Osan Başta
Gümrükçüler Mesleklerini Tartışıyorlar (mı)?
Gümrük Müşavirliği mesleği, dünyanın en eski mesleklerinden bir tanesi olmasına rağmen, bizler hâlâ tartışma aşamasına geçemedik (mi acaba?). AB ülkeleri çok yol almış ve hatta gümrüklerini kaldırmış olmasına rağmen, Belki de her kesim ve kesimin gözünü dikip pay alma sevdasından dolayı, kendini toparlama imkânından yoksun bırakılmışta olabilir. Her türlü bilgiye, kanun okuma, yorumlama ve uygulama becerisine, insanlara, kesimlere ve kurumlara yol gösterme kabiliyetine sahip meslek mensupları, iple oynatılan kuklaya dönmüş durumdalar bu gün. Yeni açılımlarla kapalı yeri kalmamış durumda. Özellikle GÜMRÜK MÜŞAVİRLERİ ODA KANUN TASARISI nerede ise çıkmasın diye hazırlanmış bir tasarı. Asla bağımsızlığı, kendini yönetmeyi ve ayakta kalmayı sağlamayacak şekilde kaleme alınmış vaziyette. Dahası Yetkilenmiş Gümrük Müşaviri denilerek, meslektaşlar bölünmeye uğratılmış ve adına, yeni açılımlar denmişti. Sebep olarak ta; Para kazanma kapısı ve yetmeyen memurların boşluğunu doldurmak olarak izah etmişlerdi. Bir gümrük müşavirinin yetişmesi kolay olmuyor. Çeşitli sınavlara tabi tutuluyorlar ve hiçbir sektörde ve hatta dünyanın hiçbir yerinde olmadığı aşikâr olan, altı yıllık staj süresinden geçiyor. Sonra açılım adı ile nerede ise ambar memurluğu bahşediliyor ve meslektaş bölünmüş oluyor. Üstelik mesleğini sırat köprüsü üzerinde yapıyor. Para kazanma şansı yok, çünkü asla rakip olmaması gereken rakipleri var. Ne konuyu bilme şansları ve nede yetkileri olmayan bu rakipler, nerede ise tek gözetilen şeyin para olması gerekliliğini kullanarak, kanunların arkasından dolanıyorlar. İş mahkemeye intikal edince de ağlama duvarına dönüyorlar. Çünkü açılım denilen her adım karmaşa yaratmaktan öteye geçmemiş ve meslek kapanın elinde kalmış. Bütçenin tek başına yüzde bilmem kaçını sağlayan, ülke sanayisini kollayan, insanlarımızın sağlığının bozulmasını önleyen ve para basma makinesine dönen bu meslek, doğal olarak her kesin ve kesimin açık hedefi durumundadır. En acınası durum da; siz gümrükçüler her şeyi yaparsının imasına ve çeşitli saldırılara da açık çalışmak zorundadırlar. Hatırlatmak gerekirse; geçmiş yıllarda bir gümrük bakanlığı vardı. Şimdi yerinde yeller esiyor. Önce Gümrük ve TEKEL Bakanlığı sonra Maliye ve Gümrük Bakanlı ve şimdilerde ise Devlet Bakanlığına bağlı Müsteşarlıkla idare ve sevk ediliyor. Görmemek mümkün değil yarın sadece bir genel müdürlük haline getirilecek. Belki de daire başkanlığına indirilecek. Gelelim ODA KANUNU TASARISI’na; Bahsettiğim gibi alması gereken bütün kararları ve denetlenmeyi müsteşarlık kendi yetki- sine almış.Onaylamadığı tek adımın atılmasına imkan yok…Açılım diyerek bölünen meslektaşların birleşmesi yok….Devlet memuriyetinden gelenler sınırsız hak sahibi yapılmış,LİYAKAT ve uzmanlık öldürülmüş…Olmazsa olmaz durumda olan Gümrük Müşavir yardımcıları yok edilmiş ve tam bir yüz metreci olunmaları istenmiş.Beş yıl için de sadece üç sınav ve sonra güle güle. Gelecek yok edilmiş. Üstelik anayasal hakları, müktesebat hakları ve yıllarını yok sayarak yapılmayan sınavlara rağmen siz eskiler, sizin hiç hakkınız kalmadı kapı dışarı denmiş. Çok zorlanarak kabule mecbur kalınan ortaklık hakkını da, bu kanun gereği,şıp diye kaldırı vermişler.Acuze gibi bu mesleğin başında duran 4458 sayılı kanunun daha ilersine geçerek,mesleği sadece emeklilerin yapa cağı bir konuma indirgemişler. İlavelerle yamalı bohça haline dönmüş ve bir de AB sakızı ile ne olması gerektiği unutulmuş. Nerede ise AB gümrük kapılarından daha fazla kapısı olan bu teşkilat, sadece şu anda 8.800 kişi ile idare edildiği göz ardı edilmiş ve bu kadar ağır yükün paylaşımında ki en büyük destekçisi olan meslektaşlar bir birine düşürülmüş.Kaçakçılıkla yargılanmayı bile boş vererek, sadece ayakta kalabilmek için para kazanmaya odaklanmış durumdalar.Sizler bir hukuk mesleğinin,bir mali müşavirlik mesleğinin ihale ile iş aldığını duydunuz mu veya gördünüz mü???? İşte Gümrük Müşavirliği iş alabilmek için ihaleye girmek zorunda bırakılmış, açılım,para kazancı,asgari ücret ve kendini ODA olma sevdası ile ayakta kalabilme savaşının içine sokulmuş.Çok iyi hatırlıyorum. CIF kıymet üzerinden % 8 evet yanlış yazmadım, yüzde sekiz komisyon alındığı yıllardan,%01 veya sadece 40 tl’ye iş yapar hale gelmiş bir yok olma eşiğinde ki mesleğe dönüşmüş. Evet, bu halde ki mesleğe bir de nerede ise YATAK ODASI olmaya aday bir tasarı önüne konarak, artık böyle demeye getirilmiştir. Ama işin en acıtan yanı ise, bu mesleğe gönül ve hayat vermiş duayenler bile, Bir oda olalım gerisi kolay, nasılsa değiştiririz gözü ile kabullenmiş durumdadırlar. İşte oda tasarısı böyle bir garibe. Yarın tutanın elini yakacak. Doğal olarak sadece bürokrat olarak çalıştığınız zaman ve tek pencereden baktığınız zaman, ben yaptım olduğun, cazibesine kapılır ve tek doğru olarak algılamış olursunuz. Tekrar bir hatırlatma daha yapacağım. Kısaca AEO denilen yetkilendirilmiş kişi statüsü maddelerinden ikisi,AB istiyor bir noktasını ve virgülünü değiştiremeyiz denmesine rağmen kaldırılmıştır.Ve çok ta iyi olmuştur.O iki madde nerede ise ülkemizin dış ticaretini dinamitleyen ateş olacaktı.Üstelik AB ülkeleri bile daha uygulamaya sokmamışken biz koşar adım atlayacaktık……Yamalı bohça olmaya hazır kanunlar ve çabalar,asla insana yakışmaz sadece yapışır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.