Schengen kıskacı daralıyor
Avrupa?nın en büyük ve en genç TIR filosuna sahip Türk taşımacılık sektörüne karşı, 10 yıldan bu yana AB hukukuna aykırı olarak taşıma kotası...
Avrupa?nın en büyük ve en genç TIR filosuna sahip Türk taşımacılık sektörüne karşı, 10 yıldan bu yana AB hukukuna aykırı olarak taşıma kotası uygulanırken, sektör temsilcileri 2006 yılı Şubat ayında yürürlüğe giren Karayolu Taşıma Yönetmeliği, 2006 yılı başında Schengen vizesi süresinin 90 günden 45 güne çekilmesi, Bulgaristan ve Romanya?nın da 2007 yılı itibari ile vize uygulamasına dahil olacak olması ile zor günlerin kapıda olduğu görüşünde.
Türk lojistik sektörü bitirilmek isteniyor
RODER - Ro-Ro Gemi İşletmecileri ve Kombine Taşımacılar Derneğı İkinci Başkanı Erol Soylu, kota uygulaması nedeniyle sıkıntılar yaşadıklarını, ancak ulaşamadıkları yer olmadığını söylerken Schengen vizesi süresinin aşağı çekilmesi ile Türk nakliye sektörünün bitirilmek istendiğinin açıkça görülebileceğini açıkladı. Öte yandan Bulgaristan ve Romanya?nın da Schengen vizesi kapsamına alınması ile Avrupa?ya çalışan Türk lojistikçisi için çemberin daha da daralacağını bildiren Soylu, ?Avrupa?ya çalışan Türk lojistikçisi için 90 günlük Schengen vizesi yetmez derken, vize süresi 45 güne indirilmek isteniyor. Bizim minimum ihtiyacımız olan süre ise 135 gündür. Aradaki fark ortadadır. Türk nakliyecisi Türkiye?den Almanya?ya gidene kadar yollarda vize işlemleri ile boğuşacak ve bu şartlarda kaliteli hizmet vermesi beklenecektir. Bu mümkün değildir. AB?ye uyum kapsamında istenilen tüm evrakları tamamlamış olsanız bile Schengen vizesi nedeniyle şoförlerinizi bu ülkelere gönderemeyeceksiniz. Schengen vizesi olayını çözemez isek Türk taşımacılığına en büyük darbe o zaman vurulmuş olacaktır. Konuyla ilgili olarak tüm ilgili makamlara bilgi verdik ancak hala bir ilerleme kaydedemedik. Türkiye?ye uygulanan bu baskıların en büyük nedeni gerek Avrupa?ya ulaşımdaki coğrafi avantajımız gerekse Avrupa?nın en büyük ve en genç tır filolarından birine sahip olmamızdır. Özellikle 1994 yılında başladığımız Ro-Ro işletmeciliği ile dünyaya örnek olduk. Bizim 1994 yılında başladığımız Ro-Ro işletmeciliğimiz 2004 yılında AB politikası olarak belirlendi. Tüm bunlar nedeniyle Türk filosundan rahatsızlar ve önünü kesmek istiyorlar? diye konuştu.
'Ulaştırma başlığı askıda'
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND Başkanı Çetin Nuhoğlu, Türk şoförlerin Schengen ülkelerinden altı ayda 90 gün kalış süreli vize alabilirken, bir yıl önce kalış süresinin 45 güne indirilmesinden sonra nakliye şirketlerinin her TIR için 2-3 şoför çalıştırmaya başladığını, uygulamanın Romanya ve Bulgaristan?da da hayata geçmesi ile çemberin daraltıldığını söyledi.
Nuhoğlu, gerek vize konusunda yaşanan zorlukları, gerek 10 yıldır Türk nakliye sektörüne karşı AB hukukuna aykırı olarak uygulanan taşıma kotaları konusunu diplomatik çevrelerle görüştüklerini kaydederek, ?Bizim haklı taleplerimiz karşısında AB tarafı sıkıştı, Güney Kıbrıs'ı bahane etti ve ulaştırma başlığını askıya aldı" dedi. 2006 yılı başından buyana. birincisi yurtdışına yapılacak taşımalarda şoför bulmakta zorlandıklarını, ikincisi yaklaşık10 bine yakın şoför ihtiyacının ortaya çıktığını bildiren Çetin Nuhoğlu,.Bulgaristan ve Romanya?nın da Schengen vizesi uygulaması ile işin içinden çıkılmaz bir hal alacağını belirtti. Ulaştırma sektörüne devlet politikası gözüyle bakılarak hareket edilmesi gerektiğinin altını çizen Nuhoğlu, Türkiye?de bu anlamda olumlu gelişmeler yaşandığını bildirdi.
