Denizin Oskarları ve kem gözler

26 Haziran 2009 Cuma günü güzel insanların güzel şehri İzmir, muhteşem bir etkinliğe evsahipliği yaptı. Türk denizciliğinin bayramına 5 gün kala, denizciler adına düzenlenen en saygın ödül organizasyonun meyvesi ALTIN ÇIPA’lar 4. kez sahiplerini buldu. Önce başlıktaki ‘Oskar’ yakıştırmasının Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım’a ait olduğunu vurgulamalıyım. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, organizasyonumuzu şereflendiren Ulaştırma Bakanı Yıldırım, geceyi başından sonuna kadar takip etti. Konuşma sırası kendisine geldiğinde de ALTIN ÇIPA Ödül Töreni’nin her yıl üstüne koyarak büyüdüğünü, adeta Türk denizciliğinin Oskarlarına dönüştüğünü belirtti. ART NİYETLİLER 1 Buraya kadar hep güzellikleri anlattık. Bir de hazım sorunu çekenlerden bahsetmek gerekir. Önce, mesleği denizci olan ama kalemini de sevk ve idare ettiği gemiler kadar iyi kullanan ağabeyimizle başlayalım. Bu ağabeyimiz, periyodik aralıklarla yaptığı gibi yine ALTIN ÇIPA’ya yer vermiş kendisine ayrılan iki sayfanın birinde... Yanlış anlamayın yazı yergi değil övgü dolu. Ancak, yine birkaç ay önce yaptığı ve bizim de naçizane unutkanlığını anımsattığımız yanlışlığı tekrarlamış kaptan yazarımız. Ona göre, ALTIN ÇIPA tek kişinin organize ettiği mükemmel bir organizasyon. Türkiye’nin Financial Times’ı ve ulusal basında ekonomi sayfalarının doğuş gerekçesi olan 28 yaşındaki DÜNYA Gazetesi’nden tek satır yok. Sayın Binali Yıldırım’ın Oskar tabirini kullandığı organizasyonun bütün aşamalarını tek bir kişi yapıyor kaptan yazarımıza göre... Yaklaşık 25 yıldır DÜNYA’da çalışıyorum. Kalem namusu olan, değerli bir gazeteciydi DÜNYA’ yı kuran Nezih Demirkent. ‘Kalemini kır, ama sakın satma’ diyen Sedat Simavi’nin amiral gemisi Hürriyet’i yönetmişti uzun yıllar boyunca. Rahmetli ağabeyimizin özellikle gazetecilik etiğini anlattığı Sayfa Sayfa Gazetecilik, Medya Medya ve Salı Yazıları’nda hislerle duyguların karıştırılmaması gerektiği öğretilirdi hep. 1930 yılında doğan Merhum Demirkent ile aynı yaşlarda olan kaptan yazarımız da, vefatını takip eden birkaç yıl dahil, uzun yıllar Nezih Bey’in DÜNYA’sında görev almıştı. Ayrılma nedenini bilemeyiz. Bizi de hiç ilgilendirmiyor. Ancak, yıllarca DÜNYA’dan kazandıklarıyla dünyalığını artıran birisi olarak, ‘vefa’nın İstanbul’un bir semtinden başka anlamı da olduğunu bilmesi gerekirdi diye düşünüyorum. Herhalde yazılar, hiç araştırma yapmadan Bodrum’dan kotarılıyorsa sonuç da böyle oluyor...  Dev bir organizasyonu bile tek bir kişinin yapabileceğine inanıyor insan. Tabi bunun bir başka açıklaması da olabilir: Yaşa bağlı unutkanlık... ART NİYETLİLER 2 Şimdi de diğer bir kaptanı anlatacağım sizlere. Bu kaptanın yukardakinden oldukça farklılıkları var. Öncelikle ilk kaptanımızın yarı yaşında, yani genç ve yakışıklı. Yalnız, önemli bir fark var ki, gemileri yönetebilmenin yazı yazmaya da yettiğini düşünüyor. Böyle düşündüğü için de; Şark kurnazlığıyla, bin satırdan bir satır koparıp üzerine yazı bina edebiliyor. Bunu da, ‘bakın o da benimle aynı görüşte’ şeklinde vererek taraftar toplamaya çalışıyor. Kişilere duyduğu hırs, öyle kör etmiş ki gözünü; haksızlık yaptığını aklına dahi getirmiyor. Hatta, yine o inanılmaz kini yüzünden, artık uluslararası bir kimlik kazanan ALTIN ÇIPA organizasyonunu yerden yere vurup, sözüm ona ihbar mektupları göndermekten çekinmiyor. Ancak, yapılan o kadar doğru ve tertemiz bir iş ki; bütün bunlar Türkiye’nin taşıma modlarından sorumlu amirinin “ALTIN ÇIPA Denizcilik Oskarlarına dönüştü” demesini engelleyemiyor. DENİZ TİCARET ODASI’NDAN ASİL ADIM Kılavuzu hırs olan bu kaptanımızın Türkiye’nin imajına zarar verecek hamlesine en anlamlı karşılık, denizciliğimizin çatı örgütü İMEAK DTO’dan geldi. Bir bildiri hazırlayan DTO, ALTIN ÇIPA organizasyonunu düzenleyen kuruluşlara haksızlık yapıldığını; etkinliğin Türkiye’nin en büyük sektörel çatı örgütlerinden olan DTO ve TC Ulaştırma Bakanlığı tarafından desteklendiğini ifade ettiler bildiride. Ve o yazıyı başta IMO Genel Sekreteri Eftimios Mitropoulos olmak üzere dünya denizciliğindeki tüm çatı örgütlerine isim isim gönderdiler. Kişisel hırs adına saldırılan ALTIN ÇIPA’ya açılan, bu kurumsal kalkanı kutluyorum. Hırs ve kıskançlık Hıristiyanlıkta 7 ölümcül günahtan ikisini temsil eder. Ancak, bu iki melanet hangi din ya da ırktan olurlarsa olsunlar, sonunda sadece çıkış kaynağına zarar verir.  

Bu yazı toplam 1535 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.