Sabri Ergenecoşar

Sabri Ergenecoşar

İŞİM VAR AMA NEDEN MUTSUZUM?

 

         Her sabah kalkıp, çok mutlu olmadığınız işinize gidiyorsunuz. Tüm gününüzü görev tanımınızın belirtmiş oluğu görevleri yaparak geçiriyorsunuz. Akşam mesai saatiniz bittiği dakika en mutlu saatleriniz. Çünkü ya çalışmayı sevmiyorsunuz yada işinizden memnun değilsiniz ve sadece ay sonu maaşınızı banka hesabında görmek için susup bir robot gibi mesai saatinizin bitmesini bekliyorsunuz. Kedinizi özgür hissettiğiniz birkaç saat mutlusunuz sadece…

         Garip olan ise bundan birkaç sene önce işsizken her sabah yatağınızdan kalktığınızda da mutsuzdunuz.  Birkaç aydır iş görüşmelerine giriyor ve içinizden iş olsunda artık ne olduğu önemli değil diye geçiriyordunuz. Bunun sebeplerinden bir tanesi maddi olarak yetersiz olmanız ve kredi kartlarınızın borç hanesi her geçen gün daha fazla kabarmasıydı. Artık çalışmıyordunuz ve kapılarda tek tek suratınıza kapanıyordu. Kendinizi bir boşlukta hissediyordunuz sizin gibi dışarıda işsiz olan diğer binlerce kişiler gibi..

         İşsizliğinizin ilk birkaç ayı tatil gibiydi sizin için. Etrafınızda ki arkadaşlarınıza sevdiğiniz işi yapmak istediğinizi veya yaptığınız işle ilgili almanız gereken maaşı vermedikleri için seçici olduğunuzu söylemiştiniz hatırladınız mı?

         Ne oldu da şuan sevmediğiniz işi yapıyorsunuz? Hatırlıyor musunuz İşsizliğinizin kaçıncı ayında bu işi bulmuştunuz? Bu iş yeri pazartesi gelin başlayın dediğinde ne hissetmiştiniz? Şimdi neden mutsunuz?

         İnsan psikolojisi bu devrede giriyor hayatımıza, yaşamdan mutlu olmamızı veya olmamamızı sağlıyor. Çevremizdeki insanların düşünceleri, kendi iç dünyamızda ki değersizlik hissi veya bir işe yaramazlık hissi yavaş yavaş beynimizi kemirmeye başlıyor.

         Birde iş arkadaşlarımızın çevremizin ortadan birden kaybolması var. İşsiz olduğunuz dönemin başında yanınızda olduklarını söyleyen kişiler yavaş yavaş yok olup gidiyor. Bu işsizlik döneminde yaşadığınız kötü psikoloji sayesinde gittikçe daha da yalnızlaşıyorsunuz. Bazen iş görüşmesi yapmaya gidiyorum diyip evden çıktığınız ama yapacağınız bir görüşme olmadığı için bir yerlerde oturup akşamı beklediğiniz olmadı mı?

         Bu yaşanan işsizlik psikolojisinin sonunda o mutlu olmadığınız iş yerinden gelen iş teklifine evet dediniz. Çalışırken başka iş bakarım. Akmasa da damlar borçlarımı öderim. Sigortam işler en azından. Evde oturmaktan iyidir. Gibi birçok bahaneden sonra o iş yerine girdiniz. Gerçekleri görmeniz gerekiyor artık. İşsizliğin ne demek olduğunu biliyorsunuz. Şuan işinizi de doğru bir şekilde yapıyorsunuz. Tamam, pek istediğiniz çalışma ortamı değil ama unutmayın dışarıda binlerce kişi şuan işsiz ve sizin en azından bir işiniz var.

         Artık sabahları kalktığınızda bir düşünce ile uyanmanızı ve işinize sahiplenmenizi istiyorum. “Benim bir işim var. Dışarıda binlerce işsiz varken ben çalışıyorum.” Buna şükretmeliyiz. Veya boş verin zaman dışarıda sizi bekleyen ejderha ya karşı “don kişot’luk “ yapma vaktidir belki..

 

                                                                                                                              Sabri ERGENECOŞAR

Bu yazı toplam 4175 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.