Dr. Güntürk Üstün
Nihayet Gerçekleşecek Tarihi Geri Dönüş
Yaklaşık son 1.5 yıldır bu sütundaki yazılarımda birkaç kez ısrarla değindiğim için değil elbet, ama kanımca ülkemizdeki ticari denizcilik ve turizm sektörü duayenleriyle her kademeden girişimci ruha sahip yöneticilerinin, ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının yoğun ve etkili çabaları sonucunda, önümüzdeki sene İstanbul [Galataport], İzmir [Alsancak] ve Kuşadası kruvaziyer limanlarımız rıhtımlarına bir dünya denizcilik devi tarihi bir geri dönüş gerçekleştirecek! Tuttuğum ve doğallıkla resmi nitelik taşımayan notlara göre, 2014 yılı sonundan itibaren köklü ve ünlü İtalyan kruvaziyer şirketi “Costa Crociere/Costa Cruises”a ait beyaz bordalı, heybetli, özgün bacalı gemileri bir daha İstanbul ve İzmir limanlarında görememişiz! Birkaç gün önce “Costa”nın genel merkezi Cenova’daki üst düzey yetkililer tarafından yapılan bir açıklama hiç şüphesiz hem ülkemiz, hem Akdeniz hem de dünya kruvaziyer gündemine insan dostu sevimli bir “orka” ağırlığıyla oturdu denilebilir! İlgili yetkililerin şirket genel merkezi Cenova’da gerçekleştirdikleri basın toplantısının bir tür özetine göre, konuklarının artan tercih ve talepleri doğrultusunda “Costa”, 2020 senesinden başlayarak Akdeniz’deki sefer etkinliğini gitgide daha da artıracak. Bunun sonucu olarak da, 2020/2021 kış sezonundan itibaren şirket, uzunca bir arayı takiben kruvaziyer programına tekrardan Türkiye ve İsrail’i dahil edip, halihazırdaki aktif 13 gemisinden “Costa Fortuna” ile söz konusu iki yeni güzergâhı için 14 günlük turlar düzenleyecek.
2003 yılında Carnival Corporation’a bağlı “Costa Cruises”ın filosuna katılıp, Aralık 2018’de Singapur’da kısa süreli bir bakımdan geçen İtalyan bandıralı, 102 587 grostonluk, 3470 yolcu kapasiteli “Costa Fortuna” ilk olarak 6 Aralık 2020 ve 7 Şubat 2021'de Savona (İtalya)'dan hareket ederek sırasıyla Marsilya (Fransa), Barselona (İspanya), Kandiye/Heraklion (Yunanistan), İzmir (Türkiye), İstanbul (Türkiye) limanlarına uğradıktan sonra Pire-Atina (Yunanistan) ve Palermo (İtalya) üzerinden Napoli (İtalya)’ye vararak seferini sonlandıracak. Bu ilk turun ülkemiz açısından önemi, hiç şüphesiz geminin İstanbul’da bir gece konaklayacak olması! İkinci tur ise önce 10 Ocak ve sonra 7 Mart 2021'de yine Savona (İtalya)'dan başlayıp, Marsilya (Fransa), Barselona (İspanya), Kandiye/Heraklion (Yunanistan), Hayfa (İsrail), Kuşadası (Türkiye) ve Palermo (İtalya) üzerinden yine İtalya’nın Napoli limanında son bulacak. Gemi bu seferinde Hayfa’da bir gece konaklayacak. Kış sezonunun geri kalan bölümünde ise “Costa Fortuna” misafirlerine, Batı Akdeniz'de İspanya’nın Valencia şehrinin de dahil olduğu bir haftalık gezi programları sunacak. Birkaç gün önce yapılan bu ilk açıklamalardan “Costa”nın 2020/2021 sezonunda turistik açıdan önemli kruvaziyer limanlarımız arasındaki Bodrum ve Antalya’ya uğramayacağını anlıyoruz. Dileğim, bu durumun ileriki senelerde ülkemiz lehine olacak şekilde değişmesi tabii ki! Yaklaşık bir yıl sonra karasularımızda karşılayacağımız “Costa Fortuna”, tıpkı kendisinden 1 yaş daha genç olan kız kardeşi “Costa Magica” gibi, 1920-1930 arası dönemin buhar gücüyle çalışan görkemli okyanus gemilerinin iç tasarımlarından esinlenilerek inşa edilmiş. 12 güverteli modern kruvaziyerde 1027 personel 24 saat süre ile konuklarının memnuniyeti için görev yapıyor. Kuzey Avrupa hattında çalışan“Costa Magica”dan farklı olarak, Akdeniz’in gediklisi “Costa Fortuna”nın yolcu ziyaretine açık bir iç bölmesinde, şirketin 71 senelik tarihi boyunca görev yapmış ve yapmakta olan tüm gemilerinin zarif birer maketi yer alıyor.
