Bu bir öngörü yazısıdır ve ilgilisini eminim rahatsız edecektir. Bugün DTO’da çok önemli bir seçim yapılıyor ve iddia ediyorum, akşam saat 19:00’u vurduğunda Deniz Ticaret Odası’nın koltuğunda yeni bir başkan oturacak. Nasıl bu kadar emin olabildiğimi düşünenler olacaktır. ‘Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli olur’ der büyüklerimiz. Ben de Çarşamba günü yapılan ve çok görkemli bir lansman sonrası bu kanıya sahip oldum. DTO’nun şimdiki Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan’ın evsahipliğinde, gerçekten muhteşem bir organizasyon yapıldı. Yaklaşık 1.500 kişi Lütfi Kırdar Konferans Salonu’nu tıklım tıklım doldurmuştu. 10 yılı ifade eden ve profesyonelce hazırlanmış tanıtım slaydının ardından, Başkan Metin Kalkavan, bizim de tanığı olduğumuz başarılarını yineledi, ardından da 2023 hedeflerini açıkladı. Ancak, bu görkemli görüntüyü inkar eden bir şeyler vardı ortalıkta. Herkes çok duygusaldı, sanki bir veda havası içindeydiler. Bu görüntü, son meclis toplantısında da yaşandı. Metin Başkan’ın ardından Cengiz Kaptanoğlu, TBMM’deki günlerine rahmet okuturcasına, vücut dilini de çok iyi kullanarak duygusal bir ajitasyon çekti. Ve sahne, ben dahil herkesin çok duygulandığı VİRA parçasıyla yönetime emeği geçenlerin sahneye çağrılmasıyla son buldu. İŞTE TESPİTLERİM -          Evet, salonda yaklaşık 1.500 kişi vardı. Bildiğiniz gibi anketler bütünün parçalarından yapılır ve bütünün yansımasıdır. Ben de toplantının ardından yemek yemek yerine bütünün parçalarını birleştirmeye koyuldum. Gelenlerin büyük çoğunluğu İstanbul dışındandı ve sanıldığı gibi görkemli bütünün parçası değildiler. -          Salonda denizcilik idaresini temsil eden tek bir bürokrat yoktu. Oysa, o DTO’ki meclis toplantılarında dahi, bırakın bürokratı ne bakanlar ağırlamıştı. -          Saat 23:00 civarında üyelerin telefonlarına gelen bir mesaj, sanki zorlama bir desteği simgeler gibiydi. Mesaj, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan geliyordu ve yönetimin organizasyonuna katılamadığı için başarı dileklerini gıyaben iletiyordu Sayın Başbakan. Peki, adama sormazlar mı, madem böyle bir mesaj geldi, salonda okutulsa daha anlamlı ve etkili olmaz mıydı? -          Bölgelerdeki seçimler de Perşembe’nin sonuçlarını işaret ediyordu sanki. Kazanılan iki bölgede zaten tek aday vardı, öte yandan Mayıs ayı meclis toplantısında ‘izleyin de görün’ denilen Antalya’yı  da Salih Zeki Çakır’ın desteklediği aday kazanmıştı. -          Son olarak daha geriye gidelim. Sayın Kalkavan’a en büyük zararı Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu vermiştir. Rakip adaya çok doğal sayılması gereken bir cevap hakkını dahi esirgeyen Kaptanoğlu, gerçekten iyi bir hatip olan Metin Kalkavan’ın adeta önünü tıkamıştır.  Sayın Çakır’ın protestosuyla da, Başkan Kalkavan şov alanına çevirebileceği iki perdelik sahneyi Kaptanoğlu’nun iyi niyetle yaptığı yanlışlıkla, oynamaktan mahrum bırakılmıştır. SONUÇ Bugün aylardan beri söylediğimiz gibi kıran kırana bir seçim yaşanacak. Deniz Ticaret Odası tarihinde ilk kez böylesi bir ortam yaşanıyor. Kimsenin özgür iradesini ipotek altına alma gibi bir niyetimiz yok. Ama, köy dağın arkasında değil, ortada ulaşılabilecek bir mesafe ve ulaşmaya azmetmiş bir çalışma var. Denize kim daha fazla katkı sağlayacaksa o kazansın. Biz sadece tespitlerimizi yazdık. Saygılarımla. Selçuk ONUR