Dr. Güntürk Üstün
İzmir epeydir rayında. Ankara’da özlem bitti. Şimdi sıra İstanbul’da!
Bilindiği üzere İZBAN, Aliağa-Selçuk arasındaki elektrifikasyonlu-sinyalizasyonlu-çift hatlı banliyö şebekesinde hizmet veren, Türkiye’nin havalimanı bağlantılı, en büyük kent içi raylı toplu taşıma sistemlerinden biridir. Bu bağlamda İzmir ve Ege Bölgesi’nin haklı gurur kaynaklarından olan İZBAN, TCDD ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yüzde 50 ortaklıklarıyla kurulmuş ve yolculu seferlerine 30 Ağustos 2010 tarihinde başlamıştır [İZBAN öncesinde, İzmir bölgesindeki banliyö treni hizmetleri TCDD tarafından Basmane ve Alsancak terminal garlarından başlayan hayli eskimiş hatlarda dizel lokomotiflerce çekilen banliyö vagonlarıyla yürütülüyordu. Kentte giderek rağbetin azaldığı iki ana ve tarihi banliyö arterindeki servisi yeniden canlandırmak için TCDD söz konusu hatlarda tam bir revizyon gerçekleştirmesini takiben tüm banliyö treni hizmetlerini 23 Temmuz 2006 tarihinde sonlandırıp, bir anlamda, 2007’de temelleri atılacak İZBAN’a devretmişti].
Anımsanacağı gibi ülkemizin başkenti ve en önemli demiryolu kavşaklarından Ankara’da 29 Ekim 1972 tarihinden itibaren Sincan-Kayaş arasındaki elektrifikasyonlu-sinyalizasyonlu-çift hatlı banliyö şebekesinde TCDD tarafından banliyö trenleriyle toplu ulaşım başlatılmış ve uzun yıllar boyunca başarıyla sürdürülmüştür [TCDD Ankara Banliyösü, Ekim 1972 öncesinde buharlı lokomotiflerin çektiği banliyö treni vagonlarıyla vatandaşlara hizmet veriyordu]. 11 Temmuz 2016'da söz konusu servis, hattın (istasyonlar ve raylar) yeniden inşası için yaklaşık 18 ay boyunca sonlandırılmıştır.
Geçtiğimiz 12 Nisan Perşembe günü ise bu tarihi hat, bu kez BAŞKENTRAY adı altında tekrardan Ankara’lıların hizmetine sunulmuştur. BAŞKENTRAY, Sincan-Kayaş güzergâhında seyahat edecek yolculara banliyö hizmetini sağlayabilmek üzere oluşturulmuş yeni bir projedir ve TCDD Taşımacılık A.Ş. tarafından toplam 32 adet 3 vagonlu E23000 tipi “Hyundai-Rotem” elektrikli tren dizileriyle TCDD’ye ait raylarda işletme faaliyeti gösterecektir [Meraklılarının kolayca hatırlayabileceği gibi güçlü, dayanıklı ve hızlı E23000’ler Sincan-Kayaş arasındaki hatların hiç yabancısı değiller çünkü zaten 2010-2016 arası da eski güzergâhta banliyö hizmetini gerçekleştiriyorlardı].
Yenilenmiş elektrifikasyonlu ve modernleştirilmiş sinyalizasyon sistemli BAŞKENTRAY projesi kapsamında, Ankara-Kayaş arasında 4 yeni hat (2’si banliyö, 1’i YHT, 1’i konvansiyonel tren hizmeti için), Ankara-Behiçbey arasında 6 yeni hat (2’si banliyö, 2’si YHT, 2’si konvansiyonel tren hizmeti için) ve Behiçbey-Sincan arasında da 5 yeni hat (2’si banliyö, 2’si YHT, 1’i konvansiyonel tren hizmeti için) inşa edilmiştir. Ayrıca yine aynı proje içerisinde, engelli vatandaşların da kullanımına uygun biçimde tasarlanmış bir YHT garı (Eryaman) ve 23 banliyö istasyonunun yeniden yapımı tamamlanmıştır.
Söz konusu proje ile 37 km’lik Sincan-Kayaş hattında seyahat süresi 59 dakikadan 49 dakikaya inmiş olup, günde 500 binden fazla yolcu taşınması öngörülmektedir [Yine BAŞKENTRAY sayesinde, Ankara çıkışlı YHT dizilerinin Sincan’a varış süresi de 17 dakikadan 11 dakikaya inmiştir]. 24 Nisan tarihine dek ücretsiz taşımacılık hizmetinin verildiği BAŞKENTRAY projesi Ankara’lılara Yenişehir İstasyonu'ndan “M1” Kızılay-Batıkent Metrosu'na (Türkiye’nin ilk metrosu), Kurtuluş ve Maltepe istasyonlarından da “A1” ANKARAY sitemine aktarma yapabilme şansı sunacaktır. Başlangıçta 15 dakikada bir gerçekleştirilecek banliyö seferlerinin ilerleyen zamanda 5 dakikada bir olacak şekilde düzenleneceği belirtilmektedir.
