Son zamanlarda gıda güvenliği ve hijyeni ile ilgili olumsuz olayların da etkisiyle Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü (KKGM),  11.06.2010’da çıkarılan Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamındaki “Gıda Hijyen Yönetmeliği” tasarısını 05.11.2010’da yayınladı  ve 26 Kasım 2011’a kadar görüş ve yorumların beklendiği duyuruldu. (http://www.kkgm.gov.tr/mev/taslak.html) Tasarının amacı” gıda işletmecilerince birincil üretim aşamasından nihai tüketiciye sunuluncaya kadar uyulması gereken gıda hijyen şartlarına ilişkin genel kuralların belirlenmesi” olarak belirtilmiştir. Tasarıda Gıda hijyeni “yehlikenin kontrol altına alınması ve gıdaların kullanım amacı dikkate alınarak, insan tüketimine uygunluğunun sağlanması için gerekli her türlü önlem ve koşullar” ve Gıda işi “kar amaçlı olsun veya olmasın, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek veya tüzel kişiler tarafından, gıdanın üretimi, işlenmesi ve dağıtımının herhangi bir aşamasıyla ilgili herhangi faaliyet” olarak tanımlanır. Tasarıya göre “birincil üretimden son tüketiciye kadar gıda zinciri boyunca gıda güvenilirliği sağlanmalı”, “ortam sıcaklığında güvenilir bir şekilde muhafaza edilemeyen özellikle dondurulmuş gıdalarda, soğuk zincir korunmalı” ve “Gıda işletmecisi, kontrolü altındaki üretim, işleme ve dağıtım aşamalarının tümünün bu Yönetmelikte belirtilen ilgili hijyen şartlarının sağlanmasından sorumludur” Tasarının dördüncü bölümü, “Taşıma” başlığı adı altında taşıma işlerini düzenler. Tasarıda ayrıca; personel hijyeni, gıda atıkları, paketlenme ve ambalaj gibi konulara da yer verilmiştir. Tasarı, gıda güvenliği ve sağlığı ile ilgili önemli bir eksikliği kapatabilir ve umarım kısa sürede yasallaşır. Bu taslak metin ve gıda hijyeni ve güvenliği ile ilgili bazı önerilerim aşağıdadır

• “güvenilirlik”  yerine güvenliği olması gerekir. Zira; güvenlik ve güvenilirlik farklı şeylerdir)
• Gıda zincirinde sağlık, güvenlik ve hijyen sorunlarına yol açabilecek depolama ve taşıma faaliyetlerine daha fazla vurgu yapılmalıdır.
• AVM’lerde yemek yenilen yerlere malzeme götürülürken soğuk zincir kırılabilmekte veya gıda hijyeni olumsuz etkilenmebilmektedir. Yönetmelikte bu yerlere yönelik lojistik vugulanmalıdır.
• İyi uygulama kılavuzları, kısa sürede oluşturulmalı ve oluşturulurken, gıda işinde depolama, nakliye vb. Hizmet veren firmalardan da destek alınmalıdır.
• Mevcut gıda işletmelerinin, yayımı tarihinden itibaren beş yıl içerisinde uyum göstermesi istenmektedir. İnsan sağlığı açısından beş yıl çok uzun bir süredir ve kısaltılmalıdır.

Ayrıca;

• Türkiye, bozulabilir gıda ürünlerinin taşınmasına yönelik uluslararası ATP Konvansiyonu’nu imzalamalı ve ADR Konvansiyonu ve “Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Taşınması  Yönetmeliği” gibi benzer bir yönetmeliği çıkarmalıdır.
• Karayolu Taşıma Kanunu ve Yönetmeliği kapsamında sadece gıda işinde depolama, nakliye vb hizmetleri  verecek firmalar için farklı bir Yetki Belgesi oluşturulabilir.

Gıda hijyeni, sadece gıda işi faaliyetinde bulunan firmaların sorumluluğu değildir. Lojistikte dış kaynak kullanım oranı artmaktadır. Gıda ürünlerinin tedariğinden son tüketiciye kadar ulaştırılmasında lojistik destek veren lojistik firmaları da bu kapsamda düşünülmelidir.