İhracat kuyruktan kurtardı
İhracatçılar geçen seneyi hedefin 6 milyar dolar üzerinde, 85 milyar dolarlık satışla kapatırken, yüksek cari açık ve ithalat rakamı ile ilgili eleştiriler...
İhracatçılar geçen seneyi hedefin 6 milyar dolar üzerinde, 85 milyar dolarlık satışla kapatırken, yüksek cari açık ve ithalat rakamı ile ilgili eleştiriler gündemden düşmüyor.
Bir grup işadamıyla Mısır'da temaslarda bulunan Kürşad Tüzmen (ortada), dış ticaret açığını risk olarak görmediğini söyledi.
Bu yöndeki yorumlara, "İthalatın yüzde 70'i ara malı. Bu olmazsa ihracatınızı da artıramazsınız." diyerek karşı çıkan Dış Ticaret'ten sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, "85 milyar dolarlık ihracat olmasaydı Türkiye bu doğalgaz ve petrolü hangi parayla alırdı? Bu ülkede benzin kuyrukları oluşurdu. Sanayi ve vatandaş evinde ısınacak gaz bulamazdı. Türkiye'yi kurtaran ihracat. Bu kadar rahat hareket edebiliyorsa, dışarıda bayrağını dalgalandırabiliyorsa ihracat sayesinde." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin son dönemde 19 çeyrektir büyümesinin altında tamamıyla dış ticaretteki atılımların yattığını ifade eden Devlet Bakanı, bütün sıkıntılara rağmen ihracatçıya moral vermeye devam edeceklerini vurguladı. Bu seneki rakamı 100 milyar dolar gibi iddialı bir hedef olarak açıklamasını ise, "Tahminlerimizi, ayaklarımızı yere basarak söylüyoruz." diye açıklayan Tüzmen, kendisinin haksız yere eleştirildiğini söyledi. Bakan, "Diğer parametrelere bakın, enflasyon yüzde 5 dendi, yüzde 9,5 çıktı. Biz ihracat 85 milyar dolar olacak deseydik ve sonuçta 40 milyar dolar çıksaydı, ne başlık atardınız merak ediyorum." dedi.
Resmi ziyaretler ve bazı açılışlarda bulunmak üzere Mısır'da bulunan Devlet Bakanı Tüzmen, gazetecilere Kahire'deki büyükelçilik binasında dış ticaret açığından cumhurbaşkanlığı seçimleri ve elektrik dağıtım özelleştirmelerine kadar çeşitli konularda açıklamalarda bulundu. 2007 ihracat hedefinin şifresini, 'saatte 11,7 milyon dolarlık ihracat' şeklinde açıklarken, 2006'da saatte 10 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaşıldığını belirtti. İzlenecek stratejiyi ise, "Çok çalışmak, ihracatçının moralini yüksek tutmak, kazanılan pazarlarda derinleşmek, yeni pazarlar bulmak." diye özetledi. 10 milyar doların üzerinde ihracat yapan sektörlere hedefe ulaşmada biraz daha ağırlık verileceğini, tekstilde 20 milyar doların yakalandığını, elektronik ve demir çelikte 10 milyar doların bu yıl aşılacağını kaydetti. Makine imalatı 5 milyar doları aşacağını, birer milyar dolar olan mermer ile yaş sebze ve meyvede ise rakamın ikişer milyara çıkmasını beklediğini dile getirdi, "Risk almayı severim. 3 haneli ihracatı tek haneli enflasyonla birlikte görme özlemimiz var. Siyasi ve ekonomik istikrarı yakaladık, bunu başarmak çok da zor değil." değerlendirmesini yaptı.
İhracat kadar ithalatın sorumlusunun da kendisi olduğunun altını çizen Bakan Tüzmen, bu ikili arasındaki dengenin Japonya ve Güney Kore'de olduğu gibi kurulacağına inanıyor. Türkiye'de üretilen ara malın 'değerli TL yüzünden pahalı' olduğunu ifade eden Tüzmen, "Dünya geneline bakıldığında Japonya, Güney Kore gibi ihracatın fazla olduğu ülkelerde de bu böyle. Aşırı değerli TL'nin düşmesiyle bu problemi ortadan kaldırabiliriz." tespitinde bulundu. Merkez Bankası'nın enflasyon hedefini tutturmak için yüksek faiz uygulamasını eleştirdi. Yüksek faizle değerli para biriminin birlikte olmaması gerektiğini belirtti. Dış ticaret açığını risk olarak görmediğini aktarırken, ihracatın ithalatı karşılama oranına dikkat çekti. Söz konusu oran geçen sene yüzde 62,9 oldu, bu yılki hedef ise yüzde 63,5.
