Denizler yaşamın vazgeçilmezidir. İçtenlik, doğallık ve paylaşımcı olmak deniz yaşamının en belirgin özellikleridir. Bu umursamazsızlık dünyasında insanoğlunun doymak bilmeyen egosunun esaretinden kurtulup bir sevgi ışığı, bir çırpınış, bir umut olabilmektir mavi yaşamın gizemlerinde. Denizlere hasretle sarılabilmektir, tutunabilmektir dalgaların bembeyaz kanatlarına çirkinliklerden arınmış yüreklerin tutkularıyla. Yaşamak, sizi terkederek kayıplara karışan yalnızlık duygusunun ardından okyanusları aşabilmekdir. Sevdalanmaktır mavi damlaların göz yaşlarına. Korumasını bilmektir o mavi tenli sevgiliyi edebi duyguların içinde ebediyete kadar. Denizler çığlık çığlığa ağlıyor, isyankar ve umutsuz. Mitolojik tanrıların ruhları sızım sızım inliyor denizlerdeki acımasız vahşetin görüntüleri aralarında. Denizlerimiz imdat diye feryad ediyor. Kaldıramıyorlar üzerlerindeki bunca ağır yükü. İnsanoğlu tarafından çöplük alanlarıymış gibi kullanılmak ise onlara son darbeyi vuruyor. Teknoloji ve çağdaşlaşma adına pervasızca ve insafsızca kirletilen, içinde barındırdığı o görkemli, inanılmaz güzellikteki yaşama telafisi mümkün olmayan zararlar veren bu vahşi anlayışa artık dur demenin zamanı çoktan geldi ve belki de geç kalındı. Özellikle kara kökenli kirlilikten daha çok etkilenen denizlerimize bir de deniz kaynaklı olanlar eklenince sorun işin içinden çıkılmaz bir konuma bürünüyor. Son yıllarda özellikle yat turizminde deniz kirliliğine yönelik alınan önlemlerle konunun ne kadar önemli olduğunun farkındalığına varılmıştır. Akdeniz ve Ege'de mavi yolculuk yapan yatlara mavi kart uygulaması başlatılarak deniz kirliliğinin önlenmesine ilişkin önemli bir karar alınmıştır. Mavi yolu karartmayalım, mavi yolculuğun ruhuna darbe vurmayalım. Çünkü bu yol bize doğanın en ayrıcalıklı, en mükemmel ve eşsiz bir armağanıdır. Bu armağana sonsuza kadar sahip çıkacak bir yat var ki, bu değer yargıları ve çevreye olan saygısı onu ölümsüzleştirecektir. Örnek bir mavi yolculuk teknesi, kesintisiz bir çevre dostu ve mavi yolun efendisi. Onu denizlerimizde bu kadar çok değerli kılan, saygınlık kazandıran ve aranılan yapan en çarpıcı özelliği sahip olduğu pis su arıtma tesisidir. Yüksek ekonomik maliyeti olmasına karşın kusursuz bir şekilde yapılan arıtma sistemi teknenin depolarında biriken pis suları arıtarak temizliyor ve denize pırıl pırıl bırakıyor. İşte özlemini çektiğimiz gerçek çevreci, deniz dostu bu teknenin adı " HALİS TEMEL ". Denizlerimiz kirlilik konusundaki duyarlılığından dolayı " HALİS TEMEL " gibi yatların özlemini çekiyor. Deniz turizminin en önemli kolu olan yat turizminin bunun gibi çevreci işletmecilere ihtiyacı var. İşte bu bağlamda tekne donatanını ve turizm şirketi yürekten kutluyorum. Çünkü onlar ekmek yedikleri kabı kirletmek istemeyen bir anlayışa sahipler. Denizlerine sahip çıkan bu işletmeciler, denizlerimizi vicdansızca kirletenlere karşı örnek olmalıdır. Herkes elini taşın altına sokmalıdır. Laf ile demogoji ile çevreci olunmaz. Önemli olan uygulamaya geçmektir, önlem almaktır. Mavi yolculuğun gözbebeği " HALİS TEMEL " teknesi bütün ihtişamı ve sahip olduğu haklı gururu ile Ege ve Akdeniz'in masmavi sularında sonsuza kadar yaşayacaktır.