Yeditepe Üniversitesi Lojistik Kulübü öğrencileri, iki yıldır başarılı bir etkinliğe imza atıyor. Geçen yıl “LOGISTICS FORUM’10” adıyla düzenlenen organizasyon, bu yıl “ULUSLAR ARASI LOJİSTİK FORUM 2011” adıyla boy gösterdi. Yıllardır öğrenci etkinliklerini özellikle kaçırmamaya dikkat ederim. Bu toplantıları, geleceğin yönetici adaylarıyla tanışmak için bir fırsat ve başarılarını daha geniş kitlelere duyurmayı görev saydığım için çok önemserim. Ama, biraz taraflı olduğumu da başımı öne eğerek kabul ediyorum. Çünkü, ikinci kez gittiğim ilk öğrenci organizasyonu Yeditepe Üniversitesi Lojistik Kulubü’nünkiydi. Bu yıl da, profesyonel organizatörlere taş çıkaracak işler yaptılar. Her şey tam bir askeri disiplin altındaydı sanki. Kız ve erkek öğrenciler tek tip giyinmişler, yaka kartlarını takmışlar, en küçük bir sorununuzda hemen yanınızda bitiyorlar. Tüm taşımacılık modlarından üst düzey katılımcılar vardı panellerde. İlk gün üniversite içindeki İnan Kıraç Salonu’nda yapılan açılıştan sonra, Anadolu Yakası’nın en güzel otellerinden biri olan Titanic’te devam etti toplantılar. Birbirinden değerli konuklar, çok önemli açıklamalar yaptı. Seviyeli güzel tartışmalar yaşandı. Önemli bulduğumuz toplantıları size daha sonraki günlerde duyuracağız. İlk örneğe https://www.lojiport.com/cilgin-projenin-musterisi-abd-mi-28637h.htm linkinden ulaşabilirsiniz. Ben iyisi mi size haber olarak yazmayacaklarımı anlatayım: GÜMRÜK BİRLİĞİ DOĞRU BİR ADIMMIŞ ! Moderatörlüğünü UND İcra Kurulu Başkanı Mine Kaya’nın yaptığı Uluslararası Karayolu Mevzuatı Paneli’nde bence ilginç sayılabilecek bir açıklama yaptı, UND Baş Danışmanı Cahit Soysal. Yıllardır lojistik sektörü ile ilgili haberler yaparım. Kişi ve kurumları da az çok tanıdığımı söyleyebilirim. Benim bildiğim UND’nin tüm başkan ve yönetim kadrosu Gümrük Birliği’nin yanlış kurgulandığı için bu ülkeye zarar verdiğini altını çize çize anlatır. Ama, her ne hikmetse, UND’nin danışacağı en yukarıdaki yetkilisi Cahit Soysal, Gümrük Birliği’nin bu ülkeye büyük yararları olduğunu, ihracatımızın bu seviyelere gelmesinin en büyük nedeninin Gümrük Birliği olduğunu ‘hem de inanarak’ söyleyiverdi. Tabi malların serbest, araç ve şoförlerin kısıtlı olduğu gerçeğini göz ardı ederek… Ama, sonradan öğrendim ki, Sayın Soysal’ın böyle konuşmasının altında, 1996 yılında Gümrük Birliği anlaşmasına imza atan ekibin içinde olması yatıyormuş. İnanıyorum, bizim ülkemizde de bir gün insanlar‘yanlış yaptım, pişmanım’ diyebilecekler. MARMARAY ‘BAZI KAFALAR’ YÜZÜNDEN Mİ GECİKİYOR? Bir başka aktaracağım olay da 4. gün HAVAYOLU, DENİZYOLU VE DEMİRYOLU TAŞIMACILIĞINDA SON GELİŞMELER panelinde gerçekleşti. Moderatörlüğünü Yeditepe Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. İnal Seçkin’in yaptığı panelin TCDD Yük Dairesi Başkanı İbrahim Çelik’in yerine konuşan katılımcısı Bilgin Recep Bekem, demiryolları üzerine yaptığı konuşmada sıra Marmaray’a gelince güzelim sunumunu unutturacak bir gaf yaptı. Marmaray’ın bazı kafalar tarafından geciktiğini söyleyip sözüm ona tarihçi ve aydınlara taş atan Bekem’e naçizane aşağıdaki gerçekleri anımsattık: İSTANBUL 8500 YAŞINDA: Kazılarda bulunan balıkçı köyü izleri sayesinde İstanbul'da Neolitik Çağ'da da (MÖ 6500-5200) yerleşik hayat olduğu anlaşıldı. YEDİ URNELER: Yenikapı'daki köyde yedi adet urne bulundu. (Urne, yakılan ölünün küllerinin konulduğu kap.) Ölülerin hem gömüldüğü hem de yakıldığı bir köy, farklı kültür ve inanıştaki grupların birlikte yaşadığını kanıtladı. NADİR ALETLER, SİLAHLAR: İstanbul'un en eski ahşap alet ve silahları Yenikapı kazılarında bulundu. 8500 yıllık yay, mızrak, zıpkın, bumerang ve küreklere parayla değer biçmek söz konusu değil. GÖÇ HARİTASI DEĞİŞTİ: Yenikapı kazılarında Thrakların ve Friglerin göçünün haritası, yani tarih değişti! Kazı, göçün İstanbul üzerinden de geçtiğini kanıtladı.  EŞSİZ GEMİLER: Bütün dünyada antikçağdan kalma en önemli ve sayıca en fazla gemi koleksiyonu Yenikapı'da ortaya çıktı. Thedosius Limanı'nda taşıdıkları mallarla birlikte bulunan 36 batık gemiye değer biçilmesi mümkün değil. BÜYÜK LİMAN: Çağına göre dev bir “dünya ticaret merkezi” bulundu: Theodosius Limanı. Başbakan da Recep Tayyip Erdoğan da, Bekem gibi gecikmelerin nedenini çanak-çömleğe bağlamıştı. Ama gerçek hiç de öyle değil. Bakın Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü İlber Ortaylı gecikmeler hakkında ne diyor? Başbakan’a yalan söylüyorlar “Kazıların 4 yıl gecikmesi çok normal. Çünkü kazılar sırasında çıkan özellikle Yenikapı’daki eserler çok değerli. Başbakan’a nasıl iletiliyor bilmiyorum ama müteahhit firma gecikiyor. Ya işletmede ya işçilerle ilgili problemlerden yaşanan gecikmelerden dolayı Başbakan’a eserleri bahane göstererek yalan söylüyorlar.” YEDİTEPE’YE BİR DE ELEŞTİRİ Her şey gerçekten çok güzeldi. Ama, genç bir kız babası olarak gözlemlediğim bir ayrımcılığa da dikkat çekmeden geçemeyeceğim. Yeditepe Üniversitesi Lojistik Kulübü’nün beyin takımı çoğunlukla erkek öğrencilerden oluşuyor. Kız öğrenciler ise sunucu, teşrifatçı ya da kayıt kabulü aşamamışlar. Kulüpte bir ‘kadife devrim’e ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. İki yıldır başkan 4. Sınıf öğrencilerinden seçiliyor. Bu yıl da, geçen yılki Başkan Doğuş Durhan  gibi Ali Doğmuş Başkan da mezun olacak. Yeni başkanın da yine erkek olacağını biliyorum. Ondan sonra sıranın sizde olduğunu ne zaman haykıracaksınız sevgili kızlar. 2013’te koltukta bir kız öğrenci görmek dileğiyle, tüm dostlara sevgiler gönderiyorum.