İzmir ve Ankara’dan sonra, şimdi sıra ülkemizin en büyük kenti İstanbul’un Asya ve Avrupa yakasındaki halen kapalı durumdaki tarihi banliyö hatlarının (Söğütlüçeşme-Gebze ve Kazlıçeşme-Halkalı) gerek MARMARAY gerekse de YHT taşımacılığı ile entegrasyonunun sağlanarak hizmete açılmasına gelmiş bulunuyor. Türkiye’deki elektrifikasyonlu ve sinyalizasyonlu ayrıca çift hatlı ilk banliyö şebekesi olan Sirkeci-Halkalı güzergâhı 4 Aralık 1955’te işletmeye açılmıştı. Ülkemizin yine elektrifikasyonlu, sinyalizasyonlu ve çift hatlı ikinci banliyö şebekesi olan Haydarpaşa-Gebze güzergâhı ise 29 Mayıs 1969 tarihinde hizmete girmişti [Her iki banliyö şebekesinde, elektrifikasyon öncesi dönemde ulaşım uzun seneler boyunca buharlı lokomotiflerin çektiği banliyö vagonlarıyla gerçekleştiriliyordu]. MARMARAY ve YHT servislerine entegre olabilmeleri için Sirkeci-Halkalı arasında 19 Mart 2013, Haydarpaşa-Gebze arasında ise 19 Haziran 2013 tarihinde banliyö seferleri sonlandırılmıştı. Bir başka deyişle, neredeyse 5 yıldır gerçekleştirilemeyen İstanbul’un 2 yakasındaki elektrikli banliyö treni seferlerinin Ulaştırma Bakanlığı ve TCDD Genel Müdürlüğü’nden yapılan yeni açıklamalara göre en geç 2018 yılı sonunda tekrardan başlayacağı vurgulanmakta.
45 kilometre uzunluğa sahip proje bittiğinde, Gebze’den Halkalı’ya aktarmasız biçimde trenle yaklaşık 105 dakikada gidilebileceği gibi ayrıca şu an Pendik’ten öteye geçemeyen Ankara-İstanbul YHT hattında çalışan diziler de nihayet Haydarpaşa Garı ile buluşup, özlem giderebilecek. Bunun yanı sıra, Ankara’dan kalkan bazı YHT seferlerinin MARMARAY sayesinde Halkalı’ya kadar yollarına devam etmesi de mümkün olacak. İnşası süren banliyö hatlarının tamamlanmasıyla, ilk seferini 29 Ekim 2013’te yapan MARMARAY’ı günde 1 milyon kişinin kullanması bekleniyor.
İlgililerin açıklamalarına göre, elektrifikasyon-sinyalizasyon-raylar dahil tümden yenilenen Gebze-Halkalı güzergâhında 3 ayrı hat olacak ve bunların 2’si banliyö trenlerine, 1’i de şehirlerarası ve uluslararası yolcu trenlerine hizmet verecek. Hatta, öncelikli olarak yolcu taşımacılığı için kullanılacak total MARMARAY banliyö şebekesinin yolcu taşımacılığının yapılmadığı zamanlarda (yani her gün saat 24:00-06:00 arası) atıl kalmasını engellemek amacıyla tehlikeli madde taşımayan yük trenlerinin seyrüseferine de açılabileceğinden söz edilmekte. MARMARAY’ın ilk hizmete girişinden bu yana yoğun hizmet veren 5 ve 10 vagonlu E32000 tipi modern “Hyundai-Rotem” elektrikli tren dizileri Gebze-Halkalı güzergâhında da faaliyet göstermeyi sürdürecekler.
Burada, önemli sayılabilecek bir ayrıntıyı sizlerle paylaşmadan edemeyeceğim. Eğer çok büyük bir radikal değişim söz konusu olmazsa, Haydarpaşa Garı bundan böyle ne elektrikli banliyö trenleriyle ne de yolcularıyla markizlerinin altında göz göze gelemeyecek. Çünkü Gebze’den başlayan hat Söğütlüçeşme üzerinden Ayrılıkçeşmesi istasyonuna yani hâlihazırdaki MARMARAY sistemine bağlanacak.
Diğer yandan, Haydarpaşa Garı’nın aksine, artık bir daha aktif haldeki demiryolu taşıtlarını raylarında ve peronlarında asla ağırlayamayacağına kesin gözüyle bakılan Sirkeci Garı’nın söz konusu durumunun bir trensever şair-yazar olarak bende yarattığı derin ve kalıcı hüzne değinerek, bu haftaki köşe yazımın sonuna yaklaşıyorum. Ulusal demiryolculuk mirasımızın en önemli unsurlarından biri sayılan bu tarihi TCDD garımız, aslında tüm varoluşu boyunca hep biraz karşı kıyıdaki daha heybetli ve görkemli kardeşi Haydarpaşa’nın gölgesinde görevini yetkinlikle yerine getirmişti. Özetle, ülkemizin yıllardır Batı raylarına açılan canlı ve renkli demiryolu kapısı Sirkeci terminali hayatta kalmasına izin verilmeyi hak ediyordu kanımca!
Verimli günler ve gelecek pazarki yazımda görüşmek üzere.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.