bulgaristan’da, Sırbistan’da, Ukrayna’da, Rusya’da faturasız alım yaptıklarını biliyoruz. Buralarda oluşan satışlar kayıt dışı. Bunun dışında tedarikçiler de genelde yurtdışı menşeli olduğu için Türkiye’ye ulaşmıyor. Bilemiyoruz sadece tahminlerimiz var. Bizim tahminimiz çıkış kapılarına ve varış ülkelerine göre yapılan Türk plakalı araçlarının sefer sayıları olabilir. Yanılgı payını bilmediğimiz bir hacim rakamı çıkardık. Bu rakamda şunu söyleyebilirim Türk TIR’larının yurtdışında yaptıkları dolumlarının potansiyeli yıllık yaklaşık 500 milyon litre. Bu rakamın 100 milyon litresi gümrüksüz istasyonlarda yapılıyor olabilir. Bunu da çok kesin bilemiyoruz” şeklinde konuştu.
BURAK GÜNER
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.