İşini, Yıldırım gibi yapanlar vazgeçilmez olmalı

Bu yazının çıkış nedeni Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kabine değişikliğinden sonra, satır arasında söylediği “Hiç kimse vazgeçilmez değildir” sözü olmuştur. Sayın Başbakan, sözün özünde ne kadar haklı olsa da, özellikle bir ismi hep ‘vazgeçilmez’ mertebesinde tutmaktadır: Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım. Ulaştırmanın herhangi bir yerinde olan ve siyasi görüşleri farklılık gösteren kime giderseniz gidin Bakan Binali Yıldırım’ın başarısını teslim edecektir. Dilerseniz, gelin bu yazıyı sübjektif bir bakış açısı olmaktan çıkarıp, Sayın Yıldırım’ın ulaştırmaya katkılarını irdeleyelim. HAVA TAŞIMACILIĞI   Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın aradan yıllar geçse de, minnetle anılacağı işlerin büyük bölümü bu modda toplanıyor. Yıldırım döneminde hava taşımacılığının ezberi bozuldu. Elit bir kesimin ulaşabildiği hava taşımacılığı, artık her gelir grubunun uzanabileceği yakınlığa geldi. Bölgesel Hava Taşımacılığı" projesiyle vatandaşlar artık otobüs fiyatına yakın bir ücretle uçak yolculuğu yapabiliyorlar. Birçok havaalanı inşa edilerek, bu alanlardan yeni uçuş destinasyonlarına uçuldu. Sivil havacılık firmalarının sayısı arttı. DEMİRYOLU TAŞIMACILIĞI Birçoğumuzun 10. Yıl Marşı’ndan dolayı iyi bildiği, fakat tüm Cumhuriyet hükümetlerinin ulaştırma programlarında ‘en zavallı’ yeri işgal eden ‘Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan’ dizesi ilk kez Yıldırım döneminde anlamını buldu. Binlerce kilometre ray döşendi yurdun dört bir yanına... Demiryollarının devletçi yapısına esneklik kazandırılarak, özel sektörün de taşıma yapabilmesi sağlandı. Her yurtdışına çıkanın gıpta ile bakarak “Niye bizde yok” dediği hızlı tren artık bizde de var. Hatta, bir adım da öne geçilerek hızlı tren fabrikamız bile oldu. Öte yandan, yüzyıllık bir rüyanın gerçekleştirileceği, ‘Asrın Projesi’ olarak nitelendirilen İstanbul Boğazı Demiryolu Boğaz Tüp Geçidi ve Gebze-Halkalı Banliyö Hatlarının İyileştirilmesi’nin (MARMARAY) ilk etabı olan Boğaz Tüp Geçidi inşaatının temeli atıldı. Proje tamamlandığında hem İstanbullulara güvenilir, hızlı ve konforlu bir toplu taşıma hizmeti sunulacak; hem de Avrupa ile Asya kıtaları demiryolu ile kesintisiz olarak birbirine bağlanacak.   TELEKOMÜNİKASYON Türk Telekom'un altyapı ve ses tekel hakkı 1 Ocak 2004 tarihinde sona erdi. Böylece sektör tamamen rekabete açıldı. Bilgi toplumu olma yolundaki Türkiye için önemli bir aşama olan proje kapsamında, yaklaşık 50 bin okula internet bağlantısı verilmesi ile yeni yetişen nesillerin internetle tanışmaları sağlandı. PTT, 2003'te 11 trilyon lira zarardayken, çağdaş ve modern yönetim anlayışı sayesinde, her yıl düzenli olarak artan kara kavuştu. İletişimde ücretler gerileme trendine girdi. DENİZ TAŞIMACILIĞI Yıldırım’ın görevde kalmasına çok sevinenlerin başında geliyordur herhalde denizciler... Çünkü, ilk kez konuştuklarını anlayan biri vardı Bakan koltuğunda... Gemi inşa mühendisi olan Binali Yıldırım’ın döneminde Türk gemi inşa sektörü, dünyanın ilk 5 üreticisinden biri konumuna geldi. Mega yat inşasında dünya şampiyonluğuna ulaştık. Navlunların da olumlu seyri sayesinde gemi filomuzun en büyük artış kaydettiği süreç, yine Yıldırım’ın Ulaştırma Bakanlığı yaptığı 7 yılda gerçekleşmiştir. Aynı dönemde ezber bozan kararlara da imza atılmıştır. Türkiye limanları ve iskeleleri arasında kabotaj yüklerinin taşınmasının yolu açılmış; deniz araçlarına ÖTV’siz yakıt uygulamasıyla sektöre derin bir nefes aldırılmıştır. Bu uygulamanın sonunda da, deniz yoluyla taşınan insan sayısı rekor seviyelere ulaşmıştır. Ayrıca, Türk Boğazları gemi trafik hizmetleri projesi yaşama geçirilerek, boğazların temel ihtiyacı olan güvenliğin artırılmasında önemli bir aşama katedilmiştir. Ama, denizcilikte Binali Yıldırım’ın da tek başına çözemeyeceği iki büyük sorun dimdik ayakta durmaktadır. Başta gemi inşa olmak üzere, krizden en çok yara alan denizcilik sektörüne destek ve yine Maliye Bakanlığı ile birlikte çözülebilecek olan tekne sahiplerinin çekmek zorunda bırakıldığı yabancı bayrak ayıbı... (*)

KARA TAŞIMACILIĞI

Dikkat ederseniz sıralama ‘en başarılı’dan başlayarak yapılmıştır. 50 yıldır kayıt altına alınmayı bekleyen sektörün bu dönemde zapt-u rapt altına alındığı gerçeğini teslim edelim. Ancak, bana göre Sayın Bakan’ın en fazla eleştirilecek icraatları bu taşımacılık modunda yatıyor. Tabi burada kabahatin büyüğünün 1996 yılında gümrük birliği anlaşmasını büyük bir başarıymış gibi göstererek imza atanlara ait olduğunu belirtmekte yarar var. Ama naçizane, Sayın Bakan, kota ve geçiş belgesi problemini çözülmesi gereken problemlerin en tepesine koymalıydı diye düşünüyorum. Çünkü, salt karayoluyla yapılan taşımacılık şekline çok olumlu bakmadığı izlenimini alsam da, ülke ihracatının yüzde 90’a yakın bir bölümünün karayoluyla yapıldığı gerçeği göz önüne alındığında, çözümde de en öne çıkarılmayı hak ediyor diye düşünüyorum. Ve yine haddimi zorlayarak, çözümün ilk adımının da KUK ve KEK toplantılarında temsil düzeyinin yükseltilmesiyle başlaması gerektiğine inanıyorum. Sözün özü; 2002 yılında 58. hükümetle başlayan ve günümüze kadar ulaşan kabinelerdeki en başarılı icraatların altında, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın imzası vardır. Ve bu gerçeği Başbakan da, teslim ettiği için her kabinede Sayın Yıldırım’ı görüyoruz. Tüm yönetim kademelerinde işini iyi yapan ‘vazgeçilmezler’in çoğalması en büyük dileğimizdir. (*) Yazımızın yayımından 3 gün sonra teknelerden alınan MTV ayıbına da son verilmiştir. Emeği geçenleri kutlarız.

Bu yazı toplam 1611 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.