Şımarık çocuğu bilmem ama kavgacı çocuk belli

Şımarık çocuğu bilmem ama kavgacı çocuk belli

UND’nin önceki başkanlarından ve TOBB Ulaştırma Sektör Meclis Başkanı Çetin Nuhoğlu ile UND Başkanı Ruhi Engin Özmen arasındaki söz düellosu sürüyor....

UND’nin önceki başkanlarından ve TOBB Ulaştırma Sektör Meclis Başkanı Çetin Nuhoğlu ile UND Başkanı Ruhi Engin Özmen arasındaki söz düellosu sürüyor. Geçen hafta LOJİPORT sitemizde de yayınlanan Nuhoğlu’nun açıklamaları nedeniyle bugün bir basın toplantısı düzenleyen Ruhi Engin Özmen ve yönetim kurulundan bir heyet, yumuşak görünen ama oldukça sert bir üslupla sektörün duayen ismine yanıt verdi.

MEDENİ İNSANLAR YÜZ YÜZE TARTIŞIRLAR

UND Başkanı Ruhi Engin Özmen, özetle giriş yaptığı konuşmasını basın mensuplarının sorularıyla yönlendirdi. Özmen şöyle konuştu:

“Bir başkanın daha önceki başkanlarla basın üzerinden polemiğe girmesi bence doğru değildir, etik de değildir. Çünkü, medeni insanlar tartışmaları yüz yüze yaparlar. Çetin Bey’in basın üzerinden yönetimimize sarfettiği sözcükleri üzülerek okudum. Ben kavga eden bir adam değilim, bana gelen uyarıya kadar da yazıyı okumamıştım. Ayrıca, beni uyarana entelektüel birikimi ve seviyesi olmayan yazıları okumuyorum dedim.”

BORÇLARI ÇETİN BEY Mİ ÖDEDİ?

Başkan Ruhi Engin Özmen, benim sorduğum ‘UND Deniz’in borçlarını Çetin Nuhoğlu mu ödedi’ yönündeki sorumu da şöyle yanıtladı:

“Yanlış bilgi zararlıdır, doğruyu biliyorsanız düzeltmeniz lazım. Bir başkan ya da yönetim kurulundan herhangi biri, içinde bulunduğu kurumlara ekonomik desteği bireysel olarak vermemeli. Verirse, işte böyle her yerde söyler. ‘Ben yaptım’ diye de sektörden alacaklı konuma geçer. Çetin Başkan’ın UND Deniz’in borçlarının ödenmesi noktasında,  UND yüzde 86 hissesi olan Gürbulak’tan para kullandırdığı doğrudur. Bu kullandırdığı paranın bir kısmı yurtdışı kaynaklıdır ve o Hollanda kaynaklı krediye de kefil olmuştur. Dolayısıyla bir para verilmesi söz konusu değildir. Verilen 3 milyon 100 bin doların kefilidir. Bunun karşılığı da zaten UND’nin kaynaklarında vardır. 500 bin TL de nakit alacağı vardır. UND Gürbulak’taki arsaların satılmasıyla alacağının bir kısmını da tahsil etmiştir. Kalan miktar da, dün itibariyle 350 bin TL civarına düşmüştür.”

ZENGİN ÇOCUĞU BİLMEM AMA MARAZA ÇIKARAN ÇOCUK BELLİ

Yine Bodrum’dan Milas’a giderken Çetin Nuhoğlu’nun yaptığı otobüs konuşmasında söylediği ‘UND Başkanı zengin şımarık çocuğu gibi davranıyor, yaptığının ‘topumu alır giderim’ demekten farkı  yok’ sözlerini anımsatan bir soruya da Özmen’in yanıtı oldukça sert oldu:

“Ben İstanbul Zeytinburnu’nda doğdum, yani mahallede dünyaya geldim. Dolayısıyla mahallede top oynamanın ne demek olduğunu bilirim. Mahalledeki çocuklar birkaç sınıftır. Bir tanesi gerçekten Çetin Bey’in tasvir ettiği gibi zengin çocuğudur. Futbol topu tek onda vardır; takımı o kurar ve istediği zaman topu alıp gider. Fakat, bu zengin çocuğun da takım arkadaşlarına ihtiyacı vardır. O mahallede bir çocuk tipi daha vardır o da arsız, yapışkan, kavgacıdır. Kimse onunla top oynamak istemez, kimse takıma da almaz. O çocuk her zaman bir maraza çıkartır, sonra da ağlayarak büyüklerine şikayet eder. Sonra da ‘beni takıma almıyorlar, oynatmıyorlar’ der. Ben zengin çocuğu değilim ama takımda hep oynarım. Zengin çocuğu bilmem ama maraza çıkaran çocuk belli.”

