Lojistik, destek arayışında
Uzun süren bekleyişin ardından geçtiğimiz hafta açıklanan teşvik paketinden umduğunu bulamayan lojistik sektörü hükümetten acil destek bekliyor. Teşvik...
Uzun süren bekleyişin ardından geçtiğimiz hafta açıklanan teşvik paketinden umduğunu bulamayan lojistik sektörü hükümetten acil destek bekliyor. Teşvik paketinde 250 milyon TL'nin üzerinde liman ve liman hizmeti yatırımlarına destek çıktığına dikkat çeken sektör yetkilileri, özellikle SSK ve gelir vergilerinin ötelenmesi, Motorlu Taşıtlar Vergisi'nin kaldırılması ve akaryakıtta yaşanan sorunların çözülmesine yönelik maddeler içeren acil bir destek paketi bekliyor. Lojistik sektörünün daha önceki dönemlerde kendi kendini idame edebilen bir sektör olduğuna dikkat çeken Uluslararası Nakliyeciler Derneği Başkanı Tamer Dinçşahin, "Sektörün bugün bu desteğe ihtiyacı var. Eğer lojistik sektörünü yarın destek veren bir sektör olarak görmek istiyorsak bugün bu destekler verilmelidir" dedi. Sektör yetkilileri, sektörün ihtiyaç duyduğu desteklere yönelik görüşlerini dile getirdi.
Peşin vergiden vazgeçilmesi nefes aldırır
* TOBB Ulaştırma ve Lojistik Sektör Meclisi Başkanı Çetin Nuhoğlu:
Yeni yatırım teşvik sistemi, uzun vadeli bir bakış açısıyla doğru yolda atılmış adımdır. Ancak bugün sorunumuz yatırım değil üretimdir. Mevcut işletmeleri ayakta tutacak tedbirler acilen devreye sokulmalı. Üretimde kapasite kullanımının artırılması için tedbirler alınması, destekler verilmesi bizler için en önemli gündem maddesidir. Krizle birlikte işsizlik rekor seviyeye ulaştı. Üretimin artırılması istihdam sorununa da katkı sağlayacaktır. Mevcut şartlar altında 2009 ve 2010 yıllarında yeni yatırım beklentisi zor ve düşük bir ihtimal dahilindedir. Yatırım yerine üretimin teşvik edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Üretimin teşvik edilmesi kapsamında vergi konusunda yeni düzenlemeler yapılabilir. Yüksek enflasyon döneminde uygulamaya konan "peşin vergi"den vazgeçilmesi tüm sektörlere nefes aldıracaktır. Leasing sözleşmelerinde KDV oranının yıl sonuna kadar yüzde 1'e indirilmesinin taşımacılık sektörüne bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. İhracatı desteklemek amacıyla sınır kapılarında ihracat taşımalarına yönelik akaryakıt desteğinde miktar geçtiğimiz günlerde 550 litre ile sınırlandırıldı. Bu limit 900 litreye çıkarılmalıdır. Motorlu Taşıtlar Vergisi'nin (MTV) ertelenmesi ya da belirli bir süre alınmaması gereklilik arz etmektedir. 2009 yılının ilk 6 ayında yüzde 60'a varan bir küçülme yaşayan ağır ticari araç sektörüne ivme kazandırmak için KDV oranının yüzde 8'e indirilmesinin sektörün yaralarını sarmasına katkı sağlayacağına inanmaktayız.
Sektörümüz MTV'den muaf tutulmalı
* Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Tamer Dinçşahin:
Acil destek paketinde bugünün geçirilmesine dair çalışmalara yer verilmesi gerekiyor. En önemli maddelerden bir tanesi SSK ve gelir vergisinin 2 yıl süreyle ötelenmesi olmalı. Bununda vergileri belli oranlarda azaltarak yapılması gerekiyor. Ayrıca sektörümüze çeşitli destekler de verilebilir. Mesela İtalya ve Slovenya ulaştırma sektörüne önemli destekler uyguluyor. Lojistik firmalarının öz sermayesinin kuvvetlendirmek için bir defaya mahsus firmalardaki araç başına 2 bin ila 6 bin Euro arasında maddi destek veriyorlar. Bunun dışında kullanılan akaryakıtta litre başına destekler var. Bunların dışında bizim sektörümüz motorlu taşıtlar vergisinden muaf tutulmalı. Temmuz sonunda yine bir ödeme geliyor. Bu ödemenin de uygulama ötelenene kadar kaldırılması gerekli. Ayrıca ihraç yükü taşıyan araçlara verilen ÖTV'siz ve KDV'siz akaryakıtta yaşanan soruna da bir an önce çözüm bulunmalı. Bunlar kısa vadede alınması gereken önlemler. Uzun vadede ise sektörel eğitimlerin, lojistik sektöründe yeni yapılacak ve yarım kalan yatırımların ve de bu sektördeki bilişim teknolojilerinin desteklenmesi gerekiyor. Lojistik sektörü zaten dinamik bir sektör. Bu zamana kadar yapılanmasını ve yatırımlarını kendi öz kaynaklarından karşılamış bir sektör. Sektörün bugün bu desteğe ihtiyacı var. Eğer yarın lojistiği destek veren bir sektör olarak görmek istiyorsak, bugün bu isteklere cevap vermek zorundayız.
