Denetleme mi değerlendirme mi

Denizcilik eğitimi veren tüm okul ve kursları denetlemek amacıyla kurulan Denizcilik Eğitimi Denetleme Kurulu?nun (DEDK), Yüksek Öğretim Kurumu?nun (YÖK) itirazıyla, YÖK?e bağlı okulları denetleyememesi, mezun olacak öğrencileri mağdur edecek.

Hükümet ile Yüksek Öğretim Kurumu arasında gerginlik olduğu bir gerçek ve bu gerginlik zaman zaman bazı kamu kurumlarıyla YÖK?ün karşı karşıya gelmesine neden oluyor. Bazı görüşler Denizcilik Müsteşarlığı ile YÖK arasında son günlerde yaşanan anlaşmazlığın da, hükümet ile YÖK arasındaki siyasi gerginliğin yansımasından kaynaklandığı yönünde. Bu anlaşmazlıkta YÖK?ü haklı gören sektör temsilcileri, sıkıntının başlama noktasının tercüme hatasından kaynaklandığını ve Denizcilik Eğitimi Denetleme Kurulu?nun yanlış yapılandığını düşünüyor. YÖK?e bağlı denizcilik eğitimi veren fakülte ve yüksek okullarından mezun olacak öğrencileri mağdur edecek bu sorunun çözüm noktası ise Denizcilik Müsteşarlığı ile YÖK.

İTÜ Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. S.Aydın Şalcı:

Müsteşarlık YÖK?ten görüş almalıydı

İTÜ Denizcilik Fakültesi?nin de diğer üniversite ve yüksek okullar gibi Yüksek Öğretim Kurumu?na bağlı olması nedeniyle bu okulları sadece YÖK?ün veya tayin ettiği bir kuruluşun denetleyebileceğini hatırlatan Dekan Şalcı, İMO ve STCW gereği böyle bir denetleme kurulunun kurulması gerekliliğinin inkar edilemeyeceğini belirterek şunları söyledi; ?Kurulum aşamasında YÖK?ten görüş alınması gerekiyordu, kanaatimce YÖK?ün bundan sonradan haberi oldu. Denizcilik Eğitimini Denetleme Kurulu aslında değerlendirme kurulu olması gerekiyor. İngilizce?de ?evaluation? yani değerlendirme olması gerekirken, tercüme hatasıyla çıkan kanunda denetleme kurulu olarak çıkarıldı, problemin başlangıç noktası buna dayanıyor. Ortaya çıkan bu durum İTÜ veya fakültemizden kaynaklanmıyor. Biz iyi niyetimizi göstermek için Müsteşarlığın isteği üzerine oluşan kurulda eleman da görevlendirdik. Ancak ortaya çıkan durumdan dolayı elemanların istifasını Müsteşarlığa gönderdik. Ayrıca bizden istedikleri elemanlar araştırma görevlisi statüsündeydi.  Bildiğiniz gibi üniversitelerde araştırma görevlilerinin ders verme yetkisi bile yoktur. Bir profesörün dersine girip denetleme yapmaları mümkün değil, bu saçma olur.? Müsteşarlığın, okullarda verilen eğitimden ziyade STCW?nin öngördüğü ekipman ve laboratuar yeterliliği denetlemesinde bulunduğunu iddia ettiğini hatırlatmamız üzerine Prof. Dr. Şalcı şöyle devam etti: ?Bunun bu şekilde olduğunu açıkça YÖK?e anlatmak gerekirdi. YÖK?ün bizim üzerimizdeki inisiyatifini Müsteşarlık sahiplenemez. Deniz Harp Okulu?nda denetimleri Deniz Kuvvetleri?nden bir heyetin yaptığını ve denetim raporunu Müsteşarlığa gönderdiğini biliyoruz. Aynı şekilde YÖK sistemi içindeki üniversitelerde neden bu yol uygulanmıyor? Denizcilik eğitimi alan öğrencilerin mağduriyeti söz konusu. YÖK? bizden bilgi istemesi üzerine İTÜ rektörlüğü gerekli yazıyı gönderdi. Diğer okulların da gönderdiğini düşünüyorum. Sanırım bu sorun YÖK ile Denizcilik Müsteşarlığı arasında çözülmesi gerekiyor. Ayrıca IMO?nun prosedüre göre yapılacak bu denetimi kimin yaptığıyla ilgileneceğini pek sanmıyorum.?