‘UND’yi peşkeş çekti’ suçlamalarını da yanıtlayan Başkan Ruhi Engin Özmen,  “Sektöre başkanlık yapmış birinin mevcut başkan ve yönetim kuruluna bu kadar ağır hakarette bulunma hakkı olmadığı gibi, böyle bir şeyi yakıştırmış olmasını da üzülerek karşılıyorum. UND Deniz tarafından yapılan şikayetle U.N Ro-Ro’nun 841 bin TL ceza aldığı ortada. Bu cezayla ilgili UND kasasına girecek bir kuruş yoktur, tamamı devlete ödenecektir. Biz, mevcut yönetimin yasal bilgisi olmadan yetkisizce açılmış davanın geri çektirilmesi hususunda çok çaba sarfettik. Bugün, UND Deniz’in yetkisi olmayan yönetim kurulundakilerce açılan davanın geri çekildiğini söyleyebilirim. O davanın geri çekilmiş olması davadan vazgeçilmiş olması anlamına gelmiyor. UND Deniz’in önünde her zaman U.N Ro-Ro aleyhine tazminat davası açma hakkı saklıdır. Ancak, bunun şartları vardır. Bu yönetim U.N Ro-Ro ile bir yönetim satış anlaşması yapmıştır. Satış anlaşmasının şartlarına göre, dava açılabilmesi için belli süreçleri takip etmek gerekir. Ortada kesinleşmiş bir karar yokken, yangından mal kaçırır gibi, bu protokolü bozmak çabası niyedir? Bu davalar açılır ve yetki gaspı yapılırsa, bu davaları açanlarla mücadele de edilir. Bu yönetim de, açılmış olan davayı yok saydıracak kararlar aldı. Şu anda UND Deniz tarafından U.N Ro-Ro aleyhine açılmış bir dava yoktur. Ama açılma ihtimali de ortadan kalkmış değildir, sadece şartları vardır. Genel kurulda bu şartları konuşacağız. Kabul edildiği takdirde 70 milyon TL olduğu iddia edilen tazminat hakkının alınması da gündeme gelecektir” diye konuştu.

Şımarık çocuğu bilmem ama kavgacı çocuk belli

UND’nin artık yabancı paydaşlarıyla da sıkı işbirliği içinde olduğunu ifade eden Özmen, huzur ve sükunu korumak için barış dilini kullanmak gerektiğinin altını çizerek, “İnsanların mesajlarını kalabalıkların önünde dillendirmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu mesajlar, medya üzerinden verilmemeli. Sektörde manipülatif organizasyonların dışında bir çatlak olduğunu düşünmüyorum. Çetin Bey’in ‘Tertemiz bir UND Deniz teslim ettim’ sözünün de ne kadar gerçekçi olduğunu açıklamak isterim” açıklamalarından sonra şunları aktardı:

İFLAS ERTELEMEYİ ÇETİN BEY ALMADI

“Ne büyük bir gücün varmış da her şeyi yaptın teslim ettin. O zaman sorumluluğuna da katlanman gerek. O halde zararı da sen ettirdin derler adama… Bunu bir kavganın başlangıcı olsun diye değil, durum tespiti için söylüyorum. Madem bu kadar güç, kudret vardı elinde, niye haczin gelmesini durduramadın? O zaman ben bunu, milletle oynayarak ‘gücünü mü kanıtlıyorsun’  diye yorumlarım. Önemli olan giden hacze giden bilgisayarları getirmek değil, onları oradan göndermemektir. Başkanlık da, sorumluluk da bunu gerektirir. Ben yaptım, ben ettim. 5 yıllık iflas ertelemeyi ben aldım, şu kadar parayı ben verdim söylemleri, satır aralarında bir başkan mesajıdır. Ben de bilgiyi düzeltmek adına söylüyorum. UND Deniz’in iflas erteleme kararı, Çetin Bey’in ‘temiz’ sayfasıyla bize gelmedi. Bu bilgiyi düzeltip, nasıl alındığını anlatayım:

5 YIL İFLAS ERTELEME OLMAZ, 1 YIL SÜREYİ DE BİZ ALDIK

Celal Doluel’den teyit ettirebilirsiniz. İflas erteleme Celal Bey’in önerisiyle Avukat Burhan Asaf Şafak tarafından mahkemeye açılmış bir davadır. Ve o davanın iflas erteleme kararı ben başkan olduğumda alınmamıştı, sadece başvurusu vardı. İflas erteleme kararı, bu yönetimin aldığı bir karardır. Tarihi de 13 Ağustos 2012’dir. Süresi 1 yıldır. Yasal olarak 5 yıllık bir süre yoktur. İnsanları kandırmasınlar. Şu anda UND Deniz’in hiçbir kimseye borcu yoktur. Birkaç arkadaşımızın bonus biletlerinden doğan küçük alacakları dışında tertemizdir. Kayyım Hasan Bey, her UND Deniz’in kayıtlarını inceler ve rapor yazar. En son yazdığı raporda, UND Deniz iflas erteleme kararının süresi dolmadan bile hakim tarafından iflas ertelemeye gerek olmayan bir pozisyonda görülüyor. Çünkü, sadece  ve sadece yüzde 99.9 ortağı olan UND’ye borçlu. 19 Ocak’taki genel kurulda, üyeler UND Deniz’e alacaklarından feragat ettiğini bildirirse, UND Deniz’in büyük ortağına da borcu kalmamış olacak. Böylece ya tasfiye gidecek ya da şirket kapanacak.  İnsanları yanıltmamak gerekir. Kaldı ki, Burhan Asaf Şafak’a vekaleti bu yönetim kurulu vermiştir ve hala 5 bin TL borcumuz vardır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.