Kapt. Ünal Benlialper
Kaçak trol tekneleri İzmir Körfezi’ni acımasızca talan ediyor
Boyları 9-14 mt. arasında değişen küçük tonajlı kaçak trol tekneleri, diğer adıyla şebekeler göz göre göre, pervasızca ve adeta yasalara meydan okurcasına İzmir körfezini yağmalamaya devam ediyor. İlgili kurumların ve mevcut yasaların yetersiz kaldığı bu yürekler acısı talan körfezdeki canlılığı katlediyor, ekolojik dengeleri bozuyor ve büyük ölçekte ekonomik kayıplara neden oluyor.
Kontrollerin ve denetimlerin caydırıcı olması yönüyle Teçhizat ve personel açısından beklentilerin altında kalan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ne yazık ki yasa dışı avcılıkta etkili olamamaktadır. Yasa dışı su ürünleri avcılığı yapan kaçak trol tekneleri İzmir körfezini işgal etmiş durumdadır. Kaçak avcılıkta kullanılan ağlar, denizin dibi kazınarak çekilen demir kapılar hiç çekinmeden gayet normalmiş gibi balıkçı limanlarında saklamaya bile gerek duyulmadan ulu orta bırakılmakta ve tamiratları da yine herkesin gözleri önünde açıkça yapılmaktadır.
Sahil Güvenlik Komutanlığının, yasa dışı su ürünleri avcılığının yapıldığı bu donanımlara karada iken yasalar gereği her hangi bir yaptırımda bulunamaması da konunun hangi boyutlarda incelenmesi gerektiğinin farklı bir göstergesidir.
İzmir körfezinde yasa dışı avcılık yapan şebeke teknelerinin sayıları caydırıcı olmayan yasalar ve yetersiz kalan kontroller nedeniyle her yıl artmakta ve giderek daha da tehlikeli boyutlara ulaşmaktadır. İzmir körfezinde 2009 yılında 9 adet olan yasa dışı trol teknesinin sayısı, 2011 yılında 26 ya yükselmiş ve 2014 yılında ise 39 a ulaşmıştır. Bugün ise 50 nin üzerinde olduğu tahmin edilmektedir.
İzmir bölgesinde 2010-2014 yılları arasında 160 kaçak trol avcılığı vakası meydana gelmiş olup, bunlardan 116 sı İzmir körfezinde gerçekleşmiştir. Bu teknelerin % 64’ü Güzelbahçe, Çamaltı tuzlası ve Hekim adası ile Çiçek adası arasındaki alanlarda yakalanmıştır. Bu gerçekler doğrultusunda kaçak trol teknelerinin çoğunlukla barındığı yer olarak Güzelbahçe ikinci balıkçı barınağını gösterebiliriz.
İzmir Valiliğince 26 Eylül 2014 tarihinde onaylanarak yürürlüğe giren “ Yasa dışı su ürünleri avcılığı ile mücadele protokolü “ neticesinde 2015 yılında sadece 24 tekne seferden men edilmiştir.
Konuya ilişkin olarak kendisi ile telefon görüşmesi yaptığım İzmir bölgesi su ürünleri birliği başkanı Ahmet Yapıcı bana, eğer gerçekten yasa dışı su ürünleri avcılığının önüne geçilmek isteniyorsa öncelikli olarak çok acilen yürürlükte olan 1380 sayılı su ürünleri yasasının değişmesi gerektiğini, cezaların caydırıcı olması ve denetimlerin daha sık yapılması gerektiğini söyledi.
İzmir ve bölgesinde kaçak su ürünleri avcılığına yönelik mücadelede etkin ve başarılı olunmak isteniyorsa öncelikle kararlı ve istikrarlı olunması gerekmektedir. Konuya ilişkin acilen kaçak su ürünleri yönetim koordinasyonu oluşturulmalı ve öncelikli olarak gündeme getirilmelidir. Kaçak avcılığa ilişkin oluşturulacak yuvarlak masada her kurum ve kuruluş elini taşın altına koymalıdır. Balık hallerinde denetimler sıklaştırılmalı, kontroller sırasında boyları 3-4 cm olan Barbun ve yine boyları 5-6 cm geçmeyen Lüfer yavrularının ve standartlara uygun yakalanmayan diğer su ürünlerinin satışına izin verilmemelidir.
Kıyı balıkçılığının izmir’de sahipsiz kaldığını üzülerek dile getiren küçük balıkçılar kaçak avcılık yapan trol teknelerinin tek geçim kaynakları olan ağlarını parçaladıklarını ve bu nedenle de çok zor durumda kaldıklarını ifade etmişlerdir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.