AB ile uyum kapsamında 6 Haziran 2002 tarihinde Türkiye’de uygulanmaya başlayan ÖTV (Özel Tüketim Vergisi); lüks maddelerinin, çevreye zararlı fosil yakıtların ve bazı kimyasalların tüketimini kontrol altına almak ve içki veya sigara gibi sağlığa zararlı maddelerin tüketimini azaltmak için kullanılan bir piyasa kontrol aracıdır. ÖTV’nin diğer vergilerden en önemli farkı, amacının “daha iyi, daha yaşanılır ve insanlar için daha eşit bir dünya düzeni kurmak” olmasıdır. Ticari amaçla yük taşımak için kullanılan araçlardaki yakıt, LÜKS bir madde midir? “HAYIR”. Eğer alternatifleri (elektrikli araç, ışınlama vs) olmadıkça, ticaretin devamı için ZORUNLUDUR. Yakıt sayesinde çalışan araçlar, toplumun bütünün YARARINA OLMAYAN bir faaliyet mi yapmaktadır? “HAYIR”. Araçlar; temel ihtiyaç maddelerin insanlara ulaştırılmasında kullanılmaktadır. Akaryakıt, nakliye maliyetinin özellikle yurtiçi ticari yük taşımalarının en önemli kısmıdır. ÖTV miktarı*, güncel motorin pompa fiyatının (KDV’siz) yaklaşık %43’üdür. Karayolu Taşıma Kanunu gereğince K ve L yetki belgesi sahibi firmalar, DAHA AZ ÖTV ödemelidir. Bu; ya direkt pompada daha az ödeyerek ya da belli dönemlerde ÖTV iadesi ile sağlanabilir. Böylece;

• Belgesiz firma kalmaz (10.Kalkınma Planı hedefi), araçlar ve şirketler kayıt altına alınabilir.
• 10 numara kullanımı azalması ile çevre kirliliği, araç yıpranma, kazalar, yangın, vergi kaybı ve haksız rekabet engellenebilir.
• Nakliye maliyetlerinin düşmesi sonucunda ticari aktivite daha fazla canlanabilir.
• Sanılanın aksine vergi kaybı olmaz. Aksine; hem ticaretin artması ile vergi artışı sağlanabilir (daha fazla mal satışı ve taşınması sonucu KDV ve Gelir Vergisi, akaryakıttan alınan ÖTV ve KDV) hem de daha fazla kayıtlı ticaret olacağı için vergi kayıpları önlenebilir.

Akaryakıt tüketiminin artması sonucunda, akaryakıt ithalatı için çok daha fazla döviz ödenerek cari açığa negatif etki ve çevrenin daha fazla kirlenmesi gibi olumsuz durumlar olabilir. Çevrenin kirlenmesine önlem olarak “K ve L belgeli şirketlerin kullandığı araçlarda yaş sınırı (örneğin azami 4 yaş) ve en az Euro 4 standardı” düşünülebilir. Eğer lüks mal vb. bir madde söz konusu olsaydı, cari açık üzerindeki negatif etkisi çok önemli olabilirdi. Zira; bu tür malların ülke ekonomisine getirdiği katma değer faydalar tartışmalıdır. Öte yandan; ithal edilen akaryakıt, ekonominin gelişmesine katkıda bulunacak ticari yük taşıma faaliyeti için kullanılır. Türkiye’deki lojistik ve nakliye ile ilgili bütün STK’lar ve hatta TUSİAD, MUSİAD PETDER gibi STK’lar da ortak akıl oluşturup Hükümet’ten ÖTV indirimini istemeli ve hatta bunun için “lobi” oluşturmalıdır. Saygılarımla, * 22 Eylül 2012 tarihinden itibaren standart 10 ppm motorin için 1.5945 TL