Dr. Güntürk Üstün
Gözde Bir Demiryolu Kuruluşunun Örnek “CEO”su
Sadece Avrupa’nın değil, tüm yeryüzündeki yolcu ve yük taşımacısı demiryolu kuruluşlarının en önde gelenlerinden, en sözü geçenlerinden biridir genelde “DB” popüler kısaltmasıyla bilinen “Deutsche Bahn [Deutsche Bahn AG]. Bu satırları okuyan önemli bir kısmınızın hemen doğru tahmin edebileceği üzere “DB”, Almanya (ya da resmi adıyla Almanya Federal Cumhuriyeti)’nın ulusal demiryolu şirketidir. Merkezi Berlin kentindeki anonim şirketin sermayesinin tamamı Alman hükümetine aittir. Şirket 1 Ocak 1994 tarihinde, eski Federal Almanya (Batı Almanya) Cumhuriyeti’nin devlet demiryolları idaresi “Deutsche Bundesbahn/DB” ile eski Demokratik Almanya (Doğu Almanya) Cumhuriyeti’nin devlet demiryolları idaresi “Deutsche Reichsbahn/DR”nin birleşmesinden doğmuştur. Şirket, işlettiği günlük yolcu-yük treni sayısı, çalıştırdığı personel miktarı, çeken ve çekilen demiryolu taşıtı parkının hacmi, yıllık taşıdığı yolcu ve yük miktarı ve de genel kâr açısından günümüzde Avrupa’nın en büyük demiryolu kuruluşu olup, hat uzunluğu açısından ise Avrupa’da, devlete ait Rusya Demiryolları (RZD) idaresinin ardından ikinci sıradadır. “DB” ticari arenada, ulusal kökenlerine daha az vurgu yapmak amacıyla kurulmasını takiben, “Die Bahn (Tren)” sloganını benimsemiştir. 1991 senesinden bu yana “Intercity-Express (ICE)” adı verilmiş Yüksek Hızlı Tren (YHT) servislerine de sahip olan “DB”nin bünyesinde farklı alanlarda faaliyet gösteren şu 5 ana yan şirket yer almaktadır:
● DB Netz: Alman demiryolu ağının yönetiminden sorumludur;
● DB Station & Service: Yolcu istasyonlarının yönetiminden sorumludur;
● DB Fernverkehr: Anahatlardaki yolcu taşımacılığından sorumludur;
● DB Regio: Yerel ve bölgesel düzeydeki yolcu taşımacılığından sorumludur;
● DB Cargo: Marşandiz ve lojistik faaliyetlerinden sorumludur.
Yaklaşık 200.000’i Almanya’da, geri kalanı çeşitli dünya ülkelerinde görev yapan toplam 300.000’i aşkın personele sahip bu Alman demiryolu devinin yönetim kadrosunun en tepesindeki isim ise Dr. Richard Lutz ve ben bugün sizlere özet biçimde onun hayatından kesitler aktarmaya çalışacağım.
55 yaşında, evli ve 3 yetişkin oğul babası olan Richard Lutz, 22 Mart 2017 tarihinden bu yana “Deutsche Bahn AG” genel müdürü (icra kurulu başkanı) görevini yürütmekte. 6 Mayıs 1964’te, o zamanki adıyla Federal Almanya Cumhuriyeti’nin Kaiserslautern kentinin yakınlarındaki Landstuhl kasabasında demiryolcu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Annesi, Alman Devlet Demiryollarında sekreter olarak çalışırken, babası da aynı kuruma ait bir bakım-onarım atölyesinde görev yapıyormuş. Amcalarından biri buharlı lokomotifler döneminde ateşçi olarak çalışmış. Bir kuzeni ise halen Alman bölgesel yolcu treni ağında makinist. Bay Lutz ise kariyerine önce Kaiserslautern Üniversitesi İşletme Fakültesini 1989’da bitirip, aynı bölümde bir süre araştırma görevlisi unvanıyla çalışarak başladı. Daha sonra 1994 yılında şu anda “1 numarası” olduğu “DB”nin finans departmanında demiryolculuğa ilk adımını attı. Meslek yaşamının başlarında, bitirdiği fakültede 1998 senesinde doktorasını da tamamlayan Richard Lutz, demiryolculuk kariyerine adım attığı o yıllarda hem bir eş hem de bir baba idi aynı zamanda. İlerleyen yıllarda finans ve denetleme bölümündeki çeşitli lider pozisyonların yanı sıra stratejik proje yönetimi deneyimi de edinen Bay Lutz’un kariyeri 2003 senesinde “DB”nin grup denetleme başkanlığına getirilmesiyle birden ivme kazandı. Bunu 2010 yılında genel müdürlüğün finans ve denetleme kuruluna atanması izledi. Uysal ve uyumlu karakteri ona şirketin üst kademelerinde hayli değerli dostluklar kazandırdı ve deyim yerindeyse bugünkü görevine o deneyimli dost “DB” beyinleri tarafından evre evre hazırlandı.
