Selçuk Onur
DİJİTAL TAKOGRAF ZORLAYACAK
2009 yılının son saatlerini yaşıyoruz. Tüm taşımacılık modlarında kötü bir yılı geride bıraktığımız için daha kötüsü olmaz umudu var içimizde. Ancak, özellikle karayolu taşımacılarını zorlayacak bir Avrupa Birliği hediyesi 6 ay sonra kucağımızda olacak: Dijital takograf şartı... Avrupa Birliği’ne üye olmayan, fakat AETR’ye taraf olan, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkeler 16 Haziran 2010 tarihine kadar uluslararası karayolu taşımacılığında dijital takograf kullanmak zorunda olacaklar. Türk taşımacılığına neler getirip, neler götüreceği Avrupa Birliği ülkelerinde dijital takograf uygulamasına 2006 yılında geçildiği için biliniyor. Türkiye açısından ise, hem uygulama, hem de yetki konusunda problemler var. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından çalışmalar yapılsa da, hala kamu tarafında yetkili otorite belirlenmemesi en büyük sıkıntı olarak durmaktadır. Dijital takograflar, kullanımda olanlardan daha güvenli, doğru kayıt yapıyor ve saklıyor. Yeni aletler aracın mesafe, hız, sürüş zamanı ve dinlenme periyotları gibi tüm eylemlerini kaydedecek şekilde düzenlenmiş. Sistem, yolculuk sürecinde yapılan kontrollerde kullanılmak üzere bir yazıcıya sahip olacak ve sürücünün aracın kontrolünü aldığı zaman takografa takılacak sürücülerin ‘bilgilerinin yüklü olduğu mikroçip içeren’ kartları olacak. Bu kişisel sürücü kartları sayesinde denetimler kolaylaşacak. Ancak, sistemin içindeki ‘akıllı kartlar’ için hem Emniyet Genel Müdürlüğü’nde hem de bakanlıkta yazılımlar oluşturulması gerekiyor. Tabii firmalar da, bu konuda üzerine düşeni yerine getirmeli. Çünkü her sürücünün kendine özel bir kartı olacak. Polis kontrollerinde aracın da sürücünün de bütün bilgileri dökülebilecek. Bunun için yazılımlar ve eğitimler gerekli ama şimdilik bu konuda kılını kıpırdatan yok. AB ÜLKELERİNDE BİLE SAĞLIKLI UYGULANAMIYOR AB ülkelerinin teknik şartnamesini 10 yılda tamamlayarak birçok ertelemeden sonra geçmeyi zorlanarak başardıkları dijital takograf uygulaması, bazı AB ülkelerinde hala hayata geçirilemedi. Uygulanan ülkelerde de ciddi sıkıntılar ve tartışmalara sebep oluyor. Bu sıkıntıların sebebi, dijital takograf uygulamasının, son derece güçlü bir teknik altyapı gerektirmesi, kullanıcı ve denetleyicilerin çok iyi bir eğitimden geçirilmesi gerekiyor. Dijital takograf uygulamasında kullanılan akıllı kartlar ile bu kartların ve cihazın tip onayı süreçleri oldukça zor ve pahalı bir yatırım. Ayrıca, dijital takograf üretimi konusunda hala yeterli rekabet koşulları oluşmadı. Bu cihazları dünyada sadece 4 büyük firma üretebilmekte. Oligopol piyasa koşulları gerekçesiyle, dijital takografların son kullanıcıya ulaştığı fiyat, uçuk rakamlara çıkabiliyor. Yine ve maalesef dijital takograflar konusunda ülkemizde henüz bir yerli üretici bulunmuyor. O halde, AB dijital takografına geçiş konusunda ülkemizin son derece yumuşak bir süreç politikasına ihtiyacı var. ESKİ TAKOGRAFLARIN DURUMU NE OLACAK? 1 Mayıs 2006 tarihinden itibaren dijital takografa geçen AB ülkelerinde, uygulama başlamadan önce takılan analog takografların 10 yıl süreyle kullanılabileceği öngörüldü. Ancak, analog takograflar 10 yıllık süreç içinde arızalandığında tamir edilemediğinden, dijital takograflarla değiştirilmekte. Aynı uygulama ülkemiz için de geçerli olabilir. HIZA OLAN İHTİYAÇ, REKABETTE DE ZORLAYACAK Öte yandan, dijital takograf uygulamasının kocaman bir eksisi daha var. Türkiye, coğrafi konumu itibariyle bir kanat ülkesi. Kanat ülkesinin hedef noktalara olan uzaklığından dolayı sürat çok önem taşır. Taşımacılığın olmazsa olmazı zamanında teslimdir. Dijital takograf kullanımına başlandığında maliyet artırımının yanıında, en büyük sorun olarak hız karşımıza çıkacak. Ne kadar ötelersek öteleyelim, dijital takograf uygulaması AB içinde uygulanan bir sistem olduğu için bize de gelmesi kaçınılmaz. Taşımacılar da vakit geçirmeden gün, saat, zaman ve cezalar konusunda bilgilendirme toplantıları yapmalı. Dijital takograf, özellikle hız tahdidi nedeniyle Türk taşımacılığını sekteye uğratacak bir olgu olarak karşımıza çıkabilir. 2010'un ülkemize aydınlık günler getirmesini dilerim.
Bu yazı toplam 2147 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.