Dr. Güntürk Üstün
Süresiz Dinlenen Gezgin: M/S Hikawa Maru (1930-1961)
Yerküremizin en büyük ve en köklü denizcilik şirketleri arasında yer alan Japon “NYK (Nippon Yusen Kabushiki Kaisha) Line,” aslında ülkemiz denizcilik camiasının da hiç yabancısı olmadığı bir kuruluş. Söz konusu dev şirketin, Türkiye’deki tüm liman faaliyetleri (lojistik hizmetleri hariç) 1957 yılından beri “Catoni Group” tarafından başarıyla yürütülmekte. NYK Line-Catoni Group işbirliğinin İstanbul merkez olmak üzere İzmir, Mersin ve İskenderun’da ofisleri bulunmakta. Şirketin “Yusen Logistics” adlı taşımacılık bölümü ise 2017 senesi ilkbaharında İstanbul merkezli “İnci Lojistik” firmasıyla birleşerek, Türkiye’deki varlığını iyice pekiştirdi. Hele geçtiğimiz 2018 yılı ilkbaharında Ankara merkezli “Oyak Denizcilik Ve Liman İşletmeleri A.Ş.” ile imzaladığı ortaklık anlaşmasıyla NYK Line’ın dünyadaki 17. otomotiv limanını ülkemizde kuracak olması, uluslararası motorlu taşıt üretiminin lojistik çevrelerinde doğallıkla bir hayli yankı yarattı. Kocaeli’ne bağlı Körfez ilçesinin Yarımca bölgesinde inşa edilecek ve yalnızca otomotiv sektörüne hizmet verecek olan limanın, ülkemizin 1 numaralı “RoRo limanı” olması hedeflenmekte. 1885 senesinde Tokyo’da kurulan ve halen genel merkezi yine Tokyo’da (Chiyoda semi) bulunan NYK Line’ın 27 ülkede 240 ofisi ve 35 bine yakın çalışanı var. Şirketin bugünkü flosunda, aralarında konteyner gemisi, RoRo, kuru yük gemisi ve tankerler olmak üzere 800’ü aşkın gemi bulunmakta [Şirket halen dünyanın 12’nci büyük konteyner gemisi ve 1’inci büyük RoRo filosuna sahip] Hisseleri Tokyo Borsası’nda işlem gören NYK Line’ın en önemli ortakları arasında Japan Trustee Services Bank, The Master Trust Bank Of Japan, Meiji Yasuda Life Insurance ve Mitsubishi Heavy Industries gibi Japon finans ve endüstri dünyasının ağır topları sayılabilir.
Denizlerde konteyner taşımacılığında daha ön plana çıkmayı hedefleyen NYK Line, Ekim 2016’da Kawasaki Kisen Kaisha ve Mitsui OSK Lines adlı 2 önemli Japon konteyner gemicilik şirketiyle kendisinin konteyner taşımacılığ bölümünü birleştirerek, "Ocean Network Express" adlı yeni bir güçlü ortaklığa öncülük etti. Merkez ofisleri Singapur ve Tokyo’da bulunan ortaklar şirketi taşımacılık faaliyetlerine ise resmi olarak Nisan 2018’de başladı. NYK Line’ın popülerliğine popülerlik katan bir başka özelliği de şirketin hem Japon hem de kendi gemicilik geçmişini özenle korumak ve yeni yetişen Japon nesillerine yeterince tanıtabilmek amacıyla Yokohama kentinin Naka-ku bölgesinde 1993 yılında görkemli bir denizcilik müzesi kurarak, ziyarete açması. Söz konusu müze, kapalı alanlarındaki oldukça zengin fotoğraf, broşür, tarife, kitap arşivi ve gemi maketinin yanı sıra, binasına yürüme mesafesinde son derece özel bir misafiri de açık havada (Yamashita Parkı) ağırlıyor. Bu hayli önemli konuğun denizcilik âlemindeki resmi adı “M/S Hikawa Maru.” Kendisi ilk seferini 13 Mayıs 1930’da Japonya’nın Kobe ve Birleşik Amerika’nın Seattle limanları arasında gerçekleştirmiş. Ancak sürekli biçimde esas görev yaptığı hat Yokohama - Vancouver - Seattle hattı. 163 metre uzunluğunda ve 11 622 grostonluk bir yolcu ve yük gemisi olmasına karşın, Pasifik Okyanusu’nu (yani Büyük Okyanusu) sorunsuz geçebilmesinden ötürü, aynı zamanda NYK Line’in dizel motorlu ilk “okyanus gemi”lerinden biri olarak da kabul edilmekte. Saatte maksimum 34.5 deniz mili (32 km/saat) sürat yapabilen, yalın bir güzelliğe sahip Hikawa Maru 1941 yılı sonuna dek, kamaralarının konforu ve yemek servisinin lezzetli çeşitliliğiyle yolcuları tarafından “Pasifiğin Kraliçesi” lakabıyla anılıyordu. O dönemde kendisiyle yolculuk etme şansına erişmiş pek çok ünlü konuğu arasında Amerikalı sinema yıldızı Charlie Chaplin de vardı. Savaş bulutlarının yavaş ama kararlı biçimde Pasifik göklerinde toplanmasını takiben, Japonya’nın 1941 Aralığında İkinci Dünya Savaşına girmesiyle Hikawa Maru’nun da kaderi değişiverdi.
