Osan Başta
Gümrük camiası seçime hazır
Yerel seçimler sebebi ile bir ay ertelenen İGMD (İstanbul Gümrük Müşavirleri) dernek olağan seçimi 19. Nisan 2009 tarihinde yapılacak ve ağırlıklı olarak iki gurup arasında geçeceği var sayılmaktadır. Her iki grubun seçim stratejileri nerede ise aynı. Aradaki ayırım sadece daha iyi, daha kolay biz yaparız görüşü söz konusu. Nerede ise 20 yıldır ODA olma çalışmaları her ikisinde de vaat olarak söz konusu. Referans olarak başbakan yardımcısı, gümrüklerden sorumlu Hayati Yazıcı alınmış durumda. İşin aslı ise , asla oda tasarısının gerçeğe dönüşmeyeceğidir. Çünkü her platformda ve her kademede çok açık bir şekilde, net ifadelerle Gümrük Müşavirliğinin oda olmasına itirazının olduğunu sayın, TOBB başkanı R. Hisarcıklıoğlu belirmiştir ve belirtmeye devam ediyor. Oda üst kurulu ve başkanından onay çıkmadan da her hangi bir üyelik söz konusu değildir. İşin acıtan yanı bu durumun devam etmesini sağlamak için özen gösterir gibi ölü doğma çabaları da teşkilatta mevcuttur. Daha evvel ki yazılarımda bu konuyu işlemiştim ama kısaca bahsetmem gerekiyor. Neden ölü doğum? 1-Hiçbir oda tasarısında teşkilattan bir amir söz konusu değildir. Burada her iş Gümrük müsteşarlığının onayına bırakılmıştır. Yani patron gümrük müsteşarlığıdır. 2-Oda üyeleri arasında sınıf ayırımı olamaz. Ama gümrük oda tasarısında üye olarak bulunmak zorunda olan bir kısım grup söz konusudur. Seçemezler ve seçilemezler ama aidat ödemek zorundadırlar. Bu iki madde bile hukuksuzluğun ve anayasaya aykırılığın özel çaba ile devam ettiğinin kanıtıdır. Üçüncüsünü de atlayamayacağım ki o da; Teşkilattan belli sürede ayrılanların hiçbir imtihana tabi tutulması söz konusu değilken, dışardan müşavir olacaklara sınavla birlikte bazı ağır yaptırımlar söz konusudur ki, hukuksuzluk ve dayatmanın dik âlâsıdır. En büyük koz olarak görülen odalaşma sadece yatak odasına dönme çabaları ile kalacağı açıktır ve havada kalmaktadır. Laikat olgusu nedense hiç kimsenin aklına gelmemekte ve öcü gibi kaçılmaktadır. Netice olarak bir teşkilat seçimleri söz konusudur. Ama garabet hemen ön plana çıkmaktadır. Hâlâ nered ise ahır gibi yerlerde çalışmak olağan karşılan- makta, her türlü suça ve suçluluğa açık kalınmakta ve göz boyamak marifet sanılmaktadır. İşin özü bu cenahta iyileşme söz konusu değil ve hâlâ kedi kuyruğu ile oyun oynamaya devam ediyor. Bu kadar başı boş bırakılmış ve aymazlık içinde olan camiamızda, devletimizin kapıları idare edilmekte ve bütçenin en fazla 2. geliri elde edilmektedir. Ya birde gerçeklere bakıp yöntemler geliştirilse, başı sonu belli hâle getirilse, neler olur düşünmek gerekiyor. Bazılarının arka bahçesi anlayışından vazgeçilebilse neler elde edilebilinir. Her şeye rağmen demokratik bir seçim olması dileğimiz ve temennimizdir. Hayırlı olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.