Hemen her yıl gezegenimizde farklı ve olabildiğince tarafsız kuruluşlarca gerçekleştirilen “Dünyanın En Yaşanılabilir Ülkeleri” anketlerinde ilk 10’a girme başarısı gösteren ender ülkelerden biridir Kanada. Özellikle İngiliz-Amerikan-Fransız dil, kültür, sanat ve hayat tarzlarının uyumlu biçimde harmanlığı bu sevimli ve uygar ülkenin yüzünü kara çıkartmayan, “Air Canada” adlı seçkin bir de havayolu şirketi mevcut. Kanada’nın ulusal bayrak taşıyıcı, en büyük havayolu konumundaki “Air Canada” aynı zamanda saygın “Star Alliance” sivil havacılık birliğinin de kurucu üyeleri arasında yer almakta. COVID-19 pandemisi öncesinde yılda 50 milyonu aşkın yolcu taşıyan şirket, 1937’de Trans-Canada Air Lines [TAC] adıyla kurulmuş, 1964 senesinde şu an geçerlikte olan “Air Canada” ismini almış ve Kanada’nın ulusal havayoluna dönüştürülmüş; 1989’da da tamamen özelleştirilmiş. Hisseleri Toronto Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gören “Air Canada”, Kuzey Amerikalı havayolu şirketleri içerisinde “Jet Çağı”na efsanevi DC-8 tipi yolcu jetleriyle 1960 yılında “Merhaba” demiş ve bir diğer efsanevi yolcu jeti olan Boeing 707’leri filosuna hiç dahil etmemiş bir sivil havacılık kuruluşu. Toplamda 400’ü aşkın yolcu uçağıyla bugün için dünyanın en büyük ve en genç filosuna sahip en güvenli ilk 20 havayolu işletmesinden biri olan ve 30000’i aşkın personeli bulunan şirket, bölgesel uçuşlarını “Air Canada Express” adındaki kendisine bağlı yan kuruluşla gerçekleştirmekte. Kargo hizmeti de mevcut “Air Canada”nın genel merkezi Montreal’dedir [“Montreal-Pierre Elliott Trudeau Uluslararası Havalimanı” yakınında]. “Bağlantı merkezi/Hub” özelliğindeki en önemli havaalanı ise Toronto Pearson Uluslararası Havalimanı’dır. Kullandığı popüler slogan ise, "Siz Mutlu Olmayıncaya Kadar Biz De Mutlu Olmayacağız”dır [“We're Not Happy Until You're Not Happy”]. İşte size mesleğinin ehli yaman bir uzman!

Küresel COVID-19 sağlık krizine karşı bir tür önlem olarak, yeryüzü genelindeki çoğu havayolu gibi “Air Canada” da, geçtiğimiz mart ayında seferlerindeki kabin içi ikram servislerinin büyük bölümünü askıya almıştı. Temmuz ayının sonlarına doğru yeni bir mutfak ve ikram anlayışıyla tekrardan konuklarını ağırlama atağına kalkan şirket, söz konusu projesini hayata geçirmek üzere epeydir Montreal’de faaliyet gösteren bazı ünlü şeflerle [David Hawksworth, Antonio Park, Vikram Vij, Jérôme Ferrer] anlaştı. Bu bağlamda, ilgili şeflerin öncülüğünde “Air Canada”, filosundaki değişik uçuş sınıflarına [Business/Signature Class - Premium Economy Class - Economy Class] ait geçmişteki ödüllü ikram servislerini geri getirmeyi deneyecek.

Kanadalı havayolu şirketinden yapılan açıklamaya göre, tüm ikramlardaki yemekler çevre dostu özel bir kağıt kutuda yolculara sunulacak. Her bir şefin hazırlayacağı yemekler farklı sınıflarda ve destinasyonlarda “Air Canada” konuklarıyla buluşacak. Şef “Jérôme Ferrer”in becerisinin ürünü yemekler şirketin Kanada'dan kalkan uluslararası uçuşlarındaki “Premium Economy” ve “Economy” sınıflarından birinde seyahat eden şanslı yolculara takdim edilecek. “Air Canada” ayrıca, uçuş boyunca misafirlerine seferin uzunluğu ve yolculuğun gerçekleştirildiği sınıfın özelliğine uygun biçimde ayarlanmış alkollü veya alkolsüz içeceklerden oluşan geniş bir ürün yelpazesi de sunacak. Şirketin 2 saatten daha uzun süren Kuzey Amerika içi uçuşlarında “Economy” sınıfında seyahat eden yolcular ise sınırlı uçak içi yemek seçeneklerinden ön sipariş esasına göre yararlanabilecekler.

