Osan Başta
Her şeyi biz mi yanlış görüyoruz?
Gümrük dünyamızda şimdiye kadar hep ters şeyler yaşandığını gördük ve yazdık. Özellikle gümrük camiasını idare edenler ve ağırlıklı bürokrat tarafı ile müşavir dernekcyöneticileri bu gelişmelerde sorumluluk sahibi durumundadır. Bu mesleğe yeni adım atmak isteyen veya yıllarını verip de ilerlemek isteyenlerin, sanki önleri kesilmek için bir sürü yaptırım ve ön tıkamalar söz konusu. Amir hüküm olmasına rağmen geçmişte de ve şimdi de, "her sene bir defa sınav açılır" denmesine rağmen sınavlar yapılmamaktadır. Bu durum en basitinden görevini yapmamaktır. Devamlı insanlar mağdur edilmektedir. Ne yazık ki, kimse bir adım atmamakta ve bu sene de olacağı gibi haklar gasp edilmiş olacak mağduriyetler devam edecektir. Bu meslekle uğraşanlar çok sıkıntı çekmekte ve devam da edecektir. Bir başka örnek verelim. Yeni bir müşteri ile anlaşan gümrük müşavir firması, aldığı vekaletle gümrüğe dosya verip tanıtması gerekli. Ama işlem böyle değil, en azından hür değil. Eğer o şirket daha evvel müşavir firması ile çalışıyor ve ayrılmış ise, yeni firmayı eski gümrük müşavirinin sisteme tanıtması gerek. Yani icazet alınması gerek. Bu aynı şehirde olmasa da sistem böyle. Evet bir açıdan faydası var. KORUMACILIK. Sanırım bu sebepten kimse sesini çıkartmıyor. Ama bu durumu organize etmek bürokratların işi değil. Hatırlarsınız, genelge 2009/110 ile KKDF dediğimiz destekleme fonlarına açıklık getirilmişti. Gümrük yönetmeliği 126 ya göre tescil ve onay tarihinin dikkate alındığını belirtmektedir. Ancak KKDF kesintisine tabi olmayan ödemelerde, beyannamenin tescil edilmeden önce ilgili bankaya dövizin yatırılması gerekmektedir denmiştir. İşte problem burada başlamış ve VALÖR tarihinin, beyannamenin tescil tarihinden iki gün öncesi olmasınıncaksi taktirde KKDF uygulanmasının gerektiği ifade edilerek, bir sürü firmanın mağduriyeti söz konusu olmuştu hatta yağmur gibi cezalar kesilmişti. Daha evvel geniş olarak yazmış ve işaret etmiştim. Bir ay sonra ilgili birimlerin toplantısı neticesinde kaldırıldığı yayınlanmıştı. Peki mağdur olanların hakları iade edildi mi? Kocaman bir HAYIR. Önce taş atılıyor, ses gelirse çözüm aranıyor. İşte gidişat bu yönde olunca, ya her kes aman sende, ya da uğraşılmaz diye kafasını toprağa gömüyor. Artık takip etmekten yorulduk. Kendi çıkardıkları veya çıkmasına sebep oldukları hiç bir literatürün arkasında duramıyorlar ve sıkıntı üstüne sıkıntı yaşanmasına sebebiyet veriyorlar. Ama işin açısı yıllardır hak mahrumiyetine bile bile sebep olmaları. . . Ey Ankara ses ver. Bu daha ne kadar devam edecek. SINAVLAR GENE AÇILMAYACAK MI???? YAP BOZ DURUMU SON BULACAK MI??????
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.