Kota ve vize uygulamalarının Türk kara taşımacılığını hedef almadığını Türkiye?den mal hareketlerini hedef aldığını dile getiren Nuhoğlu, ?Bu durum sadece bizim sektörümüze yönelik bir kısıtlama değil, Türkiye?nin reel sektörüne, ihracatına yönelik bir kısıtlamadır. AB ülkelerinin ekonomilerini korumak için aldıkları tedbirlerdir bunlar. Bunlara çok dikkat etmemiz gerekiyor. Bu oyunları ancak doğru bürokratik hamleler ile çözebiliriz? dedi.
Rasim Narin: Türkiye?yi tehdit görüyorlar
BYS Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Rasim Narin, AB?nin Türkiye?ye çeşitli alanlarda uyguladığı kotanın nedeninin; genç nüfus, düşük üretim maliyetleri, kaynaklar ve coğrafi konumunu olduğunu söyleyerek; ?Türkiye?yi tehdit olarak görüyorlar? dedi.
Bu kısıtlamalardan son 10 yıldır nakliye ve ihracat sektörü başta olmak üzere pek çok sektörün darbe aldığını dile getiren Rasim Narin, bürokratların özverili uğraşlarına rağmen AB?nin Türkiye?ye yönelik bu tutumunun değişeceğine inanmadıklarını kaydetti. Türkiye?nin AB?ye girmesinin ise hayal olduğunu kaydeden Narin, ?Türk nakliye sektörü bugün Avrupa?da ilk sıralardadır ve her geçen gün büyümektedir. Türk ihracatçısı son yıllardaki başarıları ile adeta altın çağını yaşamaktadır. Ancak Türkiye?nin bu gelişimi AB için tehlike arz etmektedir. Türkiye?ye ber çok alanda olduğu gibi bu alanlarda sınırlamalar getirilmeye çalışılmaktadır. Örneğin bizim gibi gıda ihracatçılarından makarnaya ton başına 250 Euro alıyor. Yüksek vergiler ile Türkiye?ye anti-damping uyguluyorlar. Nakliye sektörü de bundan ?Hizmet Sunum Serbestisi? adı altında kota uygulaması ile nasibini alıyor. Türkiye, AB için üretim ve kaynak bakımından ciddi bir tehdit olarak görülüyor. Kotaların ana sebebi budur. Türkiye bir tehdit olarak algılanmaktadır. Nakliye sektörüne getirdiği kısıtlama ile bir anlamda ihracatı da kısıtlamaktadır. Türk ürünlerinin ülkelerine girmesini engelliyorlar. Tüm bu sorunların çözümü için AB?nin, Türkiye ile ilgili kafasındaki örümcek ağını temizlemesi gerekmektedir. Aksi taktirde bunun gibi daha bir çok alanda sorunlar çıkmaya devam edecek karşımıza. Türk ihracatçısı olarak bu sorunlarla mücadele etmeye ediyoruz ve etmeye de devam edeceğiz? dedi.
Ali Rıza Hasoğlu: İşlerine geleni uyguluyorlar
Akdeniz İhracatçılar Birliği (AKİB) Başkanlar Kurulu Başkanı B. Ali Rıza Hasoğlu, AB?nin Türkiye?ye işine gelen kriterleri uygulattığını söyleyerek, Türk taşımacılık sektörünü yaşadığı sıkıntının en büyük acısını ise ihracatçıların çektiğini belirtti. Taşımacılık ve ihracatta her geçen gün büyüyen Türkiye?nin bu duruma daha fazla sessiz kalamayacağını bildiren Hasoğlu, ilgili makamların devreye girmesi için konuyu hassasiyetle takip ettiklerini söyledi.
Türk nakliyecisini Schengen?le durdurmaya çalışıyorlar
Schengen ülkelerinde kalış süresi 1 Ocak 2006?dan itibaren 90 günden 45 güne indirildi. Bu süreye Schengen harici AB ülkelerinde geçen süreler de dahil edildi. Normal bir Avrupa seferini ortalama 20 günde tamamlayan sürücü, yaklaşık 15 gün Schengen ülkelerinde kalıyor.
Bir TIR şoförünün ayda hiç değilse bir sefer yapsa 6 ayda en az 90 gün vizeye ihtiyacı bulunuyor. Ancak bu süre, en çok vize alınan Almanya'nın Ankara ve İzmir konsolosluklarında 45 gün olarak uygulanıyor. Uluslararası karayolu taşımacılığı alanında faaliyet gösteren 1.300 kurumun yanı sıra, 45 bin dolayındaki sürücü bu durumdan mağdur.
Hediye EROĞLU - GÖZLEM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.