Merhaba,  Bu yazıda sizlere toplumumuzdaki balık tüketiminden söz etmek istiyorum.. Evet, ülke olarak balık tüketmeyi sevmiyoruz. Bu durumun en önemli göstergesi ise rakamlar. Kişi başına yıllık balık tüketimi Japonya’da 70, İzlanda’da 90 kilogram iken Türkiye’de bu rakam sadece 8 kilogram. Yani, 1 kişi yılda ancak8 kilogram balık tüketebiliyor. Üç tarafımız deniz, bütün imkanlar mevcut ama balık tüketimi toplumumuzda yok denecek kadar az.  Peki, bu durum neden kaynaklanıyor? Aslında bu sorunun yanıtı çok basit, Tanıtım eksikliği….Çünkü, toplum olarak protein ve enerji ihtiyaçlarımızı tahıl, bakliyat, kırmızı ve beyaz etten sağlıyoruz. Balık tüketmek ise aklımıza gelmiyor.  Aslında dengeli ve sağlıklı beslenmenin en önemli şartı balık yemek. Çocuklarımıza bırakacağımız en önemli miras ise haftada iki kez balık tüketmelerini sağlamak olmalı.  Balık tüketimi konusunda üzerinde altı çizilmesi gereken önemli bir başka nokta da  Türkiye’de bazı bölgelerde çipura ve levrek kelimelerinin dahi bilinmemesi. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde hem tüketim çok az hem de balıkların isimleri ve çeşitleri dahi bilinmiyor.  Bu bölgelerde yapılması gereken yerel yönetimlere ve sivil toplum kuruluşlarına düşüyor. Yetkililer, soruna sahip çıkarak hem tanıtım yapmalı, hem de balığın beslenmedeki faydalarını topluma anlatmalı. Balık tüketiminin artırılması için yapılması gereken bir başka nokta ise okullarda bu konu sürekli olarak gündeme getirilmeli. Derslerde ilköğretim okulu öğrencilerine balık tüketiminin faydaları anlatılmalı.    Bulunduğu konum itibari ile Türkiye’nin elinde denizcilik açısından önemli bir potansiyel bulunuyor. Yapılması gereken bu potansiyelin sonuna kadar kullanılması. Sevgilerimle…