HAYDARPAŞA YANGINI PLANLI MI?

İstanbul’a Anadolu’dan giriş kapısı yandı dün. Vapurla karşıdan karşıya geçerken gördüğünüz ‘soğuk’ renkli ‘sıcak’ bina karalara büründü bir Pazar günü. Son yıllarda moda sözcük olan ‘kent silûeti’ bir darbe daha yedi. İhmal mi sabotaj mı? Sabotaj, çeşitli yöntemlerle yapılabilecek bir eylem türüdür. Elinize benzin dolu bidonu alıp, ardından da kibriti çakabileceğiniz gibi; kayıtsız kalarak, önlem almayarak, görmeyerek de sabotaj yapabilirsiniz. Avrupa’da ikametgâh olarak kullanılan birçok mekan eski binalardan oluşur. Örneğin, Londra’da 150-200 yıllık binalarda oturur insanlar… Yaşadıkları pırıl pırıl görünümlü ve estetik özelliklerle donatılmış evlerinde hiç de modern binalara öykünmez İngilizler. Bizce kesin sabotaj, neden mi? Hafızanızı zorlayarak tarihi bina yangınlarını bir kez daha düşünün! Genellikle restorasyon aşamasında yitirmişizdir güzelim değerlerimizi… Özellikle restorasyon esnasında yoğun önlemler alma şartı vardır. Ahşap çatılarda alevli aletler kullanılmamalı, kullanılacaksa da her işçinin yanında mutlaka bir yangın söndürme aparatı bulunmalıdır. Bu basit önlemleri almadıysanız resmi açıklamalar ‘ihmal’ ya da ‘kaza’ da olsa eylemin adı sabotajdır. Altı gar, üstü otel mi olacak? Bu somut gerçeklerden yola çıkarak, yine şeytanın avukatlığını yapmak mümkün. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, 2009 yılının Aralık ayında 1/5000 ölçekli Haydarpaşa Garı, Liman ve Geri Sahası ile Kadıköy Meydan ve Çevresi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı’nı oy çokluğuyla kabul etti. “TCDD Gar Çevresi ve Geri Sahası Bölgesi” ana başlığının altındaki 5. madde de, planın en önemli kısımlarından birini oluşturuyordu. Maddede özetle şöyle deniyordu: “Haydarpaşa Gar binasının zemin katı TCDD İşletmesi’nin ihtiyacı ölçüsünde gar hizmetleri için kullanılacaktır. Geri kalan kısım kültür merkezi, sosyal tesis ve KONAKLAMA TESİSİ olarak kullanılabilir. Altı Kaval, üstü Şeşhane mi oluyor? Yukarıdaki karar iyi niyetle alınmış olabilir. Belki gerçekten doğal yapıya zarar verilmeden yazılanlar gerçekleştirilebilirdi. Ancak, artık alınan karara gölge düşmüştür. Nasılsa üstü yandı diye rantın ‘tavan’ yapabileceği bir konumdaki Haydarpaşa’ya 5 yıldızlı bir ‘kazulet’ dikerseniz, Pensilvanya’dan yapılan çağrı gibi mezardakiler dahi kalkıp, bu kez oy kullanmak için değil, yakanıza yapışmak için gelirler. NOT Yapılan yanlışları yazarken, doğruları da çoğu zaman gözden kaçırıyoruz. Haydarpaşa Garı’nın kalan bölümlerini Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne borçluyuz. Son derece çağdaş ve yeniliklere açık bir genel müdür olan Salih Orakcı’nın öngörüsüyle alınan Söndüren gemileri, itfaiyenin giremeyeceği açılardan, tazyikli deniz suyunu tarihi yapıya biteviye sıkmasaydı, Haydarpaşa Garı’nın yerinde yeller esiyordu. İKİNCİ NOT Yazdıklarımızdaki haklılık payını ölçmeniz için Çalık Grubu'na ait GAP İnşaat'ın Kadıköy’den Harem’e kadar uzanacak projesini inceleyebilirsiniz. Lütfen tıklayınız. http://www.atelier-art-urbain.com/en/achievements/urbanization/haydarpasa/3.php

Bu yazı toplam 1723 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.