Gündemde 'kontak kapatma' var
Almanya'nın Schengen hükümleri kapsamında 6 aylık vize süresi içerisinde 90 günlük kalış süresini 45 güne düşürmesi hem dış ticaret hem de nakliye...
Almanya'nın Schengen hükümleri kapsamında 6 aylık vize süresi içerisinde 90 günlük kalış süresini 45 güne düşürmesi hem dış ticaret hem de nakliye firmalarının tepkisine yol açtı. Türkiye'nin dış ticaretinde büyük hacme ve öneme sahip Almanya'nın bu uygulaması karşısında nakliyeciler "kontak kapama" yoluna gidebileceklerini açıkladılar.
Almanya diğer AB üyesi ülkelerden bağımsız olarak 2005 yılında kabul ettiği Göçmenlik Yasası ile yürürlüğe soktuğu 90 günlük kalış süresinin 45 güne çekilmesi uygulamasını 1.5 ay önce ilk olarak soktuğu Ankara ve İzmir'deki nakliyecilerden sonra 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren de İstanbul'u kapsayacak. Almanya'nın kararı yılda 350 bin seferle AB ülkelerine taşıma gerçekleştiren Türkiye'nin hem Almanya hem de Almanya üzerinden diğer ülkelere yaptığı taşımayı doğrudan olumsuz etkileyecek. Nitekim, Türkiye Almanya'dan aldığı 150 bin geçiş belgesi hakkının 75 binini Almanya için, diğer yarısını ise Almanya üzerinden transit geçişler için kullanıyor.
Konuyla ilgili olarak dün Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) Dış Ticaret Kompleksi'nde bir basın toplantısı düzenleyen TİM Başkanı Oğuz Satıcı, "Almanya, vize üzerine vize uygulaması yaparak Türk ihracatçısını ve nakliyecisini sıkıntıya sokacak. Bu sadece ihracatçının değil, Türkiye'nin meselesidir" dedi.
Almanya'nın Türk ticaretinde büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Satıcı, Almanya'nın 6 aylık Schengen vizesi ile tanınan 90 günlük kalış süresini 45 güne düşürmesinin bir TIR için 4 şoför ihtiyacı doğurduğunu söyledi. Satıcı, bugün karşı karşıya kalınan durumun kendilerini ürküttüğünü dile getirerek Türk-Alman ticaretine dinamit konulduğunu ifade etti. Sorunun acilen çözüme kavuşturulmasını isteyen Satıcı, hükümetten yardım isteyerek şunları söyledi: "Türk işadamlarına ve şoförlerine vize istemek çok büyük bir haksızlık. Biz bundan kurtulmaya çalışırken, vize içinde vize yaratılacak. Türk ihracatını rekabetten uzaklaştıracak bir uygulama ile karşı karşıyayız. Türk nakliyecisi de kendi sınırları içine itilmeye gayret ediliyor. Buna hep birlikte tepki vereceğiz. Almanya'nın, Türk-Alman dış ticaretine dinamit koymasına hiçbirimiz müsaade etmeyeceğiz."
"Merkel vize, kota koyma uzmanı"
Almanya ile Türkiye arasında son 6 yılda 200 milyar dolar ticaret gerçekleştiğini ifade eden Satıcı, bunun 113 milyar dolarının Almanya'dan yapılan ithalat, 77 milyar doların ise Türkiye'nin ihracatı olduğunu belirtti. Satıcı, 2006 yılında Almanya ile 20 milyar dolarlık ticarete ulaştıldığını da hatırlatarak, "Kararının bir acemilik, bir hesapsızlık sonucu alındığını düşünüyoruz. Bütün Avrupa'nın gündeminde Türkiye'ye uygulanan haksız vize nasıl telafi edilir diye düşünülürken Almanya'nın böyle bir uygulama yapması en büyük haksızlık. Almanya Başbakanı Merkel Türkiye'yi ziyaretinde kendisini kota ve vize uzmanı ilan etmişti. Ama onların uzmanlığı her halde vize, kota koyma uzmanlığı. Almanya, bu haksız uygulamayla Türk nakliyecisini uyuşturup, kötürüm etmeyi istiyor." diye konuştu.
Nuhoğlu: Reel sektörün baskısıyla
tarife dışı engeller çıkarıyorlar
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Çetin Nuhoğlu ise Almanya ve AB ülkeleri, gelişmekte olan ülkelerden kendi ülkelerine malların serbest dolaşımının sağlanmasından rahatsız olduklarını söyledi. "Reel sektör baskısıyla tarife dışı engeller çıkarıyorlar" diyen Nuhoğlu, bir Türk TIR sürücüsünün geçmişte bir yıllık vize alabilirken, daha sonra bu sürenin 6 aya indiğini ardından Almanya'nın ülkede kalış sürelerinin bugün 90 günden 45 güne çekildiğini hatırlattı. Avrupa'nın en güçlü filosunun Türkiye'de olduğuna işaret eden Nuhoğlu, Gümrük Birliği anlaşmasının malların serbest dolaşımını engelleyecek her türlü eş etkili tedbirleri yasakladığını anlattı. Nuhoğlu, "Kota da vize de eş etkili tedbir olarak değerlendirilmiştir. Gümrük Birliği anlaşmasını 25 AB ülkesi birlikte imzalamıştır. Bir başka uygulama söz konusu olamaz. Adalet sadece Türkiye'de topal değil adalet Avrupa'da da topaldır" dedi. Nuhoğlu, bir araca ilave bir şoförün gelmesinin maliyetinin yaklaşık bin Euro olduğunu, sefer başına 500-750 Euro ilave maliyet yükleneceklerini kaydetti. AB'nin bu işlerden karlı çıkacağını söyledi.
Soylu: Böyle bir kriz
daha önce hiç yaşanmadı
Ro-Ro Gemi İşletmecileri ve Kombine Taşımacılar Derneği (RODER) İkinci Başkanı Erol Soylu da konuşmasında, Türkiye'nin 40 yıllık uluslararası nakliye tarihinde böyle bir krizin daha önce yaşanmadığını ifade ederek sorunun, Türkiye'nin dış politika meselesi haline geldiğini belirtti. Soylu, "Almanya bize yıllık 150 bin geçiş belgesi veriyor. Bunun 75 binini Almanya için, diğer 75 bini ise Almanya üzerinden transit geçiş yapmak için kullanıyoruz. Almanya'nın vize süresini kısaltması, Türkiye'yi kendi sınırlarına hapsetme neticesi doğurur" diye konuştu.
RODER ve UND ilk kez birarada
TIR karnesi ve Ro-Ro satışı nedeniyle bir süredir araları bozulan UND ve RO-Ro'cular birlikte basının karşısına geçti. Gazetecilerin "İki düşman kardeşi yan yana getirdiniz" hatırlatmasına Satıcı'nın yanıtı "Böyle bir düşmanlık, kardeşlik olmadı. Her iki taraf birbirinin parçası. Bizler etle tırnak gibiyiz. Kendi içimizdeki rekabetten de kimse rahatsız olmasın" şeklinde oldu.
DÜNYA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.