Tavan fiyat, kaçakçılığı özendiriyor

Tavan fiyat, kaçakçılığı özendiriyor

Alkan, Enerji Üst Kurulu kararının, kaçak akaryakıt satışını özendirmekten başka bir işe yaramayacağını savundu. Tavan fiyatın yanı sıra taban...

Alkan, Enerji Üst Kurulu kararının, kaçak akaryakıt satışını özendirmekten başka bir işe yaramayacağını savundu. Tavan fiyatın yanı sıra taban fiyatın da uygulanması gerektiğini belirten Alkan, "Taban fiyat konulmayarak kaçak özendiriliyor. Devlet bayileri bu şekilde mağdur edeceğine akaryakıttan alınan vergileri düşürebilir." dedi.

Sheraton Otel'de basın toplantısı düzenleyen Alkan, uygulamanın, fiyatlara müdahale kararı olduğunu ifade ederek, "Bu karar, serbest rekabet ortamında fiyatlara müdahalenin getireceği tüm olumsuzlukları beraberinde getirecektir. İç ve özellikle dış yatırımcının bu karardan olumsuz etkilenmemesi mümkün değildir." ifadelerini kullandı. Fiyatların oluşmasında bayilerin hiçbir müdahalesi bulunmadığını anlatan PÜİS Başkanı, büyük bir haksızlık yapıldığını ifade etti. Bayilerin mevcut fiyatlarla zaten kâr edemediğini, kaçak akaryakıttan dolayı satışların da oldukça düşük olduğunu vurgulayan Alkan'ın verdiği bilgilere göre, akaryakıt dağıtıcılarının geniş bir coğrafyada kısıtlı sayıdaki ikmal noktaları ile akaryakıt istasyonları arasındaki mesafeler büyük farklılıklar gösteriyor. Örneğin İzmit rafinerisinin bulunduğu Kocaeli'ndeki mesafe gidiş-dönüş 10 ile 20 km arasında değişirken, ikmalini Trabzon deposundan yapan Iğdır'da bu mesafe gidiş-dönüş 1320 kilometreyi buluyor. Bugüne kadar, akaryakıt fiyatlarının tespiti sırasında bu farklı mesafeler için, farklı nakliye ücretleri tespit edildiğini ve bu miktarın kâr unsurunun dışında, masraf kalemi olarak bayilere verildiğini dile getiren Alkan, "Tavan fiyat kararında bu husus tamamen göz ardı edilerek ülkemizin her noktası için akaryakıt fiyatları eşit hale getirilmiştir. Böyle bir uygulamanın olabilmesi akıl dışıdır. Bu karar bayilerin ticari hayatına son vermek amacını güdüyor." görüşünü savundu. Bayilerin haksız kazanç peşinde olmadığını ifade eden Alkan, şöyle devam etti: "Ancak, yüzde 7-8 oranındaki brüt kârlarımızın net kâr olarak gösterilmesi kamuoyunda bazı tereddütlerin oluşmasına ve bayilerin abartılmış kârlar peşinde olduğu düşüncesini meydana getirdi. Bayinin elinde kalan net kâr yüzde 1 ile en fazla yüzde 2 arasındaydı. Çok yetersiz olan bu kârımız da bu talihsiz kararla elimizden alınmış oldu. Bu bayiye yapılan bir haksızlıktır. Bayilerimizden bize gelen ilk tepkiler, bu kâr oranlarıyla ayakta kalamayacakları yönündedir. Kesinlikle zarar edeceklerini, dolayısıyla ticari faaliyetlerine ara vermelerinin kaçınılmaz olduğunu söylüyorlar." Yurt genelindeki bayilerin, bugün Ankara'da toplanacağını hatırlatan Alkan, istasyon kapatma dahil başka kararların da bu toplantıda ele alınabileceğini bildirdi.

'Ben yaptım oldu' mantığı ile bir uygulamayı kabul edemeyeceklerini belirten Alkan, şunları aktardı: "Yapılır ise sonucuna da katlanılır. EPDK özerklik adı altında sıfır zannettiği sorumluluğunu da zırh olarak kullanarak yetkilerinin sonsuz olduğunu sanmamalıdır. Bayilerimize 'serbestsiniz, ne istiyorsanız yapınız' demek zorunda kalacağız." Kararın Enerji Bakanı Taner Yıldız tarafından düzeltileceğine inandıklarını kaydeden Alkan, aksi halde dava açacaklarını sözlerine ekledi. ANKARA ZAMAN

Benzin 2 kuruş daha ucuzladı

EPDK'nın akaryakıt dağıtım ve bayi satışlarına yönelik 'tavan fiyat' uygulaması kapsamında akaryakıt fiyatlarında yeniden indirime gidildi. Üst Kurul, 30 Haziran-1 Temmuz 2009 tarihlerinde geçerli olmak üzere, vergiler dahil akaryakıt dağıtım tavan fiyatını 95 oktan kurşunsuz benzin için litrede 2,89, motorinde 2,29, kırsal motorinde de 2,17 lira olarak belirledi. Bayi tavan fiyatı da 95 oktan kurşunsuz benzin için daha önce 3,05 olan litre fiyatını 3,03 lira, 2,49 olan motorinin litre fiyatını 2,46 lira, 2,35 olan kırsal motorinin litre fiyatı da 2,34 lira oldu.

