Taşımada yabancı payı arttı
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Dinçşahin, 2008'in ilk 6 ayında Türk araçlarının Türkiye'deki malları taşıma...
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Dinçşahin, 2008'in ilk 6 ayında Türk araçlarının Türkiye'deki malları taşıma oranı yüzde 78 iken, yabancıların yüzde 22 olduğunu, 2009'un ilk 6 ayında ise Türklerin payının yüzde 78'den yüzde 71'e gerilediğini, yabancı payının ise yüzde 29'a yükseldiğini bildirdi.
Dinçşahin, geleneksel iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, taşımacılık sektöründe haziran sonu verilerine göre, Türk plakalı araçların Avrupa ülkelerine olan taşımalarının yüzde 27, Rusya, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Türk Cumhuriyetleri taşımalarının yüzde 22, Orta Doğu taşımalarının yüzde 9 ve genel toplamda yüzde 19'luk düşüş meydana geldiğini anlattı.
Bu durumun her 5 araçtan birinin çalışamadığı, düşen sefer sayısının 6 ayda 86 bin olduğu ve yaklaşık 600 milyon dolarlık katma değer kaybı anlamına geldiğini kaydeden Dinçşahin, Orta Doğu taşımalarında Irak taşımaları dışında yüzde 2'lik artış olduğuna dikkati çekti.
Dinçşahin, pazar çeşitliliği konusuna değinirken, AB ülkelerine ihracatta payın yüzde 52'den yüzde 48'e gerilediğini, Afrika'ya yapılan ihracatın ise genel ihracattaki payının yüzde 6'dan yüzde 11'e, Orta Doğu'ya ihracatın yüzde 16'dan yüzde 17'ye çıktığını söyledi.
Krizde kendi içlerine çekilen ve bazı önlemler alan ülkeler bulunduğunu hatırlatan Dinçşahin, Bulgaristan, Macaristan gibi ülkelerin uyguladığı cezaların kendilerini ''yıldırmaya devam ettiğini'' belirterek, şöyle devam etti:
''Suriye, anlaşma yapsan da uygulamayıp kendine göre avantaj sağlıyor. İran, inatla akaryakıt fiyat farkı uygulamasını bize sürdürüyor. İran'ın bir başka yaptığı olay ise, yabancı plakalı yani Türk plakalı araç da olsa ülkelerine gelen bir eşyanın gümrüklemesinde yüzde 10 ek vergi alıyor. Rusya ise, bu pazardan pay almak için 5 aydır diretiyor. 'Ben de bu pazarda minimum yüzde 25-30 payda olacağım, yoksa taşıma yapılmasın' diyebiliyor.''
Dinçşahin, ülkelerin kendi taşımacılarına korumacılık ve destek sağladığını, özellikle de üçüncü ülke taşımaları için kısıtlama ve engelleme getirdiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
''2008'in ilk 6 ayında Türk araçlarının Türkiye'deki malları taşıma oranı, yüzde 78 iken, yabancılar yüzde 22 idi. 2009'un ilk 6 ayında ise Türklerin payı yüzde 78'den yüzde 71'e geriledi, yabancı payı ise yüzde 29'a yükseldi. Başka bir bakışla, krizde 6 ayda Türk araçlarının payı, 55 bin sefer düştü, yabancı araç sayısı ise kriz olmasına rağmen 4 bin sefer arttı. Türkiye'nin haksız rekabete karşı rekabet ettiği ülkelerin başında Bulgaristan, Moldova, Ukrayna, Romanya plakalı araçlar gelmektedir.''
''İKİ ÖRGÜT BİRLEŞİP HAREKET ETMİYOR''
UND Yönetim Kurulu Başkanı Dinçşahin, karayolu taşımacılığı konusundaki iki sivil toplum örgütünün birleşip hareket etmediğini ifade ederken, toplantı öncesinde yönetim kurulu ile birlikte Ro-Ro Gemi İşletmecileri ve Kombine Taşımacılar Derneği (RODER) Yönetim Kurulu'nu ziyaret ettiklerini ve iki sivil toplum örgütü olarak iftar yemeğini birlikte yapmayı önerdiklerini, Rusya ziyaretinde RODER'in bulunmasının da kendilerine güç katacağını söylediklerini anlattı.
Bir gün sonra aldığı telefon ile, RODER'in ''bu konuya daha hazır olmadığının tarafına iletildiğini'' belirten Dinçşahin, şunları kaydetti:
''Meslek örgütü olarak UND'nin bir misyonu ve görevi var. Biz bunun hakkını yerine getirdiğimize inanıyoruz. Biz bir ticari kuruluş değiliz. Bizim, ticaretten para kazanarak derneğimizin maddi gücünü artırabilecek bir yapıda olmamamız lazım. Bir Ro-Ro şirketini kurup da, Ro-Ro şirketinin hisselerini satarak 38-40 kişilik bir taşımacı grubunun biraz daha ödünle iyi olmasını sağlamak değil...''
''MENFAATLERİ BİR TARAFA KOYARAK ADIM ATALIM''
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ulaştırma ve Lojistik Sektör Meclis Başkanı ve eski UND Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu da, 2001 yılında derneği kurarken kurumsallaşmanın ne olduğunu ''iyi'' tespit ettiklerini ve UND'nin içine giren her üyenin tamamen bağımsız olarak sektör menfaati için mücadele etmeye karar verdiğini anlattı.
Nuhoğlu, Ali Osman Ulusoy'un iki meslek örgütünün birleşmesi konusundaki konuşmasına atıfla, şu görüşleri dile getirdi:
''Ben hazırım. Yeter ki bu kurumsal yapıda menfaatleri bir tarafa koyarak adım atalım. Bugün burada RODER'i görüyorum, RODER üyesi arkadaşlarımı da görüyorum, ama Ro-Ro'yu da görüyorum. Neredeydi Ro-Ro 8 yıldır? Bu sektörün geleceğini planlamak için 1993'te beraber yola çıkmadık mı? O gün aldığımız kararlarla sektöre rekabette avantaj sağlayacak bir stratejik plan koymadık mı? Sayın Başkanın dediği gibi, 25-30 kişi bizlerden çok koptu. Belki hala onun ezikliğiyle bizlerle beraber olmak istemiyorlar, belki hala bu sektörde yan yana gelerek birlikte bir şey yapma konusunda açıkçası kendilerine ya güvenmiyorlar ya bizden çok daha öndeler. Belki de kara taşımacılığını bıraktılar. Benim bildiğim bir şey var, dünyada rekabet kara taşımacılığının üstündedir.''
LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.