“Air Canada” yetkilileri, uluslararası düzeyde tanınmış, yetenekli artı yenilikçi Montrealli şef ve iş insanı “Jérôme Ferrer” ile ortak bir çalışma sürecine dahil olmaktan şirketçe onur duyduklarını belirterek, kendisinin zamanla gitgide Kanada Mutfağı’nın dünya genelinde yoğun bir popülerlik kazanmasını sağlayan en önemli yemek uzmanları içerisinde yer aldığını vurguluyorlar. Ayrıca şef Ferrer’in benzersiz yemekleriyle Kanada çıkışlı uluslararası uçuşlarda “Premium Economy” veya “Economy” sınıfında seyahat edecek yolcuları tadı son derece hoş sürprizlerin beklediğini eklemeyi de unutmuyorlar. “Air Canada”, küresel dev havayolu şirketlerinden biri sıfatıyla yeni koronavirüs salgınından tabii ki hayli olumsuz biçimde etkilendiği gerçeğini saklamıyor ancak bütün aktif personeliyle beraber geleceğe olabildiğince umutla bakmaktan da asla vazgeçmeyeceğini özellikle son haftalarda daha sıkça dile getiriyor.

Öte yandan, Fransa doğumlu ve neredeyse 20 senedir kendine yurt olarak Kanada, ev olarak ise Montreal’i gönüllü şekilde seçmiş şef “Jérôme Ferrer” de yaptığı açıklamada, “Air Canada” ile yaşayacağı bu gastronomi deneyiminin kendisi için müthiş heyecan verici nitelik taşıdığına değinerek, uluslararası bir şef olarak Kanada Mutfağı’nı göklerde yetkinlikle temsil edecek bir projeye dahil edilmekten dolayı hissettiği heyecanı gizlemiyor.   “Kanada ve başka ülkelerden uçak yolcularıyla bana özgü yemeklerden meydana gelen mutfak serüvenimi paylaşabilmek kesinlikle harika ve sabırsızlandırıcı bir tecrübe olacak! Kim bilir, acaba hangi Air Canada misafirleri hangi sefer sırasında imzamı taşıyan yemeklerle tanışmanın leziz fırsatını yakalayacaklar?” diyerek sözlerini noktalıyor şef Ferrer.

 1974 yılında Fransa’nın Narbonne kentinde dünyaya gelen şef “Jérôme Ferrer”, aile yemeklerini hazırlarken büyükannesine özenle yardım ettiği küçük yaşlarından itibaren, gastronomi ile ömür boyu sürecek bir sözleşme imzalamakta olduğunun âdeta bilincindeymiş. Paris-Fransa merkezli, dünyaca meşhur “Vatel Otelcilik Okulu”ndan otelcilik diplomasıyla mezun olduktan sonra Fransa’nın isim yapmış çeşitli restoranlarında çalışarak, deyim yerindeyse kendisine özgü “mutfak şefi kimliği”ni edinmiş. Yeni yemek sanatı deneyimlerine açık olma özelliği onu zamanla vatandaşı pek çok ünlü şef gibi Kuzey Amerika’ya ancak New York’a değil de, bir başka efsanevi kozmopolit metropol olan Montreal’e yöneltmiş. Kanada’nın Toronto’dan sonraki 2’nci büyük şehri ve ülkenin gerçek kültür-sanat başkenti sayılan Montreal’de 2001 senesinden beri mesleğini kimi tesislerde çalışarak icra eden şef Ferrer, azminin meyvelerini almakta öyle fazla gecikmemiş. Yeryüzünün Paris’in ardından en fazla Fransızca konuşulan şehri unvanına sahip Montreal’de, 2002 yılında halen faal durumdaki ilk restoranını [“Europea”/“Europea par Jérôme Ferrer”] açma başarısını göstermiş. Sonraki yıllarda yine Montreal kökenli restoran-bistro-kafe-bar türü başka yeme-içme tesislerinin de sahibi olan ünlü şef,  2005 - 2018 arasında temel teması gastronomi kabul edilebilecek bir düzine de kitap yazıp yayımlamış. Ayrıca değişik TV kanallarında yemek sanatının inceliklerini konuya merak duyan izleyicilerle paylaşan şef Ferrer, doğup büyüdüğü Fransa topraklarındaki yemek ve tatlı çeşitlerini zamanla Kanada’nın Québec eyaletininkilerle bütünleştirme yoluna giderek, bir tür orijinal gastronomi ekolünün doğuşuna imza atmış. Fransa ve Kanada’da çok sayıda önemli ödül kazanmış şef Ferrer’in, gözbebeği olarak benimsediği 160 kişilik, 2 katlı restoranı “Europea” hem Kanada hem de Birleşik Amerika’daki en iyi 10 restoran arasındaki yerini uzun süredir koruduğu gibi, gezegenin şu anda en iyi 30 restoranından biri olma ayrıcalığına da sahip. İşte size mesleğinin ehli yaman bir uzman!

Bu yazıma göz atma ihtimalleri doğallıkla yok denecek kadar az olsa da, gerek 83 yaşındaki yetenekli ve ünlü havayolu şirketi “Air Canada”ya, gerekse de 46 yaşındaki yetenekli ve ünlü şef “Jérôme Ferrer”e özgün yaratıcılıkla iç içe geçmiş yoğun çlışmalarında kolaylıklar ve daha nice başarılar diliyorum.

Verimli günler ve gelecek pazar yine bu sütunda görüşmek üzere.