Teknik tekstilin ağırlığı artacak
Enerji fiyatlarındaki yükselişe de dikkat çeken Dış Ticaret'ten sorumlu Bakan, "Petrol ve doğalgaza 30 milyar dolar ödedik. Bunun 20 milyar doları dünya fiyatlarındaki artıştan kaynaklanıyor. 135 milyar dolarlık ithalat yaptığımız göz önünde bulundurulduğunda eğer fiyatlar artmasa idi ithalatımız 110 milyar dolara gerilerdi. Yanı başımızda savaş olmasaydı 30 milyar dolar dış ticaret açığı verecektik." diye konuştu. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, tekstilin ihracattaki toplam ağırlığının diğer sektörlerdeki artışla birlikte gelecek yıllarda oransal olarak gerilese de miktarsal olarak artacağını söyledi. Tüzmen, "Eskiden ihracattaki toplam ağırlığı yüzde 40'ın üzerindeydi, 5-6 milyar dolarlık bir ihracat ancak yapabiliyorduk. Bugün oran yüzde 22 olmasına rağmen 20 milyar dolarlık ihracat rakamını yakaladık. Gelecek yıllarda diğer sektörlerin ihracattaki payı arttığında tekstilin payının yüzde 18'e gerilemesini bekliyoruz. Ancak bu ağırlığın azalmasına rağmen ihracat miktarının 30 milyar doları aşmasını hedefliyoruz." diye konuştu. Söz konusu dengeyi moda ve marka ile aşacaklarını aktardı. Türkiye'nin dünyanın en kaliteli ürünlerini yapar hale geldiğini aktaran Tüzmen, "Teknik tekstile kayacağız. Evdeki televizyon ve bilgisayarın yaydığı radyasyonu önleyici, köfte ve pizza kokusunu sıfırlayıcı ürün üretebiliriz." dedi. Nasr serbest bölgesinde faaliyet gösteren Türk firması Hilteks'i örnek gösteren Tüzmen, şirketin dünyaca ünlü marka Calven Clein'a lastik ürettiğini belirterek, "Biz de tekstilde yüksek modaya yöneliyoruz. Bu malı Calven Clein olarak üretirseniz her yerde gider. Ama Kürşad Tüzmen adıyla üretirseniz Amerika'da gider mi? Bu yüzden yüksek kaliteli, yüksek fiyata satılan markaya yöneleceğiz." diye konuştu. Bakan, Mısır'a yapılan yatırımların Türkiye'nin genel ihracat potansiyelinin artmasını sağlayacağını ve artı değer olarak dönüp yeni istihdam alanları açılacağını söyledi.
Elektrikte erteleme yabancı sermayeyi etkilemez
Özelleştirme İdaresi, 19 Ocak'ta son teklifleri almaya hazırlanırken, hükümet elektrik dağıtım şebekesi ihalelerini seçimden sonraya bırakma kararı aldı. Piyasalarda dalgalanmaya yol açan bu durumun yabancı sermayeyi olumsuz etkileyeceği yorumları yapılıyor. Ertelemenin normal olduğunu ifade eden Tüzmen ise, "Türkiye ekonomisi artık dış etkilere karşı kendini gösterdi. Altyapı yatırımları yapılacaksa iyi yapılmalı. Bu, yabancı yatırımcının bakışını olumsuz etkilemez." görüşünü dile getiriyor. Kabine üyesi, mayısta yapılacak cumhurbaşkanı seçiminin risk oluşturacağını da düşünmüyor. Tartışmaları 'sağlıklı' bulan Bakan, "Demokraside herkes kendi fikrini söyler. Herhangi bir şekilde sıkıntıyla karşılaşmadan bunları geride bırakırız. Türkiye ortak aklı yüksek maliyetlerle bulmuştur." ifadesini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.