Gemilerde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak

selcuk findikliArtık deniz ticaretinde ağır koşullar dönemi başlıyor.  Çünkü, geçerlilik kazanması için gerekli iki imzanın da atılmasının ardından 30 ülkeye ulaşan Denizcilik Çalışma Sözleşmesi (Maritime Labour Convention-MLC) 2013 yılının Ağustos ayından sonra yürürlüğe giriyor. Kısaca MLC 2006 olarak nitelendirilen bu konvansiyon, gemiadamlarının sağlık, emniyet ve sosyal yardımlarının yanı sıra; işveren ve klaslar açısından da çok sayıda yeniliği beraberinde getirecek. Bayrak devletinin imza atmamış olması bile yabancı limanlarda PSC kontrollerini etkilemeyecek, eksiklik halinde limandan kalkışa izin verilmeyebilecek. Denizcilik işletmeleri de kendilerini yeni düzene uygun hale getirmek zorunda. Artık  minimum personel ile yapılan seferler tarihe karışıyor.  Çünkü, MLC personel sayısını sefere göre ele alıyor. Yakın limanlar arası sefer yapan bir gemi sık sık manevra yapacağı için, dinlenme saatleri kuralına uyabilmek için daha fazla personel bulunduracak veya sefer planına demirde bekleme ekleyecek. Alışkanlıklarımıza çok ters gelse de çok yakında personel uyusun diye limandan kalkıp demir atan gemiler, sıkılıkla karşılaştığımız durumlar olabilecek. Her bir üye ülke, uluslararası işbirliği gereği limanlarındaki yabancı gemilerin konvansiyonun uygulamasını sağlamakla yükümlü. Gemiler limanlarına normal ticaret rotası gereği ya da yakıt alımı, personel değişimi, onarım veya acil bir durum gereği uğramış olsa da denetleme kaçınılmaz olabilir. Bu denetlemeyi yapacak olan kurum ise liman devletini temsil eden yetkili, liman devleti kontrol memuru (PSC) olacaktır.  PSC detaylı inceleme kararı verdiği zaman hangi gerekçe ile bu kararı verdiğini sorgulamak mümkün olamayacak. Şikâyetin gemi çalışanlarından gelmesi de gerekmemekte. Gemide çalışanların emniyetine dair ki, bu emniyet sağlık şartlarını da kapsıyor. Herhangi bir ilgisi bulunan her kişi veya kurum PSC'ye şikâyette bulunabilecek.  MLC denetlemesi gerçekleştiren PSC mümkün olduğu kadar gemilerin ticaretten alıkonmaması için iyi niyetli yaklaşım göstermek zorunda. Eğer çözüm üretilebilirse gemiler alıkonmayacak ve kusurlar tespit edilip, düzeltme istenecek ve düzeltme için süre verilecek. Aşağıdaki durumlarda ise liman devleti limandan kalkışa izin vermeyecek. GEMİNİN BAĞLANMASINI GEREKTİREN HALLER -           Gemide 16 yaşından küçük çalışan tespit edilmesi -           Gemide yeterli sayıda personel olmaması -          Temel insani yaşam haklarını ihlal edecek ciddiyette uygunsuzluk bulunması -          Tekrarlanmış tıbbi bakım kusurlarına rastlanması -          Tekrarlanmış gemi çalışanı sertifika/belge kusurları olması -          Tekrarlanmış çalışma/dinlenme süreleri ihlalleri -          Havalandırma/iklimlendirme arızası -          Sonraki seferi tamamlamaya yetecek miktar ve kalitede su ve yiyecek bulunmaması -          Yeterli ilaç bulunmaması -          Tekrarlanan geç maaş ödemeleri  MLC, GEMİADAMLARINI SIMSIKI KORUYOR MLC, gemiadamları için pek çok hakkı garanti altına almakta ve geliştirmekte. Öncelikle armatör, her gemiadamıyla kendisinin veya yetkili temsilcisinin imzalamış olduğu bir iş sözleşmesini düzenlemiş olacak. Gemiadamlarına, yaptıkları ve sözleşmede belirtilmiş olan iş karşılığında, yine MLC'nin alt sınırını belirlediği düzeyde ücret, eksiksiz ve düzenli bir biçimde aylık olarak ödenecek. Çalışma saatleri, herhangi bir 24 saat içinde 14 saati ve herhangi bir 7 günlük dönem içinde 72 saati aşamayacak. Başka bir deyişle, dinlenme süresi herhangi bir 24 saatlik dönem içinde 10 saatten ve herhangi bir 7 günlük dönem içinde 77 saatten az olmayacak. Gemiadamlarının yurda iadesi de her durumda (sağlık durumları, geminin kaza yapması, gemi sahibinin aciz duruma düşmesi, geminin satılması ve sicilini değiştirmesi durumlarında dahi) garanti altına alınacak. Tüm bu durumlarda yurda iade masraflarını işveren olarak gemi sahibi/donatan karşılayacak. İşveren veya donatanın, gemiadamlarının insan onuruna yakışan barınma ve dinlenme ihtiyaçlarını karşılayacak düzenlemeleri gemide yapmış olmaları şart. Benzer şekilde gemiadamlarının, gemide çalıştıkları süre boyunca sağlıkları çabuk ve uygun tıbbi bakıma erişim yoluyla korunmak zorunda. Kıyı tesislerindeki ve kıyıdaki denizcilerin tıbbi tedavilerini sağlamaya yönelik tesislerin de uygun koşullara sahip olması ve gerektiği biçimde kalifiye doktorlarla, personelle donatılmış olması gerekmekte. Tüm bu önlemler ve kurallar gereği her gemi uygun bir sertifika ile sertifikalandırılmış olmak durumunda. Bir bayrak ve liman devleti olarak Türkiye, bu konvansiyonun altına imza atsa da atmasa da, örneğin Avrupa limanların uygulamaya başladığı andan itibaren, Türk bayraklı ve/veya Türk armatörün sahibi olduğu yabancı bayraklı gemilerde de MLC'nin içerdiği şartlar aranacak. MLC, Türk armatör ve gemi çalışanı üzerinde etkisini alt düzey işletmelerde çok daha fazla  hissettirecek. Çünkü, kurumsallaşmayı tamamlayan birçok kurumumuz istenilen şartların zaten yerine getiriyor.  MLC, hala insani şartları ihmal ederek, daha ucuza mal ve hizmet temin etmeye çalışanları vuracak. Bu da, işini düzgün yapan armatörün haksız rekabete uğramasını engelleyecektir.

Bu yazı toplam 2059 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.