Akbük körfezi(Didim) açıklarında 13 Ocak 2019 tarihinde içinde yolcuların da bulunduğu Kyble isimli tekneyle olta ile balık avından Akbük balıkçı barınağına geri dönüyorduk. Saat 17.00 sıralarında teknenin su devir hortumları patladı ve motoru durdurmak zorunda kaldık. Hava henüz aydınlıktı. Yirmi dakika kadar uğraşıdan sonra hortumu tamir ettik ve yola çıktık. Bu defa başka bir hortum patladı. Fakat onu yapmak mümkün olmadı. Benim bilgim dahilinde yolcular Sahil Güvenliği aradılar ve yardım istediler. Yetkili komutan ile ben de görüştüm ve gerekli bilgileri kendisine verdim. Komutan geleceklerini söyledi.

 İlk görüşmeyi yaptıktan yarım saat kadar sonra 31 nolu Sahil Güvenlik botu teknenin yanına geldi ve aborda oldu. Deniz dalgalıydı. Tekneler aşağı yukarı sürekli inip kalkıyordu. Yolcuların bir kısmı bota binmek istemedi. Bunun üzerine komutan sinirli ve saygısız bir uslup ile "Ya hepiniz binersiniz, ya da hiçbirinizi almam" diyerek ortamda psikolojik gerginlik yarattı. Üstelik bütün uyarılarımıza rağmen yolcuların bulundukları tekneden bota geçerlerken can yeleği giymelerine izin vermedi. Halbuki bu geçiş anında her iki teknenin asimetrik hareketlerinden kaynaklanan tehlikeli durum nedeniyle kötü olaylar yaşanabilirdi. Yolcuların can güvenliği hiçe sayıldı. Eğer yolculardan birisi düşmüş olsaydı iki tekne arasında sıkışıp kalacak ve göz göre göre hayatını kaybedecekti. Botun iplerini tekneye güvenli bir şekilde bağlanmadı. Bu nedenle bot çok geziniyor ve tekneye sert vuruyordu. Şans eseri kimseye bir şey olmadan yolcular bota bindiler.

Komutanın ve bazı personelin kaba ve agresif üslubu herkesin zaten bozuk olan moralini daha da çok bozmuştu. Beni bota çağırdılar ve yolcularla ilgili bir evrakı imzalamamı istediler. Ben de hiç düşünmeden ve okumadan imzaladım. Sonradan öğrendiğime göre bize ceza yazmaları için hazırlanan bir tutanakmış. Sorun gece seyri yapıyormuşuz ve su üstü radarımız yokmuş. Doğrudur. Su üstü radarı olmadan gece seyri yapılmaz. Ama bizim tekne seyir halinde değildi ve üstelik tekne henüz hava kararmadan arıza yapmıştı.  Elbette ki zaman geçecek ve akşam olacaktı. Bize radar yokken gece seyri yapıyormuşuz gibi art niyetli bir yaklaşımla tutanak düzenlemesi denizciliğin etik değerlerine ve evrensel anlayışına hiç uygun değildir. .Benim yüzüme karşı hiç bir sorun yok diyerek arkamdan tutanak hazırlamasının arkasında başka neler olabilir bunu çözmeye çalışıyorum. Dilerim benim düşündüğüm gibi değildir.