Calıştıgınız kurumda bir çok yoneticiyle çalışmışsınızdır. Belki  de yöneticiniz sayesinde calıştıgınız kurumu sevdiniz veya tam tersi ilk fırsatta istifanızı verip başka bir firmaya geçtiniz. Belkide yönetici sizsiniz ve altınız da çalışanlar neden benden şikayet ediyor acaba diye düşünüyorsunuz…

Verimli çalışabilmek ve calıştıgınız kuruma faydalı olabilmek için önemli olan işinizi ne kadar doğru yaptıgınızla ilgilidir. İşiniz doğru yapmak için çalıştığınız ortamda ki mesai arkadaşlarınızı ve yöneticinizi de sevmeniz gerekmektedir.

İş yerinde amaçsız bir şekilde çalışan ve ne yaptıgını bilmeden çalışan kişiler çok fazladır. Bunun sebebi işe yeni başlayan personele sadece unvan vermek ve yapacagı iş yükünü tam olarak bildirilmemesidir. Tüm işleri yapacagı ön görülen yeni personelide yıl sonunda ki personel müdürünün vereceği performans değerlendirme sonucuna göre “Beceriksiz” damgası beklemektedir.

         Personel yıl sonu performans değerlendirmesi sonucu olarak kendini savunmaya calışır. “ ama elimden geleni yapıyorum. Cok fazla iş yüklüyorlar bana” gibi sitemkar bir şekilde kendi çalışma performanslarının yüksek olduğunu dile getirirler.

         Yönetici pozisyonunda ki kişi/kişiler personel neden alır? Şirket daha çok müşteri/para kazansın diye dimi? Peki neden çalışanlarına doğru ve yalın bir şekilde  yapacakları işi anlatmazlar. Anlatsalar bile neden hep anlatılanlardan daha farklı şeylerle karşılaşır çalışanlar hiç düşündünüz mü?

         Daha verimli çalışanların olması için aslında yapılması gerekenler çok basit…

Çalışanların daha verimli olması için yapılması gereken işleri kısa bir özet şeklinde kendilerine yazılı olarak vermek en basit yöntemdir. Çalışan yaşanacak bir problemde yöneticisine koşup zaman kaybetmesi yerine yapması gerektiğini kendi bulmasına yönelik bir özgüvene sahip olmayı sağlamak, kendisinin çözemediği konularda yöneticisine danışması gerektiğinin bilincinde olması en değerli paha biçilemeyen “zaman”ı doğru yönetebilmek için bir yoldur.

         Yapılacak toplantılarda kısa ve net başlıklarla ilk önce toplantıya katılanları bilgilendirmek toplantıların verimliliğini ve zaman kaybını önleyecek başka bir yoldur.

         Satış ve pazarlama ekiplerine verilen kotalarda iş bölümü yapılması (haftada 100 kişi aranacak- haftada 10 yeni müşteri 5 eski müşteri ziyareti gibi) personelin daha doğru planlama ve çalışma yöntemini bulması ayrıca işini severek yapmasını sağlayacaktır.

         Diğer bir husus ise çalışanın şirketi hakkında gerekli bilgiye sahip olamamasıdır. Bu en büyük bir problemlerdir. Genelde işe başlayan personele kısa bir şirket hakkında brif verilir ve masası gösterilerek hadi çalış denir. Bu yüzme bilmeyen birine kollarını sağa sola salla kafanı dik tut diyip okyanusa atmakla aynı şey bana göre J

         İyi bir yönetici personelinden ne beklediğini bilmeli, baskıcı olması gerektiğinde kısaca baskıcı olmalı, personelinin başarısında onu kutlamalı (ödüllendirmeli) zamanı doğru kullanmaya teşfik etmeli, açıksözlü bir şekilde karşısından beklediklerini dile getirebilmelidir. İyi bir yönetici her konuda çözüm odaklıdır. Bahanelerle işi olmaz. Yalındır, hayalciliği satış hedeflerini koyarken kullanmaz.. gerçekçidir. Personelini bir orkestra şefi gibi sessizce yönetebilmeli ve ortaya güzel bir müzik koymayı başarabilmelidir.

                                                                                                                          Sabri ERGENECOŞAR