Oruç Kaya
Gezi Parkı Gençleri !!! Onları Anlayabilmek
Gezi Parkı'ndaki gençleri anlamak!!! “Lojistik, "Y" ve "Z" Kuşağına Hazır Mı?” başlıklı yazımı, 13 Mayıs’ta yazdıktan 15 gün sonra Gezi Parkı direnişi başladı. 13 Mayıs’ta tarihli yazımda ” Y ve Z kuşaklarını iyi tanıyalım, zira 2023 ve sonrasını bu Y ve içinde benim oğlumun da olduğu Z kuşağı gerçekleştirecek ve yönetecek. ” vurgusunu yapmıştım. Şimdi bu gençler, 31 Mayıs gününden itibaren Türkiye’nin gündemine girdi ve artık çıkacak gibi değil ve gündemi onlar belirliyor!!!! “Kim bu gençler?”, “Nasıl bir kuşak”, “ Y ve Z Kuşağı” nedir? gibi konular, son bir haftadır yazılı ve görüntülü basında yer alıyor. Bilgi Üniversitesi’nden Esra Ercan Bilgiç ve Zehra Kafkaslı tarafından hazırlanan ve Gezi Parkı direnişçilerinin profilini gösteren ankete göre (www.habervs.com) direnişe destek verenlerin %40’ı 19-25 ve %24’ü 26-30 yaşları arasında. Yani, % 64'ü 30 ve 19 yaş arasında ve 2023 yılında 30-40 yaş arasında olacaklar. Yani, 2023 ve sonrasını bu gençler yönetecek. Yani Atatürk'ünde dediği gibi "Ey Türk Gençliği; Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.", Türkiye'yi daha ilerilere bu gençler götürecektir. Bu anket başka neler söylüyor? Ankete katılanların % 82'si "özgürlükçüyüz", % 92'si "otoriter ve dediğim dedik yaklaşımı istemediğini", % 91'i "demokratik hakların ihlal edilmemesi gerektiğini", % 93'ü "kimsenin etkisi altında kalmadan direnişe destek verdiğini", % 97'si “özgürlüklere saygı gösterilmesini" söylüyor. Gezi Parkı süresince (orada bulunurken, televizyon, yazılı basın, sosyal medya) gözlerime göre;
- Klasik dikey ve hiyerarşik yapılanma yerine yatay yapılanma var. Ortada "şunu yap" veya "şöyle yap" diyen bir yönetici veya lider yok. Herkes, kendi liderliğini veya yöneticiliği yapıyor ama ortak amaç için hareket edebiliyor ("çöpleri toplayın" diyen yok ama çöpleri topluyorlar)
- “Bir şeylerin yapılması için dikte edilmemesini, söz hakkı verilmesini, sözlerinin dinlemesini ve hatta söylediklerinin uygulanmasını” istiyorlar. Diğer bir değişle “sen sus, bilmezsin” veya “söz büyüğün su küçüğün” gibi şeyleri duymak istemiyorlar
- “Kısa ve öz ama etkili” şekilde dertlerini anlatıyorlar. Gençler, twitter ile kendilerini 140 karakter ile kısıtlamış diye düşünürken Gezi Parkı süresince 140 karakter ile roman, bilim eseri, kitap ve hatta anayasa bile yazılabileceğini anladım.
- “Hep iş, iş, iş … para … çalışmak yerine” hem sabah okuluma veya işime giderim hem de akşam eğlenerek protestomu yaparım” diyorlar.
2023 ve sonrasını yönetecek veya 2023 ve sonrasında çalışacak bu gençler, çok farklıdır. Bugünün yöneticileri veya şirketleri veya siyasetçileri veya ebeveynleri (ben ve eşim dâhil), bu gençleri yönetebilecek veya onlarla iletişim kurabilecek veya onları anlayabilecek bilgiye, beceriye, empatiye ve sempatiye sahip mi? Bu gençler;
- Çalışanlarına demokratik ve sosyal haklarını vermeyen şirketleri tercih etmeyecek,
- “Mış” gibi yapılıp önerileri alınan ama bu önerileri hayata geçirilmeyen şirketlerde uzun süre çalışmayacak,
- Sıkıcı ve boğucu ofis ortamlarında çalışmak istemeyecek, neşeli ve hoş vakit geçirebilecekleri ofis ortamları isteyecek
- “Şunu yap” veya “sen sus sadece yap” diyen yöneticilerle anlaşamayacak ve onlarla sürekli çatışacak,
- Çok uzun süreli ve sıkıcı toplantılarda sıkılacak,
- 7 / 25 iş yerine hem iş hem de eğlence & keyif almak isteyecek
- Fikirlerini söylediklerinde “kovulur muyum?” korkusu yaşamayacak
- Gerçekten takım çalışması yapabilecek
- Şirketteki bir arkadaşının hakkını koruyabilecek
- Kendisi ile doğru iletişimi (dürüst, açık, net, açıklanabilir...) kurabilen yöneticilerle çalışmak isteyecek
- Kibarca "hayır böyle olmaz" diyebilecek
- Olaylara ve sorunlara mizahi yaklaşımlarla çözüm getirecek
- …..
Bu gençleri anlayalım. Bu gençleri anlamak çok önemlidir. Belki "çok maddi ve "Makyavelist" gözle bakıyorsun" gibi eleştiriler gelecek ama gerçek bu ve bu da bir "duygusallık"!!!! Saygılarımla, Oruç KAYA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.