Navlun sübvansiyonu geçici çözüm
* Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkanı Kosta Sandalcı:
Krizden etkilenen ülkeler arasında dördüncü sırada yer almamız sebebiyle olan biteni seyretmeden tedbirler alınmalı. Sektöre biraz nefes aldırılması gerekiyor. Taşımacılık sektörü ızdırap içerisinde. Açıklanan teşvik paketinde lojistiğe beklenilen desteklerin verilmemesi, sektörü yeteri kadar desteklerden faydalandırmamak kabul edilebilir gibi değil. Türkiye'de lojistik sektörünün yüzde 18-20 arasında küçüldüğü söyleniyor. Bu söyleme "katlama dalgalar" kuramı çerçevesinde baktığınızda da ortaya çıkan sonuçlar itibariyle mantıklı görünüyor. Bu sektörü ben gözetleyemem diyemezsiniz. Diğer sektörlerde olduğu gibi lojistikte de işveren SSK payları düşürülebilirdi. Vergi borçları ertelenebilirdi. Sektörümüzü derinden etkileyen bir başka konu ise kredi geri çağırmaları. Kredi muslukları kısılmış durumda. Talep ise bu dönemlerde daha da artıyor. Türkiye'de insanlar bankaya para yatırdığında yüzde 12-13 faiz alıyorlar. Ancak siz bankadan kredi alırsanız 2 misli faiz ödemek zorunda kalıyorsunuz. Suni destekler geçici. Sektörü canlandıracak gerçek tedbirler alınmalı. Suni destek verirseniz belli bir süre sonra o destek ortadan kalkınca yine eski durumlara dönersiniz. Kara taşımacılığında daha ucuz navlunlar teklif ediliyor. Ancak bunlar bitince bahar havası bitecek kara kış başlayacak. Navlun sübvansiyonuyla nefes aldırma geçici olur. Biz bizi darboğaza tekrardan düşürmeyecek daha geçerli çözümler bekliyoruz.
ÖTV desteği maliyetleri düşürür
* Lojistik Derneği (LODER) Başkanı Mehmet Tanyaş:
Biz lojistik sektöründe faaliyet gösteren şirketlerde bulunan L1 ve L2 belgeleri için ÖTV desteği bekliyorduk. Ancak bu beklentimiz gerçekleşmedi. L1 ve L2 belgelerine destek verileceği herkes tarafından konuşuluyordu. Eğer bu ÖTV desteği verilseydi maliyetleri düşürmeye çok yardımcı olacaktı. Böyle bir desteğin verilmesi uluslararası rekabet açısından da dengeleyiciydi. Ayrıca lojistik sektöründe yatırım yapılırken ithal edilen ekipmanlar için de gümrük muafiyeti uygulanabilirdi. Ancak bunların hiçbiri gerçekleşmedi. Beklediğimiz desteği teşvik paketinde bulamadık. Sektör yine verimsiz bir şekilde çalışmaya devam edecek.
