Geçtiğimiz günlerde Türkiye bir kamyoncu eylemine sahne oldu. Ağır tonajlı araçların belirli saatlerde Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçme zorunluluğu, taşıdıkları ürünün sebze-meyve olması ve beklemelerin ürüne zarar vermesi nedeniyle sürücüler, pazara ulaşamama tepkilerini kontak kapatarak gösterdiler. 4 gün süren kontak kapatma eylemiyle Antalya’dan İstanbul’a meyve-sebze nakliyesini durduran kamyoncular, araçlarını hal içinde bulunan alana park edip kahvehanelerin yolunu tuttu. İskambil oynayıp çay içen, sohbet eden kamyoncular, lehte bir karar çıkmaması halinde eylemi yineleyecekleri tehdidinde de bulundular. Eylemin İstanbul’daki arz-talep dengesini bozduğu bir gerçek. Çünkü, pazara geç ulaşan ürünleri bir de soğuk havanın vurması fiyatlara tavan yaptırdı. Yıllardır UND’den de böyle radikal eylemler bekleyen bazı nakliyeci dostlarım, sebze meyve taşıyan kamyoncuların bu karşı çıkışını ayakta alkışladılar. Çünkü, uluslararası taşımacılar da, yürüme yasağından oldukça rahatsızlar ve bunu her platformda dile getiriyorlar. Benim niyetim ise eylemden çok, farklı bir noktaya dikkat çekmek. GIDA VE İLACA YÜRÜME YASAĞI OLMAMALI Sebze meyve çabuk bozulabilen ürünler arasına giriyor. Sadece sebze meyve değil, tüm gıda ve ilaç taşıyan ve "gecikmesi halinde niteliğini veya ticari ömrünü" yitirecek ürün taşıyan araçlar için bu yasak olmamalıdır. Bu taşımayı yapan araçların frigofrik olması halinde seyir yasağına tabi olmaması (sürücüyle ilgili kısıtlar hariç)  tüm AB ülkelerinde uygulanan bir durumdur. Örneğin; Londra'da veya Berlin’de günün en hareketli zamanında şehir merkezinde bu dağıtımı yapan araçları görebilirsiniz. Avrupa Birliği ülkeleri başkentlerinin trafik durumu İstanbul'dan farklı olmadığı gibi bazı özel yollarda; tüneller, otoyollar, otopark ve feribotlarda da frigofrik araçlara öncelik verilir. Sebze ve meyvenin frigofrik araçla taşınması; ürünlerin nefasetini kaybetmeden pazara sunulmasının yanında uygun şartlarda taşınmamasından kaynaklanan kayıpların azalmasına sebep olacak ve firelerin azalması ekonomiye katkı sağlayacaktır. Eylemcilerin hemen hemen tamamının sahip olduğu açık kamyonlar ise bu taşımaya uygun değildir. Kış mevsiminde Antalya’dan gelen narenciye soğuktan donacaktır. Yani sözün özü, yasağa karşı eylem doğru ama taşımanın şekli yanlıştır. Saygılarımla.