Keşke promosyon vermeyip pompayı ucuzlatsaydık

Türkiye Akaryakıt Bayileri Petrol ve Gaz Şirketleri İşveren Sendikası (TABGİS) Başkanı Atıf Ketenci, EPDK'nın, çektiği sınırla kendileri için yapılması gereken en kötü senaryoyu yaptığını belirterek, "Halimize şükrediyorum. Daha kötüsü de olabilir." dedi. İstanbul'da düzenlenen toplantıda konuşan Ketenci, "Petrol fiyatları 100-140 dolara çıkarsa halimiz ne olur, onu düşünüyorum." ifadelerini kullandı. "Yüzde 3-4 promosyon dağıtmamız yerine, eğer pompaları ucuzlatmış olsaydık belki de bu başımıza gelmezdi. Keşke promosyon yapmasaydık." diye konuşan Ketenci, artık promosyon yapılamayacağını ifade etti. Ankara'da bugün bir toplantı yapacaklarını bildiren Ketenci, gerekiyorsa dava da açılacağını söyledi ve "İnşallah buna gerek kalmadan ilgililer bizi anlar." dedi. İSTANBUL ZAMAN

Altı aylık getiride

borsa lider, altın ikinci

fYılın ilk yarısında hisse senedi, yatırım fonu, altın, İngiliz Sterlini ile bono ve repo yatırımcısı kazanırken, dolar yatırımcıları tatminkâr bir getiri sağlayamadı. İlk 6 ay boyunca İMKB Ulusal-100 Endeksi 10.085,13 puan artarak 26.864,07 puandan 36.949,20 puana çıktı. Hisse senetlerinin ortalama değer artışı yüzde 37,54 oldu. 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı yüzde 10,12, cumhuriyet altınının fiyatı da yüzde 10,71 arttı. Dövizde ABD Doları'nın Türk Lirası karşısındaki 6 aylık kaybı yüzde 0,45 olarak gerçekleşirken, Euro'daki artış sadece 0,65 oldu. İngiliz Sterlini'nin artışı yüzde 11,95'e ulaşırken, İsviçre Frangı yüzde 2,42'lik kayıpla ilk 6 ayı tamamladı. Yatırım fonlarına katılma belgelerine yatırım yapanlar da ortalama yüzde 8,12 artış sağladı. A tipi fonlardaki ortalama artış yüzde 25,59'a ulaşırken, B tipi fonlardaki ortalama artış yüzde 6,15'te kaldı. EKONOMİ SERVİSİ

OECD: Türkiye'de vergi yüksek değil, dağılım adaletsiz

fTürkiye'de vergi yükünde son 10 yıllık dönemde fazla bir artış olmazken, vergilerin dağılımındaki dengesizlik dikkat çekiyor. Mahalli idare ve fon paylarını da içeren, ret ve iadelerin ise hariç tutulduğu vergi gelirleri sonrası hesaplanan vergi yükü 10 yıl önce yüzde 17,3 olarak gerçekleşmişti. 2000 yılında yüzde 19,3'e çıkan aynı oran, ekonomik krizin yaşandığı 2001'de yüzde 20,1'e ulaştı. Geçen yıl ise yüzde 17,7 olarak belirlendi. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'nın (OECD) hesapladığı vergi yükünde, üye ülkelerin ortalama rakamı yüzde 36,2 düzeylerinde bulunuyor. Bu oran Türkiye'de ise yüzde 32,3 olarak belirleniyor. Buna göre, Türkiye'de vergi yükü değil, vergi yükünün dağılımında dengesizlik görülüyor.

Belirli kesimler hemen hemen hiç vergi ödemezken, çok kazananlar da az vergi ödeyen mükellefler kategorisinde yer alıyor. 2008'e ait Gelir Vergisi beyannameleri de bunu teyit ediyor. Türkiye'de kuyumcular yılda ortalama 2 bin 118, ayakkabı imalatçıları bin 377 lira vergi ödüyor. Bu rakam otelcilerde 2 bin 471, avukatlarda 6 bin 825 lira olarak gerçekleşti. Diş hekimleri bin 737, sanatçılar da 7 bin 670 lira ortalama vergi ödüyor. Buna karşılık ücretlilerin üzerindeki mali yükler giderek artıyor. OECD'de ortalama yüzde 27,1, ABD'de yüzde 18,1 olan bir ücretli üstündeki vergi yükü ülkemizde yüzde 36,5'i buluyor.

ZAMAN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.