
Selçuk Onur
Borusan Lojistik’in başına geldi, size de çıkabilir
Bugün, Türkiye'nin dev şirketlerinden Borusan Lojistik’in 7 milyon euroluk zarara uğratıldığını, olay mahkeme kayıtlarına düşünce öğrendik.
Yaşananları özetle anımsayalım: Azure Dış Ticaret isimli firma ile taşımacılık anlaşması yapan Borusan Lojistik, taşıma işini alt taşeronu Kuzey Yıldız Taşımacılık şirketine vermiş. Borusan, bu iş için 16.4 milyon euro ödeme yapmış. Azure Dış Ticaret’ten aldığı ilk çeklerin karşılıksız çıkması üzerine de suç duyurusunda bulunmuştu. İddianamede, şirket yetkililerinin de bu olayda parmağı olduğunun altı çiziliyor.
Öncelikle sektördeki kaynaklarımdan aldığım duyumlar, olayın biraz daha farklı olduğunu ortaya koyuyor.
Borusan Lojistik, aslında Azure firması ile daha en başından olmayacak bir taşıma işine girmiş. Azure, Türkiye’de çok önemli bir inşaat şirketimizin işini yapıyor ancak kaynak sıkıntısı var. Azure, taşıma için kullandığı araçları piyasadaki çeşitli firmalardan alıyor ve nakliyecilere Borusan’a fatura kestiriyor. Nakliyeciler de, Borusan’a navlun ödüyor. Borusan da, nakliyeciye ne ödediyse üzerine bir miktar kâr koyup Azure’ye fatura kesiyordu.
Yani Borusan Lojistik, burada finansör gibi çalışıp bu durumdan para kazanmak yoluna gitti. Azure de, söz konusu inşaat firmasından navlunları aldı ve ödemedi. Çünkü, yine yurt dışında yaptığı bir projede zarara uğradığı, bu parayı da orada yaşadığı kayıpları kapatmakta kullandığı söyleniyor.
BORUSAN TEK DEĞİL, SIRADA BAŞKALARI DA VAR
Duyum aldığım kaynaklarım, Borusan Lojistik’in başına gelenin yalnızca bir firmayla sınırlı kalmayacağını da söylüyor. Türkiye’de konuşlanmış yabancı kökenli bir lojistik firması da, 1 milyon Euro’nun üzerindeki alacağını tahsil edebilmek için uğraş veriyormuş.
Özellikle büyük ölçekli taşıma firmalarının iş yapış şekillerini planlarken, çok daha dikkatli olması gerekiyor. Türkmenistan, Irak, Suriye gibi iş yapış riski yüksek ülkelerde navlunlar çok cazip olabiliyor. Lojistik firmalarımız da, bu durumu daha da kazançlı hale getirmek için çalışanlarına, zor ve içinden çıkılamaz hedefler verebiliyor, çalışanlar da hedeflere ulaşmak için yanlışlar yapabiliyor. Ardından kısa bir süre gelen tatlı karlar, yerini kaosa bırakabiliyor. Herkesin çok dikkatli olması lazım.
VADELİ ÇEK GARABETİ
Son söz olarak, yeri gelmişken “vadeli çek” denen ucube sistemi de ele almak lazım. Tabi öncelikle denizyolu ve havayoluyla lojistikte çek-senedin esamesi okunmazken, karayoluyla yapılan taşımalarda niçin hâlâ çek-senet kullanılabildiğinin de bir açıklamasını taşımacılığın çatı örgütlerinden beklemek gerekir.
Çek, ülkemizde yoğun olarak kullanılan bir kambiyo senedidir. Uygulamada da çoğunlukla ileri tarihli düzenlenir. Buradaki amaç çekin üzerindeki düzenleme tarihine kadar çekin tahsilini engellemektir. Bu açıdan çekler çoğu zaman ödeme aracı olarak değil, kredi aracıdır denilebilir. Türk ekonomisinin kırılganlığının her geçen gün çok daha fazla arttığı ülkemizde Ticaret Bakanlığı’nın da konuya bir çözüm getireceğine inanmak istiyorum.
https://www.lojiport.com/flas-borusan-lojistiki-7-milyon-euro-dolandirmislar-109179h.htm
Saygılarımla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
DURUMDAN VAZİFE Mİ ÇIKARILDI?
Yanıtla (0) (0)Yukarıda yer alan ve 21 bin civarında okunan bu yazı asla Borusan Lojistik’in kurumsal kimliğine halel getirebilmek amacıyla yazılmamıştır. Borusan Lojistik’in başına gelen talihsiz durumu diğer kurumlarımız da yaşamasın diye uyarı amaçlıdır. Çünkü, biz “aynı tavanın balıkları” olduğumuz gerçeğini iyi biliriz. Borusan’ın ayağına batan diken bizim de canımızı yakar.
Borusan Lojistik üst yönetimini tenzih ediyorum ama sanki bu yazıyı okuyan ve durumdan vazife çıkaran birileri bizi aforoz etmiş gibi gözüküyor. Çünkü, bir Borusan Lojistik banneri hazırlanmış ve Türkiye’nin en eski ikinci lojistik haber sitesi ve ratingte en yüksek sıralamada olan LOJİPORT bypass edilmiştir. Oysa herkesin bildiği gibi reklamın amacı geniş kitlelere ulaşabilmektir.
Bu duruma neden olanları kınıyor, bizim Borusan Lojistik kurumuna bakışımızda hiçbir değişiklik olmadığını yine her haberini yayınlayacağımızı, her etkinliğini takip edeceğimizi, kısaca asla gönül koymayacağımızı bildirmek istiyorum.
Eskiden sadece SÖZ vardı...
Yanıtla (0) (0)Yaşanan olaylar ardından söz yerini Senet diye bir ticari enstrümana bıraktı. Zaman içerisinde senetin de itibar kaybettiğini gördük. Çek kullanmaya başladık. Şimdi Çek üzerinde oyunlar oynayarak itibarını zedeliyorlar ancak şurası bir gerçek ki yerine kullanabileceğimiz tek enstrüman kalıyor bu da Nakit para. Bu şu demek oluyor büyük daha büyüyecek küçük ise yok olacak. Eline gelen imkanları değerlendiremeyecek.