Coşkun Soyer
Tersine (reverse) Lojistik, Ürün Yenileme (refurbish) ve Atıklar konusunda düşünceler
Buradaki konular ülkemiz için son 10 yıldır gündemde, bununla beraber global tedarik zinciri içerisindeki en önemli konu ve problemlerden birini oluşturuyor. Özellikle e-ticaretin gelişmesi bu konuda birçok problemi de beraberinde getirdi. Yakın geçmişe kadar, firmaların iade konusuna yaklaşımı sert ve uzlaşmazdı. Temel yaklaşım “biz firma olarak iade almıyoruz” ile başlayan veya biten cümleler çerçevesinde ilerliyordu. O günden bugüne köprünün altından çok sular aktı ve birçok firma iade almayı günlük operasyonlarının önemli bir bölümü haline getirdiler. Burada iade kavramı özellikle gıda işinde çok oturmuş bir kavram olmakla beraber, diğer sektörler için görece yeni bir kavramdır. Bu yüzden satılan ürün nasıl müşteriye ulaşıyorsa, bunun geri alınması gerektiği zaman da dağıtım ağının kullanılması gerekir. İadeler için beş ana sebep gösterilir; Bunlar,
à Ürün geri çağırma-toplatma,
à Onarım-bakım,
à Müşteri iadeleri,
à Yasal veya teknolojik yeniliklerden dolayı toplanan ürünler ve
à Kullanım süresi dolmuş ürünler gibi ana konulardır.
Burada tersine lojistik sistemi kurgulanırken, çalışılan lojistik firması ile bu konunun da kurgulanması gerekir. Tekil dönüşlerde kargo firmalarının kullanılması daha avantajlıdır ve müşteri memnuniyetini yükseltir. Tersine lojistiğin devamı ise refurbish yani geri alınan ürünün tekrar kullanıma dönmesi konusudur. Bu konu özellikle üretim yapan firmalar için hayati bir durum haline gelmiştir. Çünkü maliyetlerin çok arttığı bir dönemde, geri dönüşten gelen her ürün zarar kaleminde değerlendirilemeyeceği için yeniden satışa sunularak artı değer yaratabilir. Ülkemizde bu konu ile ilgili yasal düzenlemeler çok yeni olmakla beraber, özellikle elektronik ürünler için bu tür düzenlemeler hayata geçti. Sonuç olarak geri dönüş ürünü ne olursa olsun, en son düşünülmesi gereken hurda seçeneğidir. Öncelikle ürünün yeniden değerlendirilmesi için çalışma yapılmalıdır. Burada perakende için ayrı bir parantez açmak istiyorum. Ülkemizde çıkma ürün veya sepet ürünü kavramı genellikle kullanılan yöntemlerdir. Bu kanalı kullanırken ürünün hijyeni-müşteriye zarar verme durumu vb. konuları çok iyi değerlendirilmesi gerekir.
Bunun devamında, Ticaret Bakanlığı 2. el ürünlerin yenilenerek satılması ile ilgili önemli bir adım attı. İkinci el otomobil satışları ile ilgili yönetmelikten sonra, "cep telefonu-tablet-akıllı saat ve modemleri" kapsayan bir yönetmelik geldi. Bu ürünlerin yenilenerek ve garanti kapsamında satılması için resmi bir mekanizma kurulmuş oldu. Bu önemli bir adım olacak ve bu tip ürünlerin ticaretinin "güven ve geniş hacimli" yapılmasının yolunu açacak. Bununla beraber ürün gamı içerisinde Küçük Ev Aletleri - Beyaz Eşya - Televizyon - Foto/Video gruplarının da yer alması gerekiyor. Umarım eksik ürünler kısa zamanda kapsama alınır. Bu tip bir projeyi daha önce çalıştığım Media Markt firmasında "MediaBack" markası ile 2013 yılında lanse etmiştik. Özgün ve zamanının ilerisinde kalan bir proje olmuştu. Sonuç olarak ikinci el elektronik ürünlerin ticaretini daha geniş bir tabana yayacak ve satış hacmi yüksek olan bu konu için büyük bir talep olacağını düşünüyorum.
Refurbish konusu genel olarak “atık” konusu ile karıştırılabiliyor. Atıkların yeniden değerlendirilmesi ve ekonomiye kazandırılması refurbish’den ayrı bir konudur.
Ülkemizde evsel atıkların kaynağında ayrıştırılıp toplanması vb. geri dönüşüm projeleri uygulanmıyor veya çok fazla rağbet görmüyor. Şişe, pil, vb. atıklar için çeşitli toplama yerleri var. Evde bu atıkları ayrı biriktirip, toplama yerlerine bırakma genellikle insanların vicdanına ve çevre duyarlılığına kalan bir konu oluyor. Örnek olarak, pet şişe-alüminyum kutu vb. toplama istasyonunu Şişhane Metro İstasyonunda görmüştüm. Önce 1 adet otomat vardı, geçerken önünde kuyruk görüyordum. İnsanlar çuvallar ile topladıkları atık şişeleri bu otomata verip, karşılığında 2-9 krş. arası bir tutarı İstanbul kartlarına yüklüyorlar. Hayat gerçekten zor ve eminim kartlarına yüklettikleri bu tutar küçük de olsa çok önemli işlevler görüyor. İstasyonda şu an üç adet makine var ve önleri her zaman dolu, hatta belediye görevlileri devamlı olarak yükleme yapanlara veya arızaya geçen makineler için destek veriyorlar. Geri dönüşüm gibi çok önemli bir konuyu bu şekilde günlük hayatın içine çekebilmek güzel bir örnek oluşturuyor. Elektronik perakende ve otomotiv sektörleri için bu çeşit “atığın kaynağından toplanması” projelerin içinde bulunmuştum. Ama evsel atıklar gibi daha hacimli konularda belediyelerimize büyük görevler düşüyor. Ambalaj atıkları ile ilgili yönetmelikte geçen haziran ayında yürürlüğe girdi. Bu yönetmelikle beraber bu konuda biraz daha ciddiyet kazanacak.
Bu yazıda hepsi birbiri içine geçmiş gibi görünen, aslında birbirlerinden ayrı uzmanlık ve detay gerektiren tersine lojistik – ürün yenileme ve atıklar konusundaki düşüncelerimi yazmak istedim. Bu konular lojistik firmaları için yeni iş alanları ve olanaklar anlamına geliyor. Lojistik firmaları sadece depolamak, taşımak ve dağıtmak yerine, ürün ile ilgili katma değerli servislerle gelişimlerine devam etmeliler. Burada örnek olarak özellikle elektronik ürünlerin servis konularında lojistik firmaları, bu ürünlerin satıcılarından servis yetkisi alarak hizmet seçeneklerini geliştirebilirler.
Gelecek ay görüşmek üzere, sağlıklı ve mutlu günler …
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.