Savaş sırasında ve hemen sonrasında, gemi önce âdeta zorunlu bir evrim geçirtilerek donanma hastane gemisi olarak hizmet etti ve yaklaşık 30 000 yaralı Japon askerinin anavatanlarına geri dönebilmesini sağladı. Savaşın bitimini izleyen kısa bir süre lojistik destek gemisi olarak da görev yapan Hikawa Maru’nun “Hiye Maru” ve “Heian Maru” adlı 2 tane ikiz kardeşi vardı ve her ikisi de ne yazık ki savaş sırasında battı. Hikawa Maru ise güzel bir şans eseri, birkaç önemsiz mayın yarasıyla o korkunç İkinci Dünya Savaşı’ndan sağ çıkmayı başardı. Aradan çok zaman geçmeden 1947 senesinde tekrar ciddi bir revizyonu takiben, tıpkı 1930’daki gibi yine bir yolcu ve yük gemisi olarak iç hatlarda hizmet vermeye başladı. 1951 yılında ise, önce Seattle olmak üzere New York ve çeşitli Avrupa şehirlerine doğru çıktığı seferlerle yeniden uluslararası sulara döndü. 1953 senesinde son bir tadilattan daha geçirilerek, Japonya’nın Yokohama - Seattle hattında çalışan tek yolcu gemisi oldu. Ve nihayet 21 Aralık 1960’da Hikawa Maru, Seattle - Vancouver - Kobe - Yokohama arasında son yolculuğunu gerçekleştirdi. Yokohama onun hem inşa edildiği, hem ilk seferine çıktığı, hem de son seferinden döndüğü liman kentiydi ve kendisini artık kaçınılmaz emeklilik dönemi için bekliyordu.
Güzel şansı bir defa daha Yokohama sularında yüzüne gülen gemi, 1961 yılında yüzen bir müzeye (daha doğrusu bir “müze gemi”ye) dönüştürüldü. O tarihten 2016 senesinde kadar pek çok kereler revizyondan geçen ve arada birkaç kez de tamamıyla ziyarete kapatılma tehlikesi atlatan gemi, NYK Line’in özverili çabaları sonucu 2016 yılında Japonya’nın önemli ulusal kültür miraslarından biri ilan edilerek, müzelik görevini daha sağlam bir garanti halinde sürdürmeye başladı. İlk seferine çıktığı 1930 yılında 339, son seferine çıktığı 1960 senesinde ise 276 yolcu taşıyabilen Hikawa Maru, 30 senelik aktif hizmet ömrü boyunca 254 kez Pasifik Okyanusu’nu hiçbir ciddi problem yaşamadan aşma başarısına imza atmıştı.
Şimdilerde, halka açık bir “müze gemi” olarak Yokohama liman kompleksi içindeki Yamashita Parkı rıhtımına zincirlerle sıkıca bağlanmış halde süresiz biçimde dinlenirken, Japon ve yabancı gemisever konuklarını pazartesileri hariç haftanın her günü 10:00-17:00 saatleri arasında ağırlayıp, âdeta onların geleceğe yönelik düşleri ve umutlarıyla kendisinin geçmişe dönük anılarını belleğinde keyifli bir uyumla bütünleştiriyor. Hurdaya çıkarılıp da sökülmediği ve sonsuz kayboluşu tatmadığı için ne denli şanslı olduğunun farkındalığına çoktan erdiğinin haberini NYK Line şirketinin karşılaştığım her kocaman RoRo’sundan devamlı alıyorum. Zorunluluk yüklü fakat asla bezginlik taşımayan emeklilik dönemin daha uzunca bir zaman dilimini kapsasın sevgili M/S Hikawa Maru gemisi kardeşim! Sana Marmara Denizi kıyısından hafifçe poyrazlı bir “sayonara!”
Verimli günler ve gelecek pazar yine bu sütunda görüşmek üzere.
Yazarın notu: Türkiye’de uzun ve verimli bir geçmişe sahip NYK Line-Catoni Group işbirliğinin benim İzmir’deki sıradan çocukluk ve ilkgençlik yıllarımı kapsayan hayatımda özel bir yeri vardır. Yaşamımın sözünü ettiğim döneminde, Catoni Group’un İzmir şubesi kentin o zamanlar sıkça “1. Kordon” veya “Kordonboyu” diye anılan en popüler mekânlarından birine çıkan kısa ama genişçe bir sokağın sağ tarafındaki bir apartmanın giriş katında büyükçe bir seyahat acentası olarak hizmet vermekteydi. NYK Line’ın o senelerde İzmir Alsancak Limanı’na da düzenli biçimde uğrayan şileplerinin renkli fotoğraflarıyla içlerinden bir tanesinin gerçeğine çok yakın maketini ilk kez ilgili acentanın büyükçe ve geceleri harika biçimde ışıklandırılan vitrinlerinde görmüştüm. O nedenledir ki, gerek ailemle gerekse de tek başıma yaptığım 1970’lerin sonuna kadarki akşamüstü “Kordonboyu” gezilerinde, Catoni Group’un bol vitrinli, bol maketli ve fotoğraflı acentasına göz atmak, Körfez vapurlarının geçişini gözlemlemek kadar önemliydi gemisever benliğim için.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.