Demiryoluna da ÖTV'siz yakıt talebi
Arkas Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Diane Arcas Aktaş:
Hükümetin açıkladığı yatırım ve istihdam teşvik paketini ekonomi için olumlu bir gelişme, moral verici bir etki olarak değerlendiriyoruz. Günümüzde önemi iyice artan lojistiği bugün amaca ulaşmak için tüm organizasyonu ve kaynaklarını en uyumlu şekilde hareket ettirebilme yeteneği olarak tanımlıyoruz. Vagon üretimi konusunun teşvik paketinde yer alması Türkiye'de yerli vagon sanayinin kurulması için doğru bir adım. Sadece yolcu taşımacılığı için değil, metro taşımacılığı açısından vagon üretimi Türkiye'de lokomotif sanayisinin gelişmesine katkıda bulunacaktır. Transit bir ülkeyiz. Ülkemizde yapılması planlanan birçok demiryolu projesi var. Bu demiryolları tamamlandığında ve kullanıma açıldığında yurtdışından vagon ithal etmek, bakımlarını yurtdışında yaptırmak yerine yerli vagon almak ve bakımlarını burada yaptırabilmek operasyonel açıdan kolaylık sağlamasının yanında maliyetleri de etkileyecek. Navlun fiyatları ile ilgili olarak ise, ülkemizde demiryolları teşvik ediliyorsa ve gelişecekse deniz taşımacılığında küçük kabotaj taşımalarında uygulanan ÖTV'siz yakıt desteği demiryolu taşımalarında da uygulanmasının büyük yararları olacağını düşünüyorum.
Devlet ile koordinasyon şart
Ulusoy Yatırım Holding CEO'su Celal Doluel:
Akaryakıt indirimi uygulaması gereklidir. Kanunda yer alan orijinal depo miktarı kadar akaryakıt alımlarına imkan sağlanmalıdır. Bu aslında sadece daha önce yapılan uygulamaya geri dönülmesi anlamına gelir ki, uygulamanın hızla hayata geçirilmesi bu nedenle de kolay olacaktır. Kapsamlı düzenlemelerle, sektörde dünya standartlarını hakim kılacak uygulamalar hayata geçirilmeli. Örneğin tehlikeli madde taşımacılığında ADR zorunluluğu getirilmesi gibi hizmet kalitesini ve sürdürülebilirliğini destekleyecek uygulamaların aciliyeti bulunmakta. Güncel ve acil problemlere çözüm üretmenin yanında, lojistik üst yapısının iyileştirilmesine yönelik yatırımlara devlet ön ayak olmalıdır. Somut önerimiz doğru zamanda ve doğru yerdeki lojistik üslerinin oluşturulması adına bakanlık ve sektör derneklerinin varolan koordinasyonu geliştirerek çalışmasıdır. Ayrıca sektörün yatırımlarında KDV indirimi gibi kimi kolaylıklar da düşünülebilir. Ülkemizin dış ticaretinin gelişimi Türkiye'yi hızla Avrupa'yı, Ortadoğu'yu, Rusya ve Balkanlar'ı birleştiren bir lojistik merkez olma noktasına itecektir. Yeter ki gerekli yatırım ortamı, alt yapı ve düzenlemeler dünya standartlarında rekabeti teşvik edecek biçimde yaşama geçsin.
TCDD zammını geri almalı
Balnak Lojistik Pazarlama ve Satış Direktörü Emre Yenal:
Öncelikle yapılması gerekenleri ikiye ayırmak lazım. Acil yapılması gerekenler ve orta vadede yapılması gerekenler. Düşen ihracat ve ithalattan dolayı nakliye piyasası daralıyor. Daralan piyasa ise işlerin düşmesine ve hatta firmaların batmasına kadar gidiyor. Öncelikle nakliyecinin üzerindeki ekstra masraflar kaldırılmalı. ÖTV konusu acilen çözülmeli ve Türk nakliyecisinin ülkesinde resmi ama ucuz mazot alabilmelidir. TCDD bu dönemde navlunlara zam yapan tek kurum. Muhakkak bu zam geri alınmalıdır. Bu zam yüzünden demiryolu taşımalarının cazibesi ortadan kalmıştır. Bu sorunlar kısa vadede çözülmeli. Orta vadede ise Türk lojistik sektörünün alt yapı sorunları çözülmelidir. Öncelikle Halkalı gümrüğü şehrin içinden şehrin dışına çıkartılmalıdır. Böylelikle hem trafiğin yarattı stresten hem de boşa harcanan zaman ve mazottan dolayı paradan tasarruf edilecektir. İstanbul'un serbest bölgeleri, gümrükleri ve lojistik merkezleri olan Çatalca ve Hadımköy arasında demiryolu bağlantısı kurulmalıdır. Türkiye'yi lojistik köprü yapacağız diyoruz ama tüm hatlarımız kesik.
Serap GÜNEŞ AYDIN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.