DEDK Başkanı Cemalettin Şevli:

Öğrencilerimiz mağdur olacak

DEDK?nun gemilerde çalışmak için gerekli olan ehliyet ve sertifikaların yeterli ekipman ile yapılması için denetim yaptığını söyleyen Şevli, üniversitelerin eğitimini veya öğretim görevlilerini denetlemek gibi bir amaçlarının olmadığını vurguladı. Şevli şöyle devam etti: ?Denizcilik eğitimi veren tüm okul ve kursları denetlemekle görevli Denizcilik Eğitimi Denetleme Kurulu (DEDK), YÖK?ün DEDK?nin işlevleriyle ilgili itirazı üzerine yürütmeyi durdurma kararı yüzünden YÖK e bağlı okulların denetlenmesine ara vermiş bulunuyor. Bu o kadar ciddi bir durum ki, zaten zabitan ihtiyacı olan bir ülkede yüksek eğitim veren okullardan mezun olan öğrenciler gemilerde çalışamayacak. Uluslararası sözleşmeler ve bu doğrultuda yayımlanan yasa ve yönetmelikler gereği DEDK  tarafından denetlenemeyen okullardan mezun olamayan öğrenciler, gemiadamı belgesi almak için başvuruda dahi bulunamıyor.? 

İTÜ DEFAMED Başkanı Kapt. Atilla Kocataş:

DEDK anayasaya aykırı

Mezun öğrencilerin mağdur duruma gelmemesi için İTÜ Rektörlüğüyle görüştüklerini ve Rektörlüğün gerekli yazıyı göndererek YÖK?ün STCW konvansiyonuna göre fakülteyi denetlemesini istediklerini söyleyen Kocataş,. ?Bu konuda bir sıkıntı yok. YÖK, gelip denetleyip görüşünü Müsteşarlığa bildirecek ve Müsteşarlık da raporu IMO?ya iletecek. Anayasanın 131. maddesine göre YÖK?ün bünyesinde bu tip denetlemeler.  Denetleme kurulunun içinde Müsteşarlıktan  bir uzman alınabilir ama bu kurul İdareden bağımsız olmalıdır. Bir sıkıntı vardı ama bunun Müsteşarlık ile YÖK?ün koordinasyonla çözüleceğine inanıyorum. Müsteşarlık bugün bunu denetleyebilir, uzman arkadaşlar var ama ileride hangi hükümetin teşkilatıyla görev yapacağı belli değil.bu açıdan ileride sıkıntı doğurabilir. Bunun en doğru yolu yetkili organlarınca denetlenmesidir? diye konuştu.

GEMİMO Başkanı Feramuz Aşkın:

DEDK, İdare?den bağımsız olmalı

DEDK?nin kuruluş aşamasında yanlışlıkların olduğunu dile getiren Aşkın, ?Bu kurul idareden bağımsız olmak zorunda. Ehliyeti alan her mühendis  benim üyem ama kurulda odamızı temsil eden kimse yok. Değerlendirme kurulu, odalar ve sivil toplum örgütlerinden oluşabilirdi. Ayrıca bir tercüme hatası da söz konusu. Denetleme kurulu değil de, değerlendirme kurulu olması gerekiyordu. Çok fazla büyütülecek bir konu değil. YÖK ile Denizcilik Müsteşarlığı?nın bir araya gelerek alacağı bir kararla rahatlıkla çözülebilir. Bu değerlendirmeyi YÖK kendi bünyesinde de yapabilir.

Murat ERDOĞAN ? DÜNYA / PERŞEMBE ROTASI