“Costa”nın Akdeniz’deki kalıcı varlığının iyice güçlendirilmesi amacıyla şirket önümüzdeki Ekim ayında hizmete girecek yeni amiral/sancak gemisi İtalyan bandıralı “Costa Smeralda”yı ve 2021’de sularla buluşacak kardeş gemisi ve yine İtalyan bandıralı “Costa Toscana”yı baştan itibaren yedişer günlük Akdeniz turlarında görevlendirerek “Costa Fortuna”nın ağır yükünü hafifletmeyi planlıyor. Gerek “Costa Smeralda” gerekse de “Costa Toscana” 183 900 grostonluk, 6518 yolcu kapasiteli devasa kruvaziyerler. Ayrıca da şirketlerinin kokusuz, renksiz ve zehirli olmayan sıvılaştırılmış doğal gaz yani LNG (Liquified Natural Gas) yakıtla çalışan ilk gemileri olma unvanının sahipleri. “Costa Smeralda” adını “Sardinya/Sardunya” adasının dillere destan Zümrüt Kıyısı (İtalyanca “Costa Smeralda”)’ndan alırken, “Costa Toscana” da adını tahmin edileceği üzere Rönesans’ın vatanı, efsanevi güzellikteki meşhur “Toskana” idari bölgesinden alıyor. Şirketin 2020 senesinde seferlerine başlayacak bir diğer yeni gemisi “Costa Firenze” ise tıpkı geçtiğimiz Mart ayında hizmete giren kız kardeşi “Costa Venezia” gibi, doğrudan Çin kruvaziyer pazarında görev alacak. Her 2 kardeş gemi de 135 225 grostonluk olup, 5260 kişilik yolcu kapasitesine sahip.
Evet, son yıllarda başta güvenlik gerekçesini öne sürerek, Türkiye’yi rotalarından çıkaran gezegenimizin önde gelen kruvaziyer şirketleri, artık “Costa” gibi seyrüsefer planlarına ülkemizi yeniden dahil etme kararları alıyorlar. Geçtiğimiz 8-11 Nisan tarihleri arasında Birleşik Amerika’nın Florida eyaletinin Miami kentinde düzenlenen popüler “Seatrade Cruise Global Fuarı”na katılan dünyanın en büyük kruvaziyer operatörlerinin temsilcileri, 2020 senesinden itibaren Türkiye seferlerini artıracaklarını ya da Türkiye’yi yeniden gemilerinin gezi programlarına katacaklarını net bir şekilde dile getirmişlerdi. Diğer yandan, “Costa”nın bir vakitler limanlarımızın tanıdık siması haline gelmiş eski amiral/sancak gemisi, İtalyan bandıralı 113 216 grostonluk ve 3780 kişilik yolcu kapasiteli “Costa Fascinosa” hâlâ Akdeniz’in turkuazımsı sularıyla şık limanlarında [Palma de Mallorca, Barselona, Savona, Napoli, Palermo, İbiza] görev yapmayı sürdürüyor. Sadece şirketinin amiral/sancak gemiliği unvanını 2014’te “Costa Diadema”ya teslim etti o kadar!
Bir Akdenizli olan “Costa”ya, Egeli-Marmaralı bir şair-yazar olarak ben de şimdiden “Hoşgeldin” demek istiyor ve bu defa rıhtımlarımızın sürekli şekilde değerli denizcilik konuklarından biri olmasını içtenlikle diliyorum. Bu arada, gelirinin önemli bir bölümünü turizmden sağlayan, özellikle İstanbul-Karaköy ve İzmir-Alsancak bölgelerinde faaliyette bulunan irili ufaklı çok sayıda işyeri sahibinin şimdiden yavaş yavaş sevinç şarkıları mırıldanmaya başladıklarını duyar gibiyim. Yanılıyorsam, sorumlusu matrak ve madrabaz martı dostlarımdır!
Verimli günler ve gelecek pazar yine bu sütunda görüşmek üzere.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.