Genel müdürlük koltuğuna oturduktan sonra, ekipdaşlarıyla beraber kendini “DB”nin ünlü “Güçlü Demiryolu” stratejisinin sürekliliğine adadı. Artık hedefi devlet sermayeli demiryolu şirketini yalnızca Almanya ve Avrupa’da değil, gezegen düzeyinde daha sağlam, güçlü, modern ve saygın bir konuma yükseltmekti. Özellikle, Almanya ve bütün Avrupa’da süratle yaygınlaşan “Flixbus” otobüs ağı ve “Flixtrain” yolcu treni rekabetiyle birlikte kısa mesafelerde düşük bilet ücretli seferler düzenleyen havayolu şirketlerine karşı yenilikçi ve olumlu sonuç elde ettirici fikirler arayışından ödün vermemekte kesin kararlıydı. Diğer bir deyişle kendisinin, hemen her Alman vatandaşının örneğin Frankfurt’tan Paris’e ya da Milano’ya giderken treni ama Dublin’e giderken de uçağı tercih edebileceği bir “DB” taşımacılık sistemi kurmanın peşinden koştuğu söylenebilir.
Bay Lutz gerek “DB” gerekse de Alman ulaştırma çevrelerinde “sağlam ve nazik karakterli” bir yönetici olarak tanınıyor ve büyük saygı görüyor. Hem meslektaşları hem de tarafsız gözlemcilerce sıklıkla “kendinden öncekilere göre ‘DB’yi en iyi tanıyan genel müdür” şeklinde tanımlanması boşuna değil! Çünkü genelde her iş günü sabah saat 6’da makamında çalışmaya başlayan “işine düşkün” ancak “işkoliklikten uzak” Bay Lutz, 1970’li yıllardan beri tutkuyla bağlandığı satranç oyunundaki gibi mesleksel hamlelerini acele etmeden fakat gereksiz zaman kaybına da kapılmadan atmakta tam bir “uluslararası büyük usta” konumunda! Satrançta, Alman gençler şampiyonasında 2’inciliğe dek yükselmiş ve halen de boş vakitlerinin önemli bir bölümünü satranca ayırıyor. “Kralların Oyunu” ile öylesine içli dışlı ki, 2013 senesinde tarihi ve aktif durumdaki Potsdam Garında (Potsdam Hauptbahnhof) eski dünya satranç şampiyonu Rus vatandaşı Anatoly Karpov ile birlikte bir satranç turnuvası bile düzenlemiş. Onun yönetim biçiminde ne öfkenin yakıcı buharı ne de belirsizliğin soğuk sisi mevcut! Eşi ve çocuklarıyla daima sade bir yaşamı olmuş ve sayısı kabarık dostlarının çoğunluğunu, aralarında bir “DB” makinistinin de bulunduğu, “sıradan insanlar” oluşturmakta.
Hiç kuşku yok ki Richard Lutz kendine, “DB”dekinden daha az riskli ve daha kazançlı bir iş de bulabilirdi. Bununla birlikte o, kariyerine gelişimini tamamlamış ve yerinde saymaktan hoşnut, oturaklı bir şirkette başlamak yerine, gelişmeye ve farklı doruklara tırmanmaya istekli, mücadeleci ve dinamik bir kurumda başlamayı tercih edenlerdi ve aradığı ideal fırsata da, 1994’te “Deutsche Bahn AG” kurulduğunda kavuştu. Böylece belki de bir miktar genlerine işlemiş demiryolculuk mesleği onu, çelik ağlardan dokunma şık bir koyu takım elbiseler dizisi giymeye çekivermişti.
Genç görünümü, dökülmemiş ve henüz ak düşmemiş saçları, kayıtsız gülüşüyle kusursuz duruşu onu izleyenlerde, orta yaşlı bir genel müdürden çok, daha gençliğin peronlarında gezinmeyi sürdüren tecrübeli bir iş adamı algısı uyandırıyor. En temkinli demiryolu uzmanlarına göre bile, aynı serinkanlılıkla esnek kararlılığını korursa, rahatlıkla 70 yaşına dek “DB”nin başında kalabileceğine mutlak gözüyle bakılan Bay Lutz, geçtiğimiz eylül ayı sonlarında Alman hükümetinin aldığı; iklimi korumaya yönelik, demiryolu ulaşımını destekleyici, öncü bir “çevreci” karar çerçevesinde yönettiği kurumun milyarlarca Euro’ya varacak sürekli bir destek alacağı haberiyle makam koltuğunu âdeta iyice sağlamlaştırdı denilebilir. 25 milyar Euro’ya yakın borç yükü bulunan “DB”nin söz konusu devlet yardımıyla ciddi biçimde rahat bir soluk alabileceği gerçeği karşısında Richard Lutz, sürprizle karışık büyük sevincini basından gizlemedi ve bu yardım sayesinde 2030 senesine kadar yönettiği kuruluşun çözüm odaklı önemli adımlar atacağı yorumunu yaptı. Gerçekten de, federal hükümetten gelen bu beklenmedik mali destek onun özellikle şirketin bölgesel yolcu treni ve marşandiz trafiğindeki kronikleşme sınırına yaklaşan sorunlarını gidermede epey işine yarayacak!
Kendisi ve yönettiği demiryolu kuruluşu hakkındaki bu köşe yazımı hiç okuyamayacak olsa da, Bay Lutz’a “DB”deki başarılı, örnek kariyerinde süreklilik ve kolaylıklar dilerken, aynı miktarlarda olmasa da benzer mali desteklerin, bir raysever şair-yazar sıfatıyla, ulusal demiryolculuğumuzun devamlı geliştirilmesi adına gelecek zamanlarda “TCDD” ve “TCDD Taşımacılık A.Ş.” için de gerçekleşebilmesini temenni ediyorum.
Verimli günler ve gelecek pazar yine bu sütunda görüşmek üzere.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.