TREDER’in ‘ben bilirim, ama söylemem’ tavrı yanlış
Bugün itibariyle (27 Eylül) sektörde 35. yılını kutlayan TIRSAN’ın Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, Treyler Sanayicileri Derneği’nin (TREDER)...
Bugün itibariyle (27 Eylül) sektörde 35. yılını kutlayan TIRSAN’ın Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, Treyler Sanayicileri Derneği’nin (TREDER) hamaset edebiyatını bırakarak artık elini taşın altına sokması gerektiğini ifade etti.
TREDER, yine topun ağzında. Bizim de, artık laf üretmeyi bırakıp, iş üretmesini beklediğimiz; sektörü temsilin, Konya’dan ibaret olmadığının farkına varmasını temenni ettiğimiz kuruma bir eleştiri de sektörün duayen ismi Çetin Nuhoğlu’dan geldi.
Petrol ticareti yapan ve dünyada ‘7 Kızkardeş’ diye anılan akaryakıt devlerinden birine ait Türk yapımı silobasın patlaması belki bardağı taşıran son damla olabilir. Yalandan belge üretmenin öncelikle ülke imajına zarar vermeye başladığını vurgulayan Ö. Çetin Nuhoğlu, “Kimse kalite konusunda normları eğip bükerek çıkmasın. Hiç kimse hak etmediği değeri de kendisine yazmaya kalkmasın” diye eleştirdiği TREDER’e şu sözlerle yüklendi: “Rusya’da, Özbekistan’da, Kazakistan’da Türk malı dendiğinde ‘aman aman istemeyiz’ diyorlar. Yalandan belge üretmek ülke imajına zarar veriyor. Adamın silosu patladı. TREDER’in ‘Ben bilirim, kim yapar ama söylemem’ tavrı o kurumu hiçbir yere götürmez. Bu söylemin merdiven altı ile mücadeleyle hiçbir ilgisi yok. TREDER bir meslek örgütüdür ve standartları belirlemesi gerekir. Sonra da o standartlara üye olanları alır; olmayanları açıkça ifşa eder. En önemlisi standartların da arkasında durur.”
TÜV DE ‘BUNU ALIRSAN ÖLMEZSİN’ MESAJIYLA DOĞDU
Meslek örgütlerinin standartlara sahip çıkmaları gerektiğinin altını bir kez daha çizen Nuhoğlu, standartların, meslek örgütlerinin koruması altında olduğunu ifade ederek, sözlerini TÜV’ün kuruluş öyküsünü anımsatarak noktaladı: “Buhar kazanları ilk çıktığında, evlerde kullanıldı. Daha sonra çatlayıp patladılar ve ölenler oldu. Devlet, kazan üreticilerini biraraya getirerek, 'hepinizi suçluyorum ve bu tip bir ürünü üretmenize müsaade etmiyorum’ dedi. Sektörde kötü bir imaj oluşunca da, tüm buhar kazancıları biraraya geldi ve TÜV’ü kurdu. Bunun üzerine ‘şu standartlarda buhar kazanı üretmemiz gerek’ kararı alındı. Ardından da, ‘Üretimin arkasına TÜV mührü basıyorum. Bir şey olursa sorumlusu benim’ taahhüdü verildi. O gün tüketiciye ‘bunu alırsan ölmezsin’ mesajı iletildi. TREDER de, sorumlu bir örgütse, çıkar ‘Benim üyemin ürünü Avrupa’da patlıyor, çatlıyorsa, bunun sorumlusu benim’ der.”
Selçuk ONUR - LOJİPORT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.