Osan Başta
Gümrük beyanlarında BİLGE sistemi
Gerek 1615 gerek se 4458 sayılı gümrük kanununda kabul edildiği gibi beyan esastır.Dış ticaret yapan yükümlüler ve temsilcilerinin yükümlülüğü burda başlar,CİF kıymet oluşumu ile KDV matrahının oluşumunda biterdi.Özellikle KDV matrah oluşturmada,hangi kalemlerin beyan edilmesi hep sıkıntı ve karmaşa yaratmıştır.Gerek ardiye tutarının eksik yazılması, ÖTVnin belirtilmemesi veya eksik alınması gibi teşekkül edecek kalemler için cezai işlemler yapılır ve yapılmaya devam edilmektedir.Burada dikkatlerinize çekmeye çalıştığım husus, CİF veya KDV matrah kalemlerinin eksikliği veya hiç olmamasıdır.Yani matrahların hatalı olmasıdır. Bu durumda cezai işlemin olması gayet yerindedir.Bilmiyorum kimlerin dikkatli gözlerinden kaçmamıştır veya uygulamada kimlerin canı yanmıştır ama; Gümrük Müsteşarlığı Genel Müdürlüğü'nün yayınladığı 2010/1 sayılı Genelgesi BİLGE SİSTEMİ'nin ek olarak yüklediği yükümlülüğü işaret etmektedir.15.10.2010 tarihi itibarı ile, gümrük işlemlerinin bilgisayar ortamında yapılabilmesini teminen kullanılan BİLGE sistemi,teknik olarak gümrük mevzuatı ile dış ticaret vesair mevzuatın doğru,etkin ve yeknesak olarak uygulanmasında önemli bir ARAÇ olarak kullanıla gelmiştir. denilmekte ve 07.10.2010 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Gümrük Yönetmeliği ile yapılan düzenlemeler çerçevesinde anılan sistemin,BEYANA DAYALI yapısının kuvvetlendirilmesi ön görülmüştür denilmektedir.Buraya kadar mutad yazışmalar gereği işaret edilmektedir ve sanki gayet normal gibi görülmektedir.Üçüncü paragraftan itibaren ne yapıldığına dikkat edecek olursak,çok açık şekilde beyan yükümlülüğü olan matrah teşekkül sınırı genişletilerek, YEKNESAKLIK hiçe sayılmış ve mükellef,gümrüğün denetim ve uygulama yükümlülüğüne ortak, hatta sahip edilmiştir.İşte dananın kuyruğu burada kopmuş vaziyettedir.Deniliyor ki; Yeni düzenlemeler uyarınca kalem bilgilerinin girilmesinin ardından " tarife" çağrıldığında "kalem bazında vergi tahakkuku ve aranan belgeler" ekrana gelmektedir.Söz konusu ekran üç ana bölümden oluşmaktadır.Tarife sonuçları bölümü,yükümlülere beyan edilen bilgiler uyarınca,sisteme yüklenen vergi oranları ve beyannameye eklenmesi gereken belgelere ilişkindir. Bu bölümde YER ALAN BİLGİLER REFERANS NİTELİĞİNDEDİR.........!!!!!!!!! ve; "Kalem bazında vergi taahhuku ve aranan belgeler"ekranda yer alan "47.Vergilerin hesaplanması","44. Ek bilgi,sunulan belgeler,ön izinler " bölümleri hukuki sonuç doğuracak nitelikte ki beyan bölümünü ( dikkat yükümlülük genişlemesi ) oluşturmaktadır.Denilerek açılan ek paragraflarrıda Yükümlülerceyapılması gereken işlemleri işaret edip,her bilgi ve belgenin yazılması durumunda bölümlerin mutlakaHAREKETLER MENÜSÜ'nün kullanılarak beyan edilmesini şart koşmaktadır. Kelime anlamı itibarı ile yeknesaklık,devamlılık arz eden ve öteden berri kullanılan anlamına gelmektedir.Bu nasıl bir yeknesaklıktır ki,evvelden berri Devlet memurunun olan sorumluluklar bir çırpıda mükellefin kucağına bırakılmıştır.Daha düne kadar sadece matrah oluşturmakla yükümlü olan mükellefler şimdi vergi taahhuku ile de yükümlü hale getirildiler. Her türlü uygulanacak ön izinler,istisnalar,eşyanın özel durumları, yeni değerlendirmeler,vergi türü,oranıve tutarının ilgili alanda BEYAN EDİLMESİ.....Diye pranga altına alınmıştır ve bunun adı YEKNESAKLIKTIR........ Peki devlet memurunun,özellikle Muayene Memurlarının işinin çoğunu mükellef yapmış olmuyor mu? Hanı o memurlar eksperdi ? Bu durumda sadece noter olmuyorlar mı? Beyanda bulunan mükellef,uygulamayı yapan mükellef,parayı veren mükellef,eşyayı alan mükellef.Devlet memuru sadece nezaret eden ve tastikleyen veya kontrol eden durumuna düşürülmüş kimin umurunda....Her zaman olduğu gibi mükellef elini taşın altına koymuşken ve hep tu kaka görülmüşken,şimdi taşın tam olarak altına başını koyması emredilmiş durumda.Çoklu iş yapan mükellefler yeknesak olarak gümrüklerle bağlantılı ve özel sektöece hazırlanmış programlar kullanmaktadır.Bu programlar EDİ programı ile gümrük bilgisayarına bağlanarak işlemlerin yapılmasını sağlamaktadır.Eğer bu programlarda bir YEKNESAK DURUM göz ardı edilmişse vay başınıza gelenlere. Hiç bir bağlayıcı sözleşmesi yok,hiç bir yaptırımı yok,denetleme imkanı yok,yükümlülükleri yok.Ver parayı, bas düğmeye ve gör başına gelenleri.Aynı durum bu şekilde.Aksini söyleyen ve yapanlar beri gelsin. Top müsteşarlıkça- Gelen Müdürlüğe,Genel Müdürlük -mükellefe atildi ..Mükellef programcının kucağında,programcı boşlukta ama hep kalesi gol gören mükellef.Asıl şimdi bu durum tamYEKNESAK....Kaç kişinin başı bu durumla ağrıdı.Bir cevap veren bulundumu, ne dersiniz. Bu tebliğe itirazı olan bir Allahın kulu çıkmadı.Hele hele Gümrük müşavirlerinden çıt çıkmadı.Şu anda yürülükte olmasının tek sonucu itirazsız kabul edildiğindendir.Çok bilmişler bir kere daha inceleyip ne ile karşı karşıya olduklarına baksınlar bakalım.Rahatı yerinde olanlara ilanımdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.