04 – 06 Kasım 2010 tarihleri arasındaki Logitrans Lojistik Fuar’ına I love logistics (Lojistiği Seviyorum) sloganı ile katıldım. Standımı ziyaret eden misafirlerime ve fuar katılımcılarına, I love Logistics yazılı özel tasarım çıkartmalarını hediye ettim. Niçin I Love Logistics? Niçin Lojistiği Seviyorum? Çünkü bu iş sevilmeden yapılamayacak kadar zor ve zahmetli ama sonuçları gereği, aşık olunacak kadar da önemli ve değerli. Üretim yapan bir firmanın lojistik yöneticisi olarak çalışıyorsunuz. Piyasaya yeni sürülecek ürün için herşey tamamlanmış, tanıtımlar yapılmış, reklamlar radyoda ve televizyonlarda dönmüş. Lojistik yöneticisi olarak siz de bu yeni ürünü, rafta tam ve hasarsız olarak müşterinin beğenisine ve tüketimine hazır hale getirmişsiniz. Son bir hafta; biraz stresli, biraz kavgalı ve biraz da tatlı yorgunluğu içinde geçti ama büyük keyifle kahvenizi içerek teslimat raporları ve yeni siparişleri inceliyorsunuz çünkü, yeni ürün “acayip” tutmuş ve beklentilerin üzerinde siparişler gelmiş. Bu başarıda; sizin, lojistik ekibinizin ve tedarikçilerinizin payı, şirketinizin diğer bütün bölümleri (üretim, pazarlama, satışi muhasebe, insane kaynakları) ile aynı orandadır. Lojistik çalışanlarınızı, şoförleri ve hizmet aldığınız tedarikçileri, deponuzda topluyorsunuz ve onlara “yorulduk, kavga ettik, strese girdik, özellikle son hafta evimize gidemedik ama bütün teslimatları sadece toptancılara, bayilere, zincir mağazalara değil üretime, pazarlamaya, satışa ve patronlara söz verdiğimiz gibi zamanında, hasarsız ve tam yaptık. Başardık ama yetmez çünkü yeni siparişler geldi. İlkinden daha iyi olmak zorundayız.”dediniz. İşte bu yüzden I love logistics. Zor, zahmetli ama aşık olunacak kadar önemli ve değerli. Bir lojistik firmasında satış ve operasyon yöneticilerisiniz. Müşteriniz, yurt dışından satın aldığı fabrikanın bütün parçalarının bir ay içinde Türkiye’ye getirilmesini istiyor. Satış, operasyon ve gümrük ile yapılan planlamalar sonrasında yine stresli, yine kavgalı, yine yorgunluk içeren kocaman bir ay. Söz verdiğiniz gibi fabrikayı, bir ay içinde taşıdınız ve üretime geçebilir hale getirdiniz. Bütün ekip (satış, operasyon, gümrük ve hatta bir ay için destek olmak üzere eleman takviyesi yapan muhasebe, idari işler ve insan kaynakları dahil) toplanmış. Herkes yorgun ama bir o kadar da keyifli. Patron geliyor ve “teşekkür, iyi iş başardık” dedikten sonra “Müşterimiz, ürünlerin bütün Türkiye’ye dağıtımı için yarın görüşmeye çağırdı. Yarına hazırlık yapalım” dedi. İşte bu yüzden I love logistics. Zor, zahmetli ama aşık olunacak kadar önemli ve değerli. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Sevgilize gönderdiğiniz hediye, askerdeki veya üniversitedeki torununuza gönderdiğiniz hırka, çocuğunuz ile yediğiniz hamburger, televizyonda maç izlerken yediğiniz abur cuburlar, hayat kurtarmak için taşınan organlar, galeriden yeni aldığınız ve ailenizi hafta sonu kırlara götürecek araba, ekmeğin üzerine sürdüğünüz yağ veya salça, bayramda yüzleri güldüren şekerler ve çikolatalar veya çocuğunuza aldığınız kıyafetler, artık günümüzde olmasa da bayram tebrik kartları, çılgın müzikler dinlediğiniz müzik sistemleri, çamaşıları mis gibi kokutan temizlik maddeleri, banyodan sonra bebeğinizin vücuduna sürdüğünüz krem, kepekleri gideren şampuan, sıcakta içinizi rahatlatan buz gibi su veya içecekler, soğukta içinizi ısıtan ılık süt … hepsi ama hepsi, zorlu ve zahmetli bir iş olan lojistiğin, aşık olunacak performansının sonucu olarak size, bize, sevdiklerinize ve herkese ulaşır. Lojistik, bunları ve diğerlerini, size ulaştırır ve herkesi mutlu eder. Zorlukları, zahmetleri, kavgaları, stresleri saysak bitmez. Ama herşeyin sonundaki mutlulukları, başarma duygusunu ve iç veya dış müşterilerinize yaşattığınız duygular da tarif edilemez. İşte bu yüzden I love logistics. Zor, zahmetli ama aşık olunacak kadar önemli ve değerli. NOT: İsteyenlere, I love logistics çıkartmasını gönderebilirim.