Osan Başta
Kanunsuzluğun had safhası
Gümrük müşavirliği mesleği tam olarak kanun uygulamasını yapan ve aynı zamanda kamu görevi yerine getirmesi sebebi ile devletin birimlerinin görevlerini yerine getiren bir sektördür. Özellikle her türlü boşluk veya yanlışlıkları, teşkilata ileten ve aynı zamanda işlemlerin doğru yapılmasına nezaret ettiği için, mükelleflerin yanılgısını ve yanlışlığını ortadan kaldıran uygulamaları ile her türlü cezaya çarptırılmalarını engelleyen bir görev üstlenmektedir. Öncelikle bunun özümsenmesi gerekir. Gerekir de, gerçek öyle mi meydana gelmektedir ve gerekli değeri elde edebiliyorlar mı bir bakmak lazım Bu devirde her şey para ve geçime endekslendiği için, herkes ve kesim mümkün olduğu kadar giderleri kısma yarışı içindedirler. Bu gayet doğaldır. İşin bir raddesine kadar her türlü pazarlık veya kolaylıkların beklenmesi de mantıklıdır. Bu sebeplere rağmen bazı durumda para veya gider arka plana atılması gerekmektedir. İşte bu çizgiyi iyi bilmek ve sonuçları tahmin etmek gerekmektedir. Eğer elde edilen miktar, tehlikeleri yaşamayı gerektirmiyorsa bir mesele yoktur. Kalite maalesef bu durumda pek dikkate alınmamakta nasıl olsa işlerimiz yürüyor gözü ile algılanmaktadır. Bilgisayar ortamı ve çıkartılan yasalarla da, bu algının pekişmesine de sebebiyet verilmiş durumdadır. Özellikle Gümrük Müşavirliği kamu görevi sıralamasında avukatlar ve mali müşavirlerle tam bir benzerlik taşımaktadır. Bu benzerler arasında en hafife alınan meslek maalesef Gümrük Müşavirliğidir. Daha sert bakış açısına göre şamar oğlanı haline getirilmiştir. Kendi teşkilatından, meslektaşlarından, basından, mükelleflerinden ve toplumdan devamlı şamar yemektedir. Üstelik kurumsal vergisi bakımından en fazla denetlenen, en fazla öne çıkan olmasına rağmen, bu durum artarak devam etmektedir. Öncelikle Gümrük teşkilatının yaptırımı ve bakış açısına değinmek istiyorum. 4458 sayılı gümrük kanun değişikliği içeren 5911 sayılı kanunun 229/2 maddesinde" gümrük müşavirliğinin bir özel hukuk tüzel kişiliği oluşturularak yürütülmesi halinde, gümrük müşavirlerinin kuracağı tüzel kişiliklere gümrük müşavir yardımcıları da ortak olabilirler "denilmektedir. Dikkat edin ortaklıktan bahsetmekte ve sayıdan bahsetmemektedir. Aslında kanunun gerekçeli kararında çok net olarak "bir gümrük müşavirinin kuracağı şirkete bir veya birden fazla gümrük müşavir yardımcısı ortak olabilir" denmektedir. Bizler kanun uygulayıcılarıyız. Kanunun içeriğini ve ne demek istediğini çok iyi bilmek durumundayız. Ama gerçek öyle mi? Öyle olmadığı çok açık. Örnek verelim hemen. Aynı konu ile ilgili Gümrük müsteşarı, gümrükler genel müdürlüğü 2010/58 sayılı genelgede bakın ne diyor? Bu genelgenin 3. maddesinin ikinci paragrafında "ilgili gümrük müşavirliği şirketinin Gümrük Kanununun 292/2. maddesine uygun olarak tüzel kişiliğe ortak gümrük müşaviri sayısının en az ikiye tamamlanması ve yukarıda belirtilen süreler içerisinde şirket hisse devrinin yapılarak ortaklığın yeniden yapılandırılması gerekmektedir. " Bu genelge Gümrükler Genel Müdürü vekili tarafından yayınlanmıştır. İşte ipin ucu burada kaçmaktadır. VE TAM BİR HUKUKSUZLUK durumu söz konusudur. 4458 sayılı kanunun ilgili maddesi zaten bu sebeple değiştirilmişti. TBMM Plan bütçe komisyonlarında görevli olduğum için , içeride yapılan tartışma ve tezleri çok iyi biliyorum. Bu değişiklik içeren kanun da benim de katkım var. Dahası özellikle paylaşım sebebi ile sayıyı katlama çabaları, kanunsuzluğa göz yummayı getirmektedir. Şimdi yukarda direkt ifade ettiğim gibi; Kanunun ifadesinde sayı yok !!! Gerekçeli kararda çok açık sadece bir gümrük müşaviri zorunlu kılınıyor!!! Peki bu genelge neyin fesi???? Acaba bu şekilde genelge çıkaran teşkilatın yetkililer rahat uyuyorlar mı?? Eminim uyuyorlardır. Çünkü katılanlar hatırlayacaklardır. Şimdi emekli olan bir üst yetkili Antalya'da yapılan arama konferansında "ben gümrük müşavirlerini bitireceğim" demişti. O zaman itiraz edilmemişti. Şimdi gelinen nokta tam olarak budur. Mesleğine sahip çıkmayan bir teşkilat sahibiyiz. Doğal olarak hukuksuz idare edilen yerde her türlü hukuksuzluk ve şamar oğlanlığı kol gezecektir. Teşkilat yeni yıl için asgari ücret belirleyip yayınladı. Sanki uygulamayı başarabilmişler gibi. Bir de kendini dev aynasında görme durumu söz konusu. İlk asgari ücretin neden bir ay içinde üç defa değiştirildiğine bakmak, bu söylediklerimin ispatı durumundadır. Kendini direkt ilgilendiren kanunları genelgelerle sulandırmak sadece bu teşkilatta var sanırım. Unutmadan daha acısına değinmeden geçemeyeceğim. 5911 sayılı değişiklik tasarısı TCMM. Plan bütçe alt komisyonu görüşüldüğünde bir maddesi "Gümrük müşavirleri 65 ve üzeri yaşta sağlık raporu getirme zorundadır şeklindeydi. Oy birliği ile bu madde tasarıdan reddedildi. Normal olarak insan hakkına tecavüz olan bu ifadenin gündeme bir daha gelmemesi gerekirdi değil mi? HAYIR DEĞİL. . . . . . . . . . Bir genelge ile 65 yaşına girenler kuyruğa girerek sağlık raporu getirmek zorunda bırakıldılar ve tıpış tıpış her kes kuyruklara girdi. Burası Türkiye dedirten bir durum maalesef. Sonra hukuk aramaya kalkarsınız ve ağlarsınız . . . . Hukuk herkese lazım. . . . Ne kadar büyük laf değil mi? Gene de herkese ve kesim e bol kazançlı yıllar dilerim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.