Oruç Kaya
İstanbul’un kurtuluşu için Kent Lojistiği
Beykoz Lojistik Meslek Yüksek Okulu tarafından 24 Nisan 2013 tarihinde düzenlenen E-Ticarette Lojistik Konferansı’na katıldım. Öncellikle hem sunuş yapanların yetkinliği ve verdikleri bilgilerin içeriğinin kalitesi hem de organizasyon olarak son zamanlarda tecrübe ettiğim en iyi konferans olduğunu söyleyerek emeği geçen herkesi tebrik etmek isterim. Bu konferansa katılamayanların çok şey kaçırdığını da ayrıca vurgulamak isterim. Konferansın açılış konuşmasındaki “Kent Lojistiği” ile ilgili tespitleri ve ufuk açıcı vizyoner sözleri için UTİKAD Başkanı Sayın Turgut ERKESKİN’e tekrar teşekkür ederim. E-ticaret ve lojistik ilişkisi konuşulurken, e-ticaretin artan cazibesi ve bu cazibenin özellikle İstanbul odaklı olması, Turgut Bey’in “Kent Lojistiği” ile ilgili sözlerinin doğruluğunu vurguladı. İstanbul trafiğini her gün yaşayan normal bir vatandaş olmam ve hasbelkader lojistik işinin bir ucundan tutmuş olmam nedeniyle “Kent Lojistiği” ile ilgili düşüncelerimi yazma ihtiyacını duydum. İstanbul içinde trafikte ne kadar beklediğinizi ve bu beklemenin nelere yol açtığını biliyor muyuz? İstanbul’daki trafikte beklemenin maliyeti nedir? 30 Kasım 2012 tarihli Hürriyet Gazetesi’ndeki bilgiye göre Sayın Binali Yıldırım “İstanbul’da her gün sabah-akşam saatlerinde trafikte kaybolan zaman ve boşuna yakılan yakıtın 1 yıllık maliyetinin 3,5 milyar lira “ olduğunu söylüyor. http://bit.ly/ZK9BeE Bu sadece yakıt ve zaman maliyeti. Yağ, araç ve lastik yıpranma, çevre maliyeti (gürültü, hava ve su kirliliği), kayıp iş maliyeti …. yaşam kalitesinin ve sinir sisteminin bozulma maliyeti ne olabilir? İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ulaşım Daire Başkanlığı, Ulaşım Planlama Müdürlüğü’nün yayınladığı İstanbul Metropoliten Alanı Kentsel Ulaşım Ana Planı (İUAP, Mayıs 2011) verilerine göre · 2009 yılında İstanbul Metropoliten Alanı’na gelen ve giden toplam 15.081.423 TIR & kamyon (67.737 / gün) ve 19.722.728 kamyonet (88.156 / gün) hareketi gözlenmiştir. · 2009 yılında İstanbul Metropoliten Alanı’nın da (Asya ve Avrupa yaka içi, yakalar arası, Asya ve Avrupa Güney, Asya ve Avrupa dış yönleri dahil) toplam 87.618 kamyonet (Avrupa yakası içinde 21.708 ve Asya yakası içinde 10.650) ve toplam 37.294 TIR & Kamyon (Avrupa yakası içinde 6.739 ve Asya yakası içinde 4.715) hareketi gözlenmiş. · 2023 yılında ise İstanbul Metropoliten Alanı’nın da (Asya ve Avrupa yaka içi, yakalar arası, Asya ve Avrupa Güney, Asya ve Avrupa dış yönleri dahil) toplam 165.863 kamyonet (Avrupa yakası içinde 41.093 ve Asya yakası içinde 20.160) ve toplam 70.593 TIR & Kamyon (Avrupa yakası içinde 12.758 ve Asya yakası içinde 8.925) hareketinin olacağı tahmin edilmiş. Rakamlar biraz karışık ancak yine de İstanbul’a her gün çok sayıda ticari aracın girip çıktığını ve İstanbul içinde dolaştığını anlamamıza yardımcı olabilir. Trafik sıkışıklığına çözüm için otomobil kullanımına karşı toplu taşıma özendirilmeye çalışılıyor. Lojistik ve özellikle malların hareket ettirilmesinin bu trafik sıkışlığına etkisi nedir? Buna yönelik bir veriye veya akademik çalışmaya rastlamadım. Ben, ticaret ve lojistik penceresinden bakarak yapılması gerekenler olduğunu düşündüğüm için bazı sorular ışığında önerilerimi paylaşmak isterim. Dikkat! Veri veya bilgi bulamadığım için bu önerilerim sadece yollarda ve mağazalar veya depolardaki gözlemlerim ve lojistik bilgilerime dayanarak ortaya attığım teorik önerilerdir. Bunların, pratik çalışmalarla desteklenmesi veya çürütülmesini canı gönülden isterim. · İstanbul’a diğer şehirlerdeki farklı tedarikçilerden gelen ama aynı veya çok yakın lokasyonlara dağıtılacak başta tüketim malzemeleri olmak üzere İstanbul’da satılacak olan mallar, İstanbul’un girişlerinde oluşturulacak konsolidasyon merkezlerinde konsolide edilerek daha çevreci araçlar (az CO2 emisyon) ve hatta elektrikli kamyonetler ile dağıtılabilir (mi?). Böylece; trafik yoğunluğu azalabilir ve çevre korunabilir (az yakıt tüketimi ve az CO2 emisyon) · Dağıtımlar, gece yapılabilir mi? · Aynı yer veya yakın lokasyonda bulunan mağazalarda ürünleri satılan rakip markalar, aynı araçta dağıtılabilir mi? ** Rakip markalar, böyle bir konsolidasyona hazır mı? Hazır olmaları için teşvik edilebilir mi? Nasıl teşvik edilmeli? · Dağıtımın sadece elektrikli araçlar ile yapılması nasıl teşvik edilebilir? · Üretim veya dağıtım firmaları veya onlara hizmet veren lojistik veya kargo firmaları, sipariş alma, dağıtım ve araç içi yükleme optimizasyonunu en etkin ve en verimli nasıl yapabilir? Bunun için teknoloji nasıl kullanılabilir? · Google tarafından satın alınan BufferBox şirketinin çözümleri (Google lojistik işine soyundu;https://www.lojiport.com/google-lojistik-isine-soyundu/) gibi uygulamalar yapılabilir mi? Yukarıdaki önerilerimden birisi olan konsolidasyon ve elektrikli kamyonetlerle dağıtım projesi için Londra Belediyesi’nin “The London Plan 2011- London’s Transport” planında gerekli ana hatlar belirlenmiş ve bu projenin 2020 yılına kadar yapılacak fazları için fon yaratılmıştır. Elektrikli kamyonetlerle dağıtım için 25.000 adet şarj istasyonun da 2015 yılına kadar hazır hale getirilmesi hedeflenmiştir. Dünya’da tek bir İstanbul var ve herkes onu çok seviyor (!?). Bu sevgiyi, lojistik sevgisi ile pekiştirebilir miyiz? Saygılarımla